SGK’nın mali tablosu “EYT’ye rağmen” tarihin en iyi seviyesinde

sgk

SGK’nın 2024 Haziran itibarıyla gelirlerinin giderlerini karşılama oranı %99,5 seviyesiyle tarihin en iyi mali tablosuna işaret etti. Ancak, bu iyileşmenin bedelini düşük emekli maaşları ve hükümetin SGK’ya yaptığı transferlerin azalması nedeniyle emekliler ödüyor. Prof. Dr. Aziz Çelik, sosyal güvenlik sistemindeki yapısal sorunların, sürdürülebilirliği tehdit ettiğini ve daha fazla devlet katkısına ihtiyaç olduğunu belirtti. EYT düzenlemesinin SGK’ya ek bir yük getirdiği tartışılırken, Vergi Uzmanı Emrah Şimşek de prim gelirlerindeki artışın mali dengeye katkı sağladığını vurguladı.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) mali tablosu tarihinin en iyi durumunda olmasına rağmen emeklilik sistemi kamuoyunda halen tartışılmaya devam ediyor.
 
Emekli aylıkları da enflasyonun ve yoksulluk sınırının altında seyrederken hayat pahalılığının yükselmesi, emeklilerin alım gücünü her geçen gün zayıflatıyor.
 
SGK’nın mali durumu geçmişe kıyasla iyileşse bile, mevcut emeklilik sisteminin uzun vadede sürdürülebilir olup olmadığı tartışma konusu.
 
Hükümetin bütçesinden SGK’ya aktarılan kaynakların payı azalırken, emeklilere yapılan ödemelerin düşük kalması, mali iyileşmenin bedelini emeklilerin ödediği şeklinde yorumlanıyor.
 
SGK’nın gelirlerinin giderlerini karşılama oranı son yıllarda önemli bir iyileşme gösterirken bu durum mali yapının güçlendiğine işaret ediyor.

Kaynak: TCMB&SGK

2024 verisi Haziran ayından alınmıştır.

* = Veri bulunmamaktadır.

Tabloya göre, SGK’nın gelirlerinin giderlerini karşılama oranı, 2024 yılı haziran ayı itibarıyla %99,5 seviyesine çıkarak tarihi bir seviyeye ulaştı.
 
Enflasyonun yükselmesi, sağlık hizmetleri maliyetlerinde artışa yol açarak SGK’nın giderlerini artırmış olsa da SGK’nın gelirlerinin de hızla büyüdüğü görülüyor.
 
SGK’nın mali tablosuna ilişkin Ekotürk’e değerlendirmelerde bulunan Çalışma Ekonomisi ve Sosyal Politikalar Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, emeklilik sistemine dair yapılan tartışmalara da değindi.
 
“SGK’NIN MALİ TABLOSU DÜZELDİ AMA EMEKLİLERİN MALİ DURUMU BOZULDU”
 
Çelik, SGK’nın mali tablosunda yaşanan iyileşmenin iki temel göstergesinin bulunduğunu ifade ederek birincisinin SGK’nın kendi gelirlerinin emekli aylıklarını karşılama oranı olduğunu, ikincisinin ise bütçeden yapılan transferlerin gerilemesi olduğunu vurguladı.
 
Prof. Dr. Aziz Çelik, “2008’den bu yana SGK’nın gelirlerinin giderlerini karşılama oranında önemli bir iyileşme var. Bütçeden SGK’ya aktarılan kaynakların bütçe içindeki payı da %19-20 seviyelerinden %12-10 seviyelerine düştü.” diye konuştu.
 
Ancak bu iyileşmenin emekliler açısından olumsuz sonuçlar doğurduğunu söyleyen Çelik, SGK’nın mali dengesinin sağlanmasının emeklilere yapılan ödemelerin kısılması ile mümkün olduğunu belirterek, “Emekli maaşlarına yapılan zamlar, SGK’nın gelir artışlarının gerisinde kaldı. SGK’nın mali dengesi sağlanırken emeklilerin mali durumunda bozulma oldu.” dedi.
 
SİSTEMİN SÜRDÜREBİLİRLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR
 
Sosyal güvenlik sistemindeki yapısal sorunlara da dikkat çeken Prof. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’de istihdam oranının düşüklüğüne vurgu yaptı. 
 
Çelik, iş gücü piyasasında kayıt dışılığın yaygın olduğunu ve SGK’ya bildirilen ücretlerin düşük seviyelerde kaldığını söyleyerek bu durumun prim gelirlerini azalttığını ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini savundu.
 
