HARARİ: “KORONAVİRÜS SALGINI TOTALİTER REJİMLERİ GÜÇLENDİREBİLİR”

Dünyaca ünlü tarihçi yazar Yuval Noah Harari, CNN’e verdiği röportajda dünyayı saran koronavirüs salgınına ve salgının yakın gelecekte siyasi düzene etkilerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Homo Deus, Sapiens, 21. Yüzyıl İçin 21 Ders gibi çok satan kitapların yazarı Harari, “Koronavirüs salgını totaliter rejimleri güçlendirebilir” dedi.

CNN’den Christine Amanpour’un sorularını yanıtlayan İsrailli tarihçi, koronavirüsün son 100 yılın en kötü salgını olduğunu ancak modern tıp sayesinde dünyanın tarihteki diğer vakalara oranla daha iyi bir konumda bulunduğunu söyledi.

Kendisini en çok neyin korkuttuğunun sorulması üzerine Harari, “Bence en kötüsü insanlar ve ülkeler arasında yardımlaşma ve iş birliğinin olmaması. Hem ülkeler arasında hem de halk ve devlet arasında da bir güven eksikliği söz konusu. Birkaç yıldır uluslararası ilişkilerde yapılan hataların ve medyada çıkan sahte haberlerin hesabını verme vakti geldi” yanıtını verdi.

SALGINLA BAŞA ÇIKABİLECEK KÜRESEL BİR LİDER YOK 

Yuval Noah Harari, 2008 ekonomik krizi ve ebola salgınından farklı olarak bu krizde dünyayı yönlendirebilecek küresel bir lider kalmadığını savunarak ABD’yi eleştirdi.

ABD’nin artık dünya liderliğinden çekildiğini ve dünyada dostu olan bir ülkenin kalmadığını dile getiren Harari, “Müttefik değil, yalnızca ondan çıkarı olan ülkeler var. Şu da var ki ABD liderlik etmek istese bile artık hiç kimse sloganı ‘önce ben’ olan bir ülkeyi takip etmez” diye konuştu.

SINIRLARI KAPATARAK VİRÜSTEN KORUNULMAZ 

Ünlü tarihçi, ülkeler arasındaki sınırları kapatarak koronavirüsten korunulamayacağını söyleyerek, “Bu tip salgınlarla izolasyonla değil, bilgi edinme yoluyla mücadele edilebilir. Uzun vadede ülkelerin sınırlarını kapatarak virüslerle mücadele etme fikri tamamen bir yanılgı. Önemli olan virüslerle insanların arasındaki mesafeyi korumaktır.”

AB İÇİN ÖNEMLİ BİR SINAV 

Tarihçi Harari, koronavirüs kaynaklı küresel krizin Avrupa Birliği (AB) için önemli bir test ve sınav olduğuna da işaret etti.

Ekonomilerinin kötü etkileneceğini düşünen ülkelerin sert önlemler almak konusunda yavaş davrandığını belirten Harari, şöyle devam etti:

“Salgınla mücadele eden bir ülke, kimsenin kendisine yardım etmeyeceğini düşünerek sert karantina önlemleri almaktan çekiniyor çünkü bunu yaparsa ekonomisinin çökeceğini düşünüyor. Tehlikenin gerçekte ne kadar büyük olduğu zamanla anlaşılıyor ama o zaman da iş işten geçmiş oluyor.”

“İtalya, eğer Almanya ve Fransa gibi ülkelerden destek alabileceğinden emin olsaydı bazı sert karantina önlemlerini daha erken uygulayabilirdi” diyen ünlü tarihçi, salgının özellikle son yıllarda küresel ölçekte büyük destek kaybı yaşayan AB için bir test olduğunu ifade etti.

Harari, “Birliğin diğer üyelerinin İtalya’ya yardım için birleşme vakti. Eğer bunu yaparlarsa yalnızca kendi vatandaşlarını korumakla kalmayacaklar, aynı zamanda AB gibi bir sistemin ne kadar değerli olduğunu da gösterecekler. Bunu yapmazlarsa virüs her anlamda birliği bozabilir” ifadelerini kullandı.

GÖZETİM ÖNLEMLERİ TOTALİTER REJİMLERE YOL AÇABİLİR

Yuval Noah Harari, salgına karşı hükümetlerin aldığı gözetim önlemlerinin, uzun vadede kişisel verileri ve mahremiyeti ortadan kaldırarak totaliter rejimlerin oluşmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

Harari konuyla ilgili, “Şu anda gözetim ve gizlilik kavramları arasında ciddi bir çatışmaya tanıklık ediyoruz. Bu durum, gelecekte gizlilik ve sağlık arasında büyük bir savaşı da beraberinde getirebilir. İnsanlar, yakın zamanda ‘salgın hastalıklardan korunma’ adı altında bütün gizliliklerini yitirebilir. Bu durum, gelecekte insanların ne düşündüğünü ve hissettiğini bilmeye çalışan totaliter rejimlerin hızla gelişmesine sebep olabilir” değerlendirmesini yaptı.