TCMB PARA POLİTİKASI KURULU ÖZETİ YAYIMLANDI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu Özeti yayımlandı.


TCMB’nin 24 Aralık 2020 tarihli PPK özetinin tam metni şöyle:

“Enflasyon Gelişmeleri


1.Kasım ayında tüketici fiyatları yüzde 2,3 oranında artmış,  yıllık enflasyon 2,14 puan yükselerek yüzde 14,03 olmuştur. Enflasyondaki yükseliş temel mal ve gıda gruplarından kaynaklanırken,  hizmet ve enerji gruplarında sınırlı artışlar gerçekleşmiştir. Gıda  enflasyonundaki yükselişte işlenmemiş gıda grubu daha belirleyici  olmuş, temel mal grubunda ise dayanıklı mallar olumsuz ayrışmıştır. Bu  görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları ve  eğilimleri artış kaydetmiştir.


2. Gıda ve alkolsüz içecekler yıllık enflasyonu Kasım ayında 4,57 puan artışla yüzde 21,08’e yükselmiştir. İşlenmiş gıda enflasyonu 1,43 puan artışla yüzde 15,92 olurken, işlenmemiş gıda enflasyonu 8,24  puan yükselişle yüzde 27,02’ye ulaşmıştır. İşlenmemiş gıda  enflasyonundaki artışta, mevsim geçişine bağlı arz yönlü unsurların  yanı sıra birikimli döviz kuru etkileriyle taze meyve ve sebze önemli  rol oynamıştır. Öte yandan, uluslararası tarımsal emtia fiyatları ve  döviz kuru gelişmelerini takiben, diğer işlenmemiş gıda içinde önemli  ağırlığa sahip olan yumurta ve tavuk kalemleri belirgin fiyat  artışları sergilemiştir. Söz konusu gelişmeler işlenmiş gıdayı da  olumsuz etkilemiştir. Ekmek ve tahıllardaki artış eğilimi Kasım ayında  hızlanmış, uluslararası fiyatlar ve döviz kuruna duyarlılığı yüksek  olan katı ve sıvı yağlar kalemi güçlü fiyat artışlarıyla diğer  işlenmiş gıda grubunda öne çıkmıştır.


3. Enerji fiyatları Kasım ayında yüzde 0,84 oranında artmış,  grup yıllık enflasyonu sınırlı bir yükselişle yüzde 4,28 olmuştur. Uluslararası petrol fiyatlarındaki gelişmeleri takiben akaryakıt  fiyatları yüzde 1,37 artarken, konut grubunda katı yakıt kalemindeki  yüzde 3,44 oranındaki artış dikkat çekmiştir.


4.Temel mal fiyatları Kasım ayında yüzde 3,76 oranında artmış,  grup yıllık enflasyonu 3,23 puan yükselerek yüzde 15,32 olmuştur.
Hızlı kredi genişlemesine bağlı olarak güçlü seyreden iç talep  koşulları ve birikimli döviz kuru etkileriyle dayanıklı mal grubu  enflasyonundaki yükseliş eğilimi belirginleşmiş ve grup yıllık  enflasyonu 6,71 puan artışla yüzde 26,5’e ulaşmıştır. Aylık yüzde 9,7  oranındaki artışla otomobil fiyatları öne çıkmış  mobilya ile  elektrikli ve elektriksiz aletlerdeki güçlü fiyat artışları da  sürmüştür. Diğer temel mallar grubunda fiyat artışları hız kazanmış ve  yıllık enflasyon 2,06 puan artışla yüzde 11,46 olmuştur. Diğer yandan,  zayıf seyreden talep koşullarına bağlı olarak giyim ve ayakkabıda  yıllık enflasyon düşmeye devam etmiş ve yüzde 0,76’ya gerilemiştir.


5.Hizmet fiyatları Kasım ayında yüzde 0,62 oranında artmış,  grup yıllık enflasyonu 0,5 puan yükselerek yüzde 11,42 olmuştur.


Yıllık enflasyon, lokanta-otel, ulaştırma ve diğer hizmetlerde  artarken, kira kaleminde yatay seyretmiş, haberleşmede ise  gerilemiştir. Döviz kuru gelişmeleri diğer hizmetler grubunda etkisini  sürdürmüş, kişisel ulaştırma araçlarının bakım ve onarımı, temel  hastane hizmetleri ve dişçilik ücretleri yüksek fiyat artışlarıyla öne  çıkan kalemler olmuştur. Lokanta-otel fiyatlarındaki aylık artış ise  gıda fiyatlarındaki gelişmelere paralel olarak güçlenmiştir.


