Borsa’nın seyrinde salgının gidişatı önemli rol oynayacak

BIST 100 endeksi, nisandaki yükselişini mayısa da taşıdı. Analistler, haziran ayı için ise ekonomilerin yeniden açılma sürecinde salgının gidişatının önemli rol oynayacağına dikkati çekiyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) etkisiyle şubat ve mart aylarında küresel pay piyasalarına paralel sert gerileyen BIST 100 endeksi, nisandaki yükselişini mayısa da taşıdı. Analistler, haziran ayı için ise ekonomilerin yeniden açılma sürecinde salgının gidişatının önemli rol oynayacağına dikkati çekiyor.

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi mayıs ayına 100.254 puanda başlamasının ardından ay sonuna yakın 106.292 seviyesine kadar yükseldi. Analistlerin önemli direnç olarak nitelendirdikleri 106 bin seviyesinin üzerinde tutunmayı başaramayan endeks, mayısı bu seviyenin hafif altında yüzde 4,36 yükselişle 105.521 seviyesinden tamamladı.

Mayıs’ta bankacılık endeksi yüzde 1,09 değer kaybederken, holding endeksi yüzde 4,83 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 17,53 ile spor, en çok gerileyen ise bankacılık oldu.

“Hükümetlerin güçlü destek paketleri borsadaki yükselişlerin dayanağı”

AA Finans Analisti ve stratejist Cüneyt Paksoy, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, hasar tespiti sonrası ekonomilerin kademeli açılışının devam etmesiyle, her ülkenin kendi hikayesine göre ekonomisinin gidişatını belirleyeceğini ve salgın döneminde basılan büyük paradan bu sürecin başarısına bağlı olarak payını alacağını söyledi.

Kovid-19 sebebiyle ABD borsaları önderliğinde şubat ve martta keskin düşüşler yaşayan küresel borsaların nisan ve mayısta güçlü tepki olarak etiketlenecek keskin bir geri dönüş yaşadığını belirten Paksoy, “ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) başta olmak üzere majör merkez bankalarının sınırsız para basımına geçmeleri ve global ölçekte hükümetlerin kendi manevra alanları içinde çok güçlü paketler açıklamaları bu yükselişlerin temel dayanağını oluşturdu.” ifadelerini kullandı.

Paksoy, neredeyse “V” şeklinde gerçekleşen bu tepkilerin kalıcı olması ve daha güçlü bir yükseliş temposuna dönebilmesi için global ekonomik aktivitenin de kademeli açılma sürecinden itibaren “V” şekline benzer bir geri dönüş gerçekleştirmesinin önemli bir kriter olacağını dile getirdi.

“106.000 üzerinde kalıcılık sağlanması önemli”

Cüneyt Paksoy, BIST 100’de de şubat ve martta global borsalara paralel sert düşüşlerle 80.000-83.000 seviyelerinin görüldüğüne, bu seviyelerden başlayan tepki alımlarıyla nisan ve mayısta yaklaşık 24 bin puanlık bir kazanımla kritik direnç olan 106.000 seviyesine ulaşıldığını belirtti.

Bu tepki hareketinin devamında bazı önemli detayların ortaya çıktığını ifade eden Paksoy, şunları kaydetti:

“Uzun süredir satış tarafında bulunan yabancı yatırımcı, bu tepki süresince de satışını sürdürmüş ve borsadaki yabancı payı yüzde 50-55 aralığına gerileyerek 2008 krizinin de altına indi. Özetle bu yükseliş hareketi bir anlamda yerli yatırımcı tarafından desteklenen bir yükseliş olmuştur. Bu gelişme mevcut süreçte birçok gelişen ülke borsası için benzer şekilde işledi. Yabancının ucuzlayan fiyatlarla normalleşme sürecinde geri dönüş ihtimali BIST 100 için en önemli potansiyel hikayelerden biri olacaktır.”

Paksoy, endekse etkisi düşük ikincil kağıtlarda çok ciddi primler oluştuğunu, bundan dolayı ikincil kağıtlar için temkinli olunması gerektiğini vurguladı.

Teknik olarak, haziran ayında 106.000’lerin kalıcı olarak geçilmesinin oldukça önemli olacağına dikkati çeken Paksoy, bu seviyenin geçilmesi halinde 108.500 ve devamında 110.000 ve 112.500 puanın sıralı direnç hedefleri olabileceğini belirtti.

Paksoy, kar satışları durumunda ise kısa vadede 200 günlük ortalamayı içine alan 102.000-103.000 seviyelerinin ve devamında 21 ve 50 günlük üssel ortalamaları içinde barındıran 97.000-100.500 geniş bandında ve üzerinde kalabilmenin tepki hareketlerinin devamı açısından kritik önemde olacağını dile getirdi.

“Borsada kar satışları görülebilir”

İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz da 82.000 seviyelerinden almayan yatırımcılar için artık şu anki seviyelerin alım için uygun yerler olamayabileceğini söyledi.

Bu seviyelerin kar realizasyonu için kullanılabileceğini belirten Yılmaz, endeksin 105.000 seviyelerine kadar süren yükselişinin son birkaç gün haricinde bankacılık sektöründeki yoğun satışlara rağmen yaşandığına dikkati çekti.

Yılmaz, bu satışların olmaması halinde endeks için şu anda daha yüksek bir seviyeden söz etmenin mümkün olacağını ve gelecek dönemin önemli riskler barındırdığını ifade etti.

Gelecek dönemde ekonomilerin yeniden açılmasıyla birlikte, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarının, ABD ile Çin arasındaki artan gerilimin pay piyasaları için yeni bir baskıyı beraberinde getirebileceğini söyleyen Yılmaz, “Çünkü ABD’de işlerin Trump açısından çok iyi gitmediği görünüyor.” dedi.

Yılmaz, bunlarla birlikte Kovid-19 salgınında ikinci bir dalganın gelip gelmeyeceği tartışmalarının da gündemde olduğunun altını çizdi.

Bu durumun ister istemez bütün hesaplamaları bozabileceğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

“Endeks her ne kadar 104.500 seviyesinin üzerinde kalmayı başarsa da bir yorgunluk sinyalinin de görülmeye başladığını kabul etmek lazım. 106.600 seviyesi önemli bir direnç, ancak artık yavaş yavaş bir kar satışıyla karşı karşıya kalmak hiç kimse için sürpriz olmayacak. Bu seviyeleri alım fırsatı olarak değerlendirmektense bir miktar kar realizasyonu yapmak için uygun yerler olarak görüyorum. Sene başında 145.000 seviyelerini görebileceğimizi düşünüyorduk ama bütün bu yaşadıklarımız ve bu seviyelerden sonra yılın geri kalanı için çokta fazla bir getiri potansiyelimizin kalmadığını düşünenlerdenim.”