Kuveyt dinarı neden dünyanın en güçlü para birimi?

Dünyanın en güçlü parası deyince pek çok insanın ilk aklına gelen Amerikan doları olabilir, ancak küresel ölçekte en yaygın işlem gören rezerv para konumundaki dolar, buna rağmen dünyanın en güçlü para birimleri listesinde onuncu sırada.

Bu listenin ilk sırasında ise, bilmeyenler için şaşırtıcı olacak bir ülke ve parası yer alıyor: Kuveyt ve Kuveyt dinarı.

Körfez ülkesi Kuveyt’in yerel para birimi dinar (KWD) uzun yıllardır dünyanın en değerli ve güçlü parası olarak kabul ediliyor. Forbes’un her yıl güncellenen “en güçlü para birimleri” listesinde “1 KWD = 3.25 USD” döviz kuruyla geçen yıl da zirveye Kuveyt dinarı yerleşti. 

Bir para biriminin gücü, 1 birimle satın alınabilen mal ve hizmetlerin sayısı ve karşılığında elde edilen döviz miktarı değerlendirilerek belirleniyor. Bir paranın dünyanın en değerli veya en güçlü para birimi unvanına sahip olması için döviz piyasalarındaki arz ve talep dinamikleri, enflasyon oranları, yurtiçi ekonomik büyüme, ilgili merkez bankası tarafından uygulanan politikalar ve ülkenin genel ekonomik istikrarı gibi faktörlere bakılıyor.

Kuveyt’in petrol rezervleri ve vergisiz sisteminden kaynaklanan ekonomik istikrarı, para birimine olan yüksek talebe katkıda bulunuyor.

Kuveyt ekonomisinin petrole bağımlı olması ve petrol ihracatının para birimini güçlendirmesi nedeniyle KWD’ye olan talep oldukça yüksek.

Kuveytli yatırımcı Ali al Salim konuyla ilgili Ekotürk’e yaptığı açıklamada, dinarın ABD dolarının ağırlıkta olduğu bir döviz sepetine sabitlenmiş durumda olduğunu söyleyerek, bu sepetin kesin ağırlık dağılımının açıklanmadığını belirtti.

“Kuveyt dinarı, esas olarak ABD dolarından oluşan bir G7 para birimleri sepetine sabitlenmiştir; kesin ağırlıklar ise açıklanmamıştır. Bu, çapraz kurda daha fazla değişkenliğe izin vermek için yapıldı. Kuveyt’in hali hazırda bol miktarda döviz rezervi var, bu da ülkenin söz konusu oranı rahatça korumasını sağlıyor.”

Kuveyt neden istisna?

Körfez ülkeleri arasında parasını yalnızca dolara çıpalamak ve belli bir kura sabitlemek yerine karışık bir döviz sepetine geçmeyi tercih eden tek ülke Kuveyt.

Aslında 1975-2002 yılları arasında karma bir sepete parasını sabitleyen Kuveyt, 2003’ten 2007’ye kadar tıpkı diğer Körfez ülkeleri gibi dolara sabitleme yoluna gitmişti. Ancak 2007 yılı Mayıs ayında alınan kararla bu rejimden vazgeçilerek tekrar karma bir döviz sepetine geçiş yapıldı.

Kuveyt Merkez Bankası’nın resmi web sitesinde bu karara ilişkin, “Uzun süre boyunca ABD dolarının önemli para birimleri karşısında yaşadığı değer kaybının olumsuz etkilerini gidermeye yönelik tüm çabalar tükendikten sonra 2003 öncesinde izlenen döviz kuru politikasına geri dönülmesi, ulusal para biriminin satın alma gücünün korunmasını ve yerel ekonomiyi etkileyen enflasyonist baskıların kontrol altına alınmasını amaçlamaktadır.”  ifadesi yer alıyor.

Kuveyt istisnası dışında Körfez ülkelerinin para birimleri, 1970’ler sonu ve 1980’ler başından bu yana ABD dolarına sabit durumda. Sabitleme, bölge ekonomilerinin enerji piyasalarındaki dalgalanmalardan korunmasına yardımcı olurken, merkez bankalarının bilhassa işler yolunda gittiği dönemlerde devasa rezervler biriktirmesine olanak sağladı.

Bahreyn, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ekim 1978 ve Kasım 1980 arasında ulusal para birimlerini USD’ye sırasıyla 0.38, 3.64 ve 3.67 oranlarında sabitledi. Umman, Ocak 1986’da Umman riyalini devalüe ettikten sonra dolara sabit olan kurunu 0.38’e ayarladı. Suudi Arabistan ise Haziran 1981 ile Haziran 1986 arasında yaptığı yumuşak devalüasyonun hemen ardından 1 doları 3.75 riyal olarak çıpaladı.

Bugün itibarıyla 1 Kuveyt dinarı 3.25 dolara, euro cinsinden ise 2.97’ye karşılık gelirken, bu rakam 104 Türk lirasına tekabül ediyor.

Petrolün GSYİH’deki payında da ilk sırada

Kuveyt, dünyada kişi başına düşen en yüksek gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) sahip ülkelerden. Düşük işsizlik, hidrokarbon endüstrisiyle bağlantılı ve hatta ona bağımlı olan istikrarlı ekonomik büyüme, ihtiyatlı mali politika ve Suudi Arabistan veya Katar gibi Körfez ülkelerine kıyasla devlet fonlarını devasa projelere harcama konusunda daha az savurganlık, şüphesiz paranın değerini artıran faktörlerden.

Kuveyt’in petrol zenginliği nedeniyle vergiye olan bağımlılığının sınırlı olması ve kamu borcunun bulunmaması da dinarın cazibesini artırırken, ülkenin devasa yabancı varlıkları ve varlık fonu tarafından tutulan yatırımları da para birimine güven sağlıyor.

Kuveyt, dünyadaki petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 7’sini elinde tutuyor (101.5 milyar varil olarak hesaplanıyor) Ülkenin petrol ihracatından elde ettiği gelir, 700 milyar doların üzerinde bir varlık fonu kurmasına da imkan sağladı. Bu varlık fonu, fazla petrol gelirini yatırıma ayırırken, petrol fiyatlarının düşük olduğu dönemlerde hükümet bütçesini desteklemek için kazanç sağlıyor.

Ülkede Kuveyt dinarının giriş ve çıkışı konusunda sıkı düzenlemeler var, bu da para birimi spekülasyonunu ve oynaklığı minimuma indiriyor.

Dünya Bankası 2022 yılı verilerine göre 5 milyon nüfuslu Kuveyt’in GSYİH’si yaklaşık 175 milyar dolar, kişi başına düşen GSYİH ise güncel fiyatlarla 41 bin dolar civarında. 

Yine Dünya Bankası verilerine göre petrol gelirlerinin GSYİH içerisinde en yüksek paya sahip olduğu ülkelerin başında Kuveyt geliyor. Açıklanan son rakamlara göre Kuveyt, yüzde 27.6’lık pay ile Libya, Irak, Kongo ve Angola’dan sonra beşinci sırada. Suudi Arabistan’da bu oran yüzde 23.7 iken, Katar’da 15.3. 

Körfez ülkeleri, ekonomilerini petrole bağımlılıktan kurtarmak ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için son yıllarda giderek daha da iddialı hale gelen vizyon programları takip ediyor.

(Haber: Feyza Gümüşlüoğlu)