6.Enflasyon beklentilerindeki yükseliş Aralık ayında devam  etmiştir. Yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisi 1,71 puanlık  belirgin artışla yüzde 14,18’e ulaşmıştır. Orta vadeli beklentilerdeki  güncelleme görece daha sınırlı kalmış  gelecek on iki ay beklentisi 0,07 puan artışla yüzde 10,84’e, gelecek yirmi dört ay beklentisi ise 0,04 puan artışla yüzde 9,24’e yükselmiştir.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

7.Küresel ekonomiye dair veriler üçüncü çeyrekte başlayan  kısmi toparlanmanın devam ettiğine işaret etmektedir. Ancak, aşıya  dair olumlu gelişmelere karşın, son dönemde artış gösteren Covid-19  vakaları nedeniyle küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler devam  etmektedir. Avrupa ülkelerindeki salgına bağlı kısıtlamalar, dış talep  ve ihracat görünümü üzerinde belirsizlik oluşturmakla birlikte,  ihracattaki artış eğilimi devam etmektedir. Salgının ve sağlık  önlemlerinin tüketim alışkanlıkları ve genel harcama davranışına olası  etkilerine yönelik belirsizlikler sürmektedir.


8. Ham petrol fiyatları, salgın öncesindeki seviyelerinin  altında seyretmekle birlikte, bir önceki PPK dönemini takiben yüksek  oranda artmıştır. Buna ek olarak, başta endüstriyel metaller ve  tarımsal ürünler olmak üzere enerji dışı emtia fiyatlarında süregelen  yükseliş eğilimi üretici enflasyonu kanalıyla tüketici enflasyonu  üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırmaktadır. Döviz kurlarının yanı  sıra uluslararası fiyatlardaki gelişmeler özellikle gıda ve temel mal  gruplarında enflasyon eğilimini olumsuz etkilemektedir.


9.Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve  mali duruşlarını sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faiz  oranları tarihsel düşük seviyelerdeki seyrini sürdürürken, gerek  merkez bankalarının açıklamaları gerekse piyasa beklentileri, düşük  faiz ortamının uzun bir süre devam edeceğine işaret etmektedir. Uygulanan politikaların finansal piyasalar, büyüme ve istihdam  üzerindeki etkinliği, ülkeler itibarıyla salgının seyri ile politika  alanlarının büyüklüğüne göre farklılaşabilecektir.


10. Gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarında, iyileşen  risk algısına bağlı olarak, bir önceki PPK dönemini takiben yüksek  miktarlı girişler devam etmiştir. Çin hariç tutulduğunda, Aralık  ayında hem borçlanma senedi piyasalarına hem de hisse senedi  piyasalarına girişlerin arttığı görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde  politika faizlerinin düşük seviyelerini koruyacağına dair algının  pekişmesi ve teşvik paketleri, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan  ülkelere yönelen portföy akımlarındaki olumlu görünümü sürdürebilecek  unsurlar olarak değerlendirilmektedir.


11. Milli gelir verileri ve son çeyreğe ilişkin göstergeler  iktisadi faaliyette güçlü bir seyre işaret etmektedir. Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYİH) 2020 yılı üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 6,7,  çeyreklik bazda ise yüzde 15,6 oranında artarak belirgin bir  toparlanma kaydetmiş ve salgın öncesi seviyesini aşmıştır. Büyümenin  sürükleyicisi yurt içi talep olmuş, net ihracat büyümeye oldukça  yüksek bir negatif katkı yapmıştır. Bu dönemde özel tüketim ve toplam  yatırım harcamalarında hızlı bir artış gözlenmiştir. Güçlü kredi  ivmesiyle dayanıklı mallar talebindeki hızlı artış özel tüketimdeki  toparlanmanın temel belirleyicisi olurken, salgına bağlı olarak  hizmetlere yönelik harcamalar zayıf seyretmiştir.


