ERDOĞAN: İLAVE REFORMLARLA YATIRIM ORTAMINI DAHA DA İYİLEŞTİRECEĞİZ

cumhurbaşkanı erdoğan kripto yasası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi yerli ve  uluslararası yatırımcılar nezdinde riski az, güveni yüksek, kazancı  tatminkâr bir cazibe merkezi haline getirmekte kararlı olduklarını  belirterek, “Önümüzdeki dönemde bu alanda gerçekleştireceğimiz ilave  reformlarla yatırım ortamını daha da iyileştireceğiz” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED)  tarafından düzenlenen Uluslararası Yatırım Zirvesi’ne bir video mesaj  gönderdi.Bu sene 40’ıncı yaşını kutlayan YASED’in, güçlü üye profili,  tecrübeli insan kaynağı ve küresel çaptaki ilişki ağı ile önemli bir  boşluğu doldurduğunu kaydeden Erdoğan, büyük ve güçlü Türkiye idealine  giden yolda, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da YASED’in yapıcı  rolünü devam ettireceğine inandığını söyledi.


Türkiye’nin teknolojik dönüşümünü sağlayacak, ihracat kapasitesini  artıracak her türlü çabayı desteklemeyi sürdüreceklerini belirten Erdoğan,  “Tüm dünya ile beraber ülkemizi de etkileyen korona virüs  salgını, dalgalar halinde yayılmaya devam ediyor. Türkiye gibi sağlık  altyapısı güçlü, sosyal güvenlik sistemi sağlam ülkelerin, salgınının  yıkıcı etkilerini daha kolay yönettiğini görüyoruz. Bir taraftan yeni  hastanelerle sağlık sistemimizi tahkim ederken, diğer taraftan Ekonomik İstikrar Kalkanı ve Sosyal Koruma Kalkanı Paketleriyle  girişimcimizin, esnafımızın, dezavantajlı kesimlerin yanında oluyoruz.


Milletimizin sağlığından en küçük bir taviz vermediğimiz gibi,  ülkemize ağır faturaları olacak hesapsız-kitapsız adımlardan da uzak  duruyoruz. Kovid-19 salgınında birçok ülke ekonomik bakımdan durgunluk  yaşarken, Türk ekonomisi hamdolsun toparlama sürecini başarıyla  yürütüyor. Üçüncü çeyrekte elde ettiğimiz güçlü büyüme oranını,  ülkemizin bu süreçteki başarısının bir tescili olarak  değerlendiriyoruz. Dünyada dengeleri altüst eden bu salgın, bizim gibi  üretim kapasitesi yüksek ülkelerin önünde yepyeni fırsat pencereleri  açmıştır. Coğrafi konumu, güçlü altyapısı, şoklara karşı kazandığı  dirençle Türkiye, bu fırsatları değerlendirme noktasında en avantajlı  ülkelerden birisidir. Ülkemizin, özellikle Asya merkezli üretim ağına  alternatif arayışında olan uluslararası yatırımcılar için çok önemli  avantajlar sunduğuna inanıyorum. Satınalma gücü paritesine göre  dünyanın en büyük 13’üncü, OECD’nin ise en büyük 7’nci ülkesiyiz. Her  yıl 50 milyonu aşan ziyaretçiye ev sahipliği yaparak dünyada en fazla  ziyaret edilen altıncı ülke konumundayız.

Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi 2020 sıralamasında sadece son iki yılda 27 basamak  ilerleme kaydettik. Tüm dünyada doğrudan yatırımların azaldığı bir  dönemde biz, yatırımlarını artıran nadir ülkelerden birisi olduk.


Küresel doğrudan yatırımların yüzde 12 gerilediği 2018 yılında,  ülkemize gelen doğrudan yatırımlar yüzde 17,3 artarak 13 milyar doları  aştı. 2002’den bu yana çektiğimiz 220 milyar dolarlık doğrudan  yatırımı, uluslararası girişimcilerin Türkiye’ye güveninin tezahürü  olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.


Son 18 yılda ekonomi, ticaret ve yatırımlarda elde edilen tüm  kazanımları demokraside ve hukukta atılan adımlara borçlu olduklarına  dikkat çeken Erdoğan, “Başarımızın sırrı, büyüme ve kalkınmayı  demokrasi ile desteklemek, siyasi güven ve istikrarı, hukuk devletini  güçlendirerek tahkim etmektir. Maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen,  daha güçlü, daha müreffeh, daha demokratik bir Türkiye idealinden asla  vaz geçmedik. Sivil toplumu işin içine kattık. Kamu kurumlarımızı,  bürokrasimizi motive ettik. İstişare toplantıları düzenledik. Tıkanan  noktaları açmak için çok büyük çaba harcadık. Sonuçta Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesiyle  tanıştırdık. Bugün elini vicdanına koyan herkes, ülkemizin 18 yıl  öncesine göre hayal dahi edilmeyecek bir yerde olduğunu görebiliyor.


Elbette ulaştığımız konumu yeterli bulmuyor, ‘Her dem yeni dirlikte,  bizden kim usanası’ diyerek mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu amaçla  ülkemizde hukuk, demokrasi ve ekonomide yeni bir reform seferberliği  başlattık. En geniş zeminde, en kapsamlı mutabakatla, kimseyi  dışlamadan bu süreci yönetmeyi arzu ediyoruz. Türkiye’nin büyümesi ve  güçlenmesi için sözü, fikri ve yapıcı eleştirisi olan herkese kapımız  açıktır. Ülkemiz, 2023 hedeflerine ancak 83 milyonun hep birlikte omuz  ve destek vermesiyle ulaşabilecektir. Güçlü bir ekonomi için,  soframızdaki ekmeğin daha da büyümesi için, 83 milyonun bir ve beraber  olması, birlikte geleceğe yürümesi şarttır. Türkiye’nin hedeflerine  ulaşmasında uluslararası doğrudan yatırımların taşıdığı kritik rolü de  yakinen biliyoruz. Ülkemizi yerli ve uluslararası yatırımcılar  nezdinde riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkâr bir cazibe merkezi  haline getirmekte kararlıyız. Önümüzdeki dönemde bu alanda  gerçekleştireceğimiz ilave reformlarla yatırım ortamını daha da  iyileştireceğiz. Altını çizerek ifade etmek isterim ki  18 yılda  uluslararası müteşebbisleri asla ‘yabancı’ yatırımcı olarak görmedik,  görmüyoruz. Kendi insanımıza hangi imkânları sağlıyorsak, Türkiye’ye  güvenen, Türkiye’nin yatırım ortamına inanan tüm girişimcilere de  aynısını sağlıyoruz. Savunma sanayiinden gıdaya, dijital ekonomiden  sağlık sektörüne kadar katma değeri yüksek, Türkiye’nin teknolojik  dönüşümüne öncülük edecek yatırımları teşvik ediyoruz. Dünyanın dört  bir yanındaki yatırımcılara ‘gelin, Türk misafirperverliğinin farkına  varın’ diyorum. İlgili bakanlıklarımız ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimizin sizlere gereken her türlü desteği sunmaya hazır olduğunu  bilmenizi istiyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken bir kez  daha bu güzel buluşma için YASED’e teşekkür ediyor, çalışmalarında  başarılar diliyorum” diye konuştu.