Biden ile Şi görüşmesinde görüş ayrılıkları giderilemedi

biden şi

ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping bir yıl sonra gerçekleştirdikleri ilk yüz yüze görüşmeden, gergin ilişkilerini istikrara kavuşturma sözü vererek ve yasadışı fentanil ile mücadele ve askeri iletişimin yeniden kurulmasına yönelik mütevazı anlaşmalar sergileyerek çıktılar.

Biden ile Şi ekonomik rekabet ve küresel güvenlik tehditleri konusunda derin farklılıkları gideremediler.

Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Biden, “Telefonu kaldırıp birbirimizi aramalıyız ve biz de aramayı kabul edeceğiz. Bu önemli bir ilerlemedir” dedi.

ABD Başkanı Şi’ye şunları söyledi: “Bence sizin ve benim birbirimizi net bir şekilde, liderden lidere, yanlış anlama ya da iletişimsizlik olmadan anlamamız çok önemli. Rekabetin çatışmaya dönüşmemesini sağlamalıyız.”

Biden, yasadışı fentanil üretimini engellemek ve askeri bağları yeniden açmak için beklenen anlaşmalara vardıklarını söyledi. Sentetik fentanil yapımında kullanılan kimyasalların çoğu Çin’den, bu güçlü uyuşturucuyu aşırı doz kriziyle karşı karşıya olan ABD’ye sokan kartellere gidiyor.

Biden, üst düzey askeri liderlerin görüşmelere devam edeceğini, bunun özellikle iki ülke gemileri ve uçakları arasındaki güvensiz ya da profesyonel olmayan olayların artması nedeniyle giderek daha önemli bir adım olduğunu söyledi.

İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir ABD’li yetkiliye göre, iki lider Tayvan konusunda önemli bir ileri geri konuştular; Biden Çin’i Tayvan çevresindeki devasa askeri yığınağı nedeniyle azarlarken Şi de Biden’a adayı işgal etme planları olmadığını söyledi.

Yetkili, Biden’ın ABD’nin Tayvan’ın kendini savunmasına ve olası bir Çin saldırısına karşı caydırıcılığını korumasına yardım etmeye devam etmeye kararlı olduğunu söylediğini ve Çin’i gelecek yıl adada yapılacak seçimlere karışmaktan kaçınmaya çağırdığını belirtti. Yetkili, görüşmelerin Tayvan bölümünü “açık fikirli” ve “hararetli olmayan” bir görüşme olarak tanımladı.

Biden ayrıca Şi’den İran üzerindeki nüfuzunu kullanarak Tahran’ın ve vekillerinin İsrail-Hamas savaşının genişlemesine yol açacak adımlar atmaması gerektiğini açıkça ifade etmesini istedi. Dışişleri Bakanı Wang Yi, Çinlilerin bu konudaki endişelerini İran’a ilettikleri konusunda ABD’ye güvence verdi. Ancak yetkili, ABD’nin İranlıların Pekin tarafından dile getirilen endişeleri ne kadar ciddiye aldığını tespit edemediğini söyledi.

Devlet yayın kuruluşu Çin Merkez Televizyonu tarafından yapılan açıklamaya göre Şi, en çok Tayvan ve ABD’nin Çin ürünlerine ve işletmelerine yönelik yaptırım ve kısıtlamalarına odaklandı.

Şi, Tayvan’ı ikili ilişkilerdeki “en önemli ve en hassas konu” olarak nitelendirerek ABD’yi Çin’in kendi kendini yöneten ada ile barışçıl birleşmesini desteklemeye çağırdı. Ayrıca Pekin’in, ABD tarafından uygulanan ve “Çin’in meşru çıkarlarına ciddi zarar verdiğini” söylediği ihracat kontrolleri, yatırım taramaları ve yaptırımlarla ilgili endişelerini de dile getirdi.

Şi, “ABD tarafının Çin’in endişelerini ciddiyetle ele almasını ve tek taraflı yaptırımları kaldırmak ve Çinli işletmeler için adil, hakkaniyetli, ayrımcı olmayan bir ortam sağlamak için harekete geçmesini umuyoruz” dedi.

Devlet yayın kuruluşunun haberine göre Şi, Biden ile yapay zeka konusunda diyalog kurma konusunda da mutabık kaldıklarını söyledi ve iki ülkenin iklim kriziyle baş etmesinin aciliyetini vurguladı.

Her iki lider de ilişkilerinin önemini ve daha iyi koordinasyon ihtiyacını kabul etti. Ancak aralarındaki farklılıklar öne çıktı: Şi daha iyi bir işbirliği istediğini ancak bunu Çin’in şartlarına göre yapmak istediğini belirtti. Ayrıca Çin’den ithalatı kısıtlayan ve Pekin’e teknoloji transferini sınırlayan ABD politikaları karşısında iç kamuoyuna güç yansıtmaya çalıştı.