Emtia piyasasında yaptırımlar, jeopolitik riskler ve arz endişeleri Fed’e karşı direniyor.

emtia piyasası

Emtia piyasasında, geçen hafta ABD Merkez Bankası’na (Fed) ilişkin olumsuz etkilere karşın yaptırımlar, jeopolitik riskler, arz endişeleri ve Çin’e ilişkin iyimserliklerden kaynaklı yükselişler de öne çıktı.

Emtia piyasasında geçen hafta sert dalgalanmalar görüldü.

Fed’in faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına dair belirsizlik sürerken, geçen hafta yayınlanan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanakları da yetkililerin para politikasını hızlı gevşetme konusunda endişeleri olduğunu gösterdi.

Tutanaklarda, Fed yetkililerinin, enflasyonun düşürülmesinde daha fazla ilerleme kaydedilmesinin beklenenden daha uzun sürebileceği ihtimaline ağırlık verdiği bilgisi yer aldı.

Fed yetkililerinin, kısıtlayıcı para politikası duruşuna ne kadar süre devam edilmesi gerektiğine ilişkin belirsizliğin altını çizdiği aktarılan tutanaklarda, “Çoğu yetkili, politika duruşunu gevşetmek için çok hızlı hareket etmenin risklerine dikkati çekti ve enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye düşüp düşmediğine karar verirken gelen verileri dikkatle değerlendirmenin önemini vurguladı. Ancak birkaç yetkili, aşırı kısıtlayıcı duruşun çok uzun süre sürdürülmesinin ekonomiye yönelik aşağı yönlü risklere işaret ettiğini belirtti.” ifadesi kullanıldı.

Para piyasalarında, Fed’in martta faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken Banka’nın mayısta faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 25’e, haziranda başlama ihtimali yüzde 67’ye geriledi.

Dolara olan talebin azalmasıyla altın yükseldi

Emtia piyasasında, Fed’e ilişkin olumsuz etkilere karşın yaptırımlar, jeopolitik riskler, arz endişeleri ve Çin’e ilişkin iyimserliklerden kaynaklı yükselişler de öne çıkıyor. Geçen hafta değerli metallerde karışık bir seyir izlendi. Geçen hafta altının ons fiyatı yüzde 1,2 artışla 2 bin 36 dolara çıktı. Gümüş yüzde 1,9, platin yüzde 0,8 azalırken, paladyum yüzde 2,5 arttı.

Baz metallere bakıldığında ise tezgah üstü piyasada bakır yüzde 1,2, kurşun yüzde 1,5, nikel yüzde 7, çinko yüzde 1,1 değer kazanırken, alüminyum yüzde 1,5 azalış kaydetti.

Altın, dolar endeksinin düşüş eğilimine girmesi ve Orta Doğu’daki gerginlikten dolayı yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesiyle yükseldi. ABD’de 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı yüzde 7,06 ile yeniden yüzde 7 seviyesini geçerken, geçen yıl aralıktan bu yana en yüksek seviyesini gördü. Analistler, mortgage faizlerindeki yükselişin ABD ekonomisi ve hanehalkı için negatif bir faktör olduğunu dile getirerek, bunun da dolara olan talebin azalmasına yol açtığını söyledi.

Dolar endeksi de geçen hafta yüzde 0,3 azalışla 103,9’a geriledi.

Özellikle New York borsasında tarihi zirvelerin görülmesi güvenli liman olan gümüş fiyatlarını olumsuz etkiledi.

Rusya’ya yaptırım uygulanacağına yönelik haber akışı ise paladyum ve baz metallerin yükselmesine neden oldu. ABD Başkanı Joe Biden, Rus muhalif Aleksey Navalnıy’ın hapishanede hayatını kaybetmesi dolayısıyla Rusya’ya 500’den fazla yeni yaptırım kararı aldıklarını bildirdi.

Böylece paladyum ve baz metallerde arz endişeleri öne çıktı.

Bakır, Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) emlak kredileri için referans kabul edilen 5 yıl vadeli kredi faizi oranını düşürmesiyle yükseldi. PBoC, 5 yıllık kredi faiz oranını 25 baz puan düşürerek yüzde 4,20’den yüzde 3,95’e indirdi.

Enerji grubunda düşüş eğilimi

Enerji grubunda ise geçen hafta düşüş eğilimi gözlemlendi.

Haftayı Brent petrol yüzde 2,2, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gaz yüzde 1,7 azalış kaydetti. Libya’nın en büyük petrol sahasında mücbir sebep halinin kaldırılarak üretimin yeniden başlayacağını duyurması petrol fiyatlarındaki düşüşte etkili oldu.

Libya Ulusal Petrol Şirketi, 7 Ocak’ta yaptığı açıklamada, ülkenin güneyindeki Şerare Petrol Sahası’nda mücbir sebep ilan edildiğini duyurmuştu. Günlük 340 bin varil petrol üretim kapasitesine sahip petrol sahası, ülkenin üretiminin yaklaşık üçte birini oluşturuyor.

Öte yandan, dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi ABD’de talebin zayıfladığına işaret eden veriler, fiyatların yükselişini kısıtlıyor. Amerikan Petrol Enstitüsü verilerine göre, ülkede ham petrol stokları bir önceki hafta 7 milyon 168 bin varil artış gösterdi. Piyasa beklentisi, stokların 4 milyon 298 bin varil artacağı yönündeydi.

Tarım grubunda da geçen hafta dalgalanmalar görüldü. Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören buğdayın fiyatı yüzde 1,8, pirinç yüzde 1,5 artarken, mısır yüzde 3,7, soya fasulyesi yüzde 2,8 azalış kaydetti.

Mısır 4,1175 dolarla, soya fasulyesi de 11,38 dolarla Kasım 2020’den bu yana en düşük seviyeyi gördü.

Intercontinental Exchange’te işlem gören pamukta yatay bir seyir izlenirken, şeker yüzde 1,9, kahve yüzde 3,4 değer kaybetti. 6 bin 447 dolarla tarihi zirveyi gören kakao ise 17,1 değer kazandı.

Avrupa’da buğday teslimatlarının düşmesi buğday fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Dolar endeksinin gerilemesiyle talebe yönelik artan beklentiler de fiyatları yukarı yönlü etkiledi.

Petrol fiyatlarının gerilemesi mısır fiyatlarında değer kaybına neden oldu.

Brezilya realindeki düşüş de kahve piyasasını olumsuz etkiledi. Brezilya’da şeker üretiminde artışın devam etmesi şeker fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor. Yeni sezonda şeker piyasasında üretim açığı olacağına yönelik beklentiler, fiyatlarda yükselişe neden oldu.

Uluslararası Şeker Organizasyonu (ISO), 2023/24 sezonunda 2,12 milyon ton üretim açığı olacağını tahmin ediyor. Sıcaklıkların artması ve yağışların azalması sonrasında Fildişi Sahili’nde kakao teslimatlarında düşüş yaşanmasıyla kakao fiyatları yükseldi. Gana’nın 2023/2024’e dair kakao üretim tahminlerini düşürmesi de kakao fiyatlarında artışa neden olan önemli bir faktör olarak öne çıktı.