Küresel piyasalarda, ham madde fiyatlarındaki artışa ilişkin endişeler devam ediyor
Küresel piyasalarda petrol ham madde fiyatlarındaki artış ve bu paralelde enflasyondaki yükselişin beklenenden uzun süreceği endişeleri, ABD’de temerrüt olasılığı gibi süregelen faktörler, yatırımcıların risk iştahını negatif etkilemeye devam ediyor.
Küresel piyasalarda petrol başta olmak üzere ham madde fiyatlarındaki artış ve bu paralelde enflasyondaki yükselişin beklenenden daha uzun süreceği endişeleri, ABD’de temerrüt olasılığı ve Çin’de borç krizi gibi süregelen faktörler, yatırımcıların risk iştahını negatif etkilemeye devam ediyor.
Tedarik zinciri ve enerji arzındaki problemlerin sürmesi ile dün Brent petrolün varil fiyatı 82,9 dolarla Ekim 2018’den, Batı Teksas türü ham petrolün varil fiyatı da 79,6 dolarla Kasım 2014’ten bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Petrol başta olmak üzere ham madde fiyatlarındaki artışın enflasyonist kaygıları desteklemeye devam etmesi sonrası para politikası yapıcılarından gelen açıklamalar da önem kazandı.
Chicago Fed Başkanı Charles Evans, dün yaptığı açıklamada varlık alımlarının azaltılacağı zamanın yakın olduğunu belirtirken, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva da ihtiyaç halinde merkez bankalarının adım atmaya hazır olmaları gerektiğini, 2022’de birçok ülkede enflasyon baskısının azalmasını beklediklerini söyledi. Küresel ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 6’nın biraz altına düşmesinin beklendiğini aktaran Georgieva, büyümedeki ayrışma, enflasyon ve borçların; toparlanmanın önündeki zorluklar olduğunu ifade etti.
ABD’nin borç limiti konusundaki tartışmalar da gündemde kalmaya devam ederken, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen Kongre’nin 2 hafta içinde borç limitini ele almaması halinde, ABD’nin resesyonla karşı karşıya olacağını söyledi.
Makro ekonomik tarafta ise dün ABD’de Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) imalat dışı endeksi eylülde aylık 0,2 puan artışla 61,9’a yükselerek beklentilerin üzerinde geldi. Ülkede hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 54,4’ten 54,9’a revize edilirken, dış ticaret açığı ağustosta 73,3 milyar dolara yükselerek rekor seviyeye ulaştı.
Dün New York borsasında yatırımcıların, mevcut riskleri göz ardı ettiği ve pozitif verilerin de desteğiyle önceki günkü sert düşüşün ardından alıma geçtikleri görüldü. Bu gelişmelerle Dow Jones endeksi yüzde 0,92, S&P 500 endeksi yüzde 1,05 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,25 değer kazandı. Dolar endeksi dün yüzde 0,2’lik yükselişle 94 sınırının hemen altından kapanmasının ardından bugün yüzde 0,1’lik artışla 94,1 seviyelerinde bulunuyor. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizleri ise dün güne başladığı yüzde 1,48 seviyelerinden yükselişe geçerek yüzde 1,54 seviyesini test ederken, bugün de yüzde 1,57’nin üzerini gördü. ABD’nin endeks vadeli kontratlarının ise yeni güne negatif bir seyirle başladığı görülüyor.
Avrupa’da doğal gaz arzına yönelik haber akışı yakından izlenmeye devam ederken, dün bölge genelinde hizmet sektörü PMI verilerinin eylülde önceki aya göre artış kaydetmesi pay piyasalarını destekledi. İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,94, Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 1,05 ve Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,52 değer kazanırken, avro/dolar paritesi dün 1,16’nın hemen altından kapanmasının ardından bugün yatay hareket ediyor. Avrupa endeks vadeli kontratlarında bugün satış ağırlıklı bir seyir izleniyor.
Asya tarafında ise Çin’de emlak sektöründeki borç krizine yönelik haber akışı ve Japonya’da siyasi gelişmeler gündemin üst sıralarında kalmayı sürdürüyor. Japonya’da yapılan anket sonuçları, yeni Başbakan Kişida Fumio ve kabinesine yönelik kamuoyu desteğinin yüzde 55,7 olduğunu ortaya koyarken, desteğin önceki başbakanlara kıyasla ılımlı kalması seçim öncesi gelişmelerin önemini artırdı. Öte yandan Kişida Fumio hükümetinin, ülkede geçen hafta sona eren olağanüstü hal (OHAL) sonrası Aralık 2020’de durdurulan “seyahate çık” kampanyasını yeniden devreye almayı planladığı bildirildi.