AVRUPA’YA KIYASLA GERİDE KALDIK
 
Türkiye’de sosyal güvenlik sistemine bütçeden ayrılan kaynakların gelişmiş ülkelere kıyasla düşük kaldığını vurgulayan Çelik “Bizde sosyal güvenlik sistemine yapılan bütçe katkıları Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) %4.5’i civarındayken, Avrupa’da bu oran %8-9 seviyelerinde.” ifadelerini kullandı.
 
YENİ BİR EMEKLİLİK SİSTEMİNE İHTİYAÇ VAR MI?
 
Mevcut sorunların erken emeklilik ya da aktif-pasif oranıyla sınırlı olmadığına, sistemin çok daha derin yapısal sorunları olduğuna dikkat çeken Sosyal Politikalar Uzmanı Çelik, “Sosyal güvenlik sisteminin temel sorunu düşük istihdam, kayıt dışılık ve düşük ücretlerdir.” dedi.
 
Birçok gelişmiş ülkede benzer sorunlar yaşandığını ve emeklilik sistemlerinin sürdürülebilirliği için istihdam oranının artırılması gerektiğini savunan Çelik, kamu katkısının yükseltilmesi gerektiğini söyleyerek, “Avrupa’da istihdam oranı %70’in üzerindeyken Türkiye’de bu oran %50’nin altında. Ayrıca, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği için devlet katkısı artırılmalıdır. Avrupa’da sosyal güvenlik sistemine bütçeden yapılan katkılar çok daha yüksek.” değerlendirmesini yaptı.
 
Sadece prim üzerine kurulu bir sistemin uzun vadede sürdürülemeyeceğini belirten Aziz Çelik, sosyal güvenlik sisteminin devlet katkısı olmadan devam edemeyeceğini savunarak, “Yaş düzenlemeleri yapılmasına rağmen, bu yapısal sorunlar çözülmedikçe sosyal güvenlik sistemi sürdürülebilir olmayacaktır.” diye konuştu.
 
SGK İÇİN EYT YÜK OLDU MU?
 
Son olarak Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin SGK bütçesine etkisini de değerlendiren Prof. Dr. Aziz Çelik, EYT’lilerin uzun yıllar prim ödediklerini ve sistemde kaldıklarını belirterek, bu düzenlemenin SGK’ya ek bir yük getirmediğini vurguladı.
 
Çelik, “EYT’liler uzun yıllar sosyal güvenlik sistemine prim ödeyen sigortalılardır ve erken yaşta emekli oldukları için SGK’ya yük oluşturdukları yönündeki eleştiriler yanlıştır. EYT kapsamındaki kişiler, prim ödemelerini yapmış bireylerdir ve sosyal güvenlik sisteminin uzun yıllar bir parçası olmuşlardır.” dedi.
 
Vergi uzmanı Emrah Şimşek, SGK’nın mali tablosunu değerlendirirken, 2024 itibarıyla kurumun gelirlerinin giderlerini karşılama oranının %99,5’i aşarak tarihin en iyi seviyesine ulaştığını vurguladı. Ancak, EYT düzenlemesiyle gelen yeni maddi yüklere ve hazine desteği konusuna dikkat çekti.
 
EYT düzenlemesiyle SGK’ya ek bir yük getirildiğini belirten Şimşek, EYT sonrası her emekliye düşen çalışan sayısının önemli ölçüde düştüğünü, bunun da mali sürdürülebilirlik açısından zorluklar yaratabileceğini ifade etti.
 
EYT İLE HER 1,7 ÇALIŞANA EMEKLİ DÜŞMEYE BAŞLADI
 
Emrah Şimşek, daha önce her 2 çalışana 1 emekli düşerken, EYT ile bu oranın 1,7 çalışana bir emekliye kadar gerilediğini, bu durumun hem çalışanlar hem de işverenler için ek maliyetler doğurduğunu belirtti.
 
Enflasyondaki artış ve asgari ücretlerdeki büyük yükselişin SGK prim gelirlerine olumlu yansıdığını, bu sayede kurumun mali dengelerinin korunduğunu belirten Vergi Uzmanı Şimşek, özellikle son 3 yılda asgari ücretteki artışların prim gelirlerine ciddi bir katkı sağladığını dile getirdi.
 
Şimşek SGK’nın mali tablosunun şu an iyi durumda olduğunu söylerken, EYT’nin etkisi ve hazinenin desteği göz önünde bulundurulduğunda sistemin sürdürülebilirliği açısından yeni düzenlemelerin gerektiğini ifade etti.
 
Emrah Şimşek, SGK’nın gelirlerinin giderlerini karşılama oranının %99,5 seviyesini aşmasının olumlu bir gelişme olduğunu, ancak bu durumun sürdürülebilirliği ve hazineye binen yükün dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı.

Haber: Remzi Akkök