12.Yakın dönem göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler,  iktisadi faaliyetin Ekim ayı ortalarından itibaren ivme kaybetmeye  başlamakla birlikte son çeyrek genelinde güçlü bir seyir izlediğine  işaret etmektedir. Ekim ayı sanayi üretimi, ciro ve perakende satış  hacmi endeksleri üçüncü çeyrek ortalamalarına göre hızlı bir artış  kaydetmiştir. Takip eden aylara ilişkin yüksek frekanslı veriler ile  kapasite kullanım oranları ve sipariş göstergeleri, finansman  koşullarına duyarlı kalemler olan otomobil, beyaz eşya ve mobilya gibi  dayanıklı tüketim mallarının yanı sıra inşaat bağlantılı ara malı  sektörlerinde faaliyetin canlı olduğu sinyalini vermiştir. Bu dönemde  yapılan saha görüşmeleri de iç talep koşullarındaki güçlü seyri teyit  etmiştir. Öte yandan, artan vaka sayıları nedeniyle getirilen  kısıtlamalar, başta hizmetler sektörü olmak üzere iktisadi faaliyetin  kısa vadeli görünümüne dair belirsizlik oluşturmaktadır. Kurul, salgın  dinamikleri ve makro politika bileşimi çerçevesinde ortaya çıkan  sektörel ayrışmaların enflasyon üzerindeki etkilerinin ve gelecek  döneme dair içerdiği risklerin takip edilmesi gerektiğini  değerlendirmiştir.


13.Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin  birikimli etkileriyle güç kazanan iç talep cari işlemler açığını  artırmaktadır. Aralık ayında altın hariç ithalat kısmen azalmakla  birlikte yüksek seyrederken, altın ithalatında bir miktar yavaşlama  gözlenmektedir. Avrupa ülkelerinde sıkılaştırılan salgın tedbirlerine  rağmen bölgeye yapılan ihracat artışını sürdürerek Orta Doğu ülkeleri  kaynaklı yavaşlamayı telafi etmekte ve toplam ihracattaki artışı  sürüklemektedir. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın  sürekliliği ve finansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki  seyrin önemine bir kez daha dikkat çekmiştir.


14.İktisadi faaliyetteki toparlanmanın işgücü piyasasına  olumlu yansımaları devam etmektedir. Eylül döneminde tarım dışı  istihdam sektörler genelinde artarken, işsizlik oranları gerilemiştir. Öncü göstergeler, işgücü piyasasındaki iyileşme sürecinin salgına  bağlı kısıtlamalar nedeniyle hizmetler sektörü kaynaklı olarak sekteye  uğrayabileceğine işaret etmektedir.

Para Politikası

15.Kurul, para politikası kararlarının, enflasyon hedeflemesi  rejimi çerçevesinde, fiyat istikrarı önceliğiyle alınacağını tekrar  vurgulamıştır. Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik  yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla  enflasyonun düşürülmesi ve orta vadede fiyat istikrarı hedefine  ulaşılması odağında belirlenecektir.


16. Yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları ile  gelirler politikasında geçmiş enflasyona endeksleme davranışının  kırılması, enflasyon hedefleriyle uyumun gözetilmesi ve  öngörülebilirliğin artırılması enflasyonla mücadelenin anahtar  bileşenleridir. Enflasyon hedeflerinin tüm paydaşlarca sahiplenilmesi,  fiyat istikrarı yolundaki çabaların ortak bir anlayışla toplumsal  mutabakat içerisinde yürütülmesi ve makro politikaların eşgüdüm  içerisinde enflasyonda öngörülen düşüş patikasıyla uyumlu şekilde  belirlenmesi para politikası etkinliğini güçlendirecektir. Bu  kapsamda, 2021 yılı için belirlenecek asgari ücret ile  yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının toplam talep ve  maliyet kanallarıyla enflasyon görünümüne olası etkileri  değerlendirilmiştir.


17.İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli  maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki  yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki bozulma, fiyatlama  davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam  etmektedir. Bu doğrultuda Kurul, enflasyon görünümüne dair risklerin  bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması  ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesisi için, 2021  yılsonu tahmin hedefini göz önünde bulundurarak, güçlü bir parasal  sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir. Bu çerçevede, politika faizi  olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 15’ten yüzde 17’ye  yükseltilmiştir. Önümüzdeki dönemde parasal duruşun sıkılığı,  enflasyonu etkileyen tüm unsurlar dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı  düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana  kadar kararlılıkla sürdürülecektir.


18. Düşük enflasyon ortamının kalıcı olarak tesisinin, ülke  risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz  rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin  kalıcı olarak gerilemesi yoluyla, makroekonomik ve finansal istikrarı  olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.


19.Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir  politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro  politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelemiştir.


20.TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle,  enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel  alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir.


21.Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un  geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği  önemle vurgulanmalıdır.”