TCMB politika faizini 200 baz puan düşürerek %16’ya çekti

tcmb merkez bankası dolar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık gösterge repo faizinde 200 baz puan indirime gitti.

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faiz oranı yüzde 18,00’ten yüzde 17,50’ye çekildi.

TCMB, önceki toplantısında beklentilerin aksine faizde 100 baz puan indirime gitmişti. TCMB Piyasa Katılımcıları Anketinde yıl sonu tüketici fiyatları  beklentisi yüzde 17,63, 12 ay sonrası tüketici fiyatları  beklentisi yüzde 13,91 seviyesinde oluştu.

TCMB’nin enflasyon beklentisi 2021 yıl sonu için yüzde 14,1, 2022 yıl sonu için yüzde 7,8 seviyesinde bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) eylül ayı için yıllık manşet enflasyonu yüzde 19,58, çekirdek enflasyonu yüzde 16,98 olarak  açıkladı.

TCMB’nin bir sonraki toplantısı 18 Kasım’da gerçekleştirilecek.

Açıklamada şöyle denildi:

“Küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaşanan toparlanmaya  rağmen yakın dönemde açıklanan güven endeksleri, salgının etkisiyle  gerilemeye başlamıştır. Aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında  yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü  riskleri canlı tutmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia  fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve  taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve  tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal  emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda  fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir. Yüksek küresel  enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar  üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez  bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki  normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden  çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını  değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları  destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım  programlarına devam etmektedir.

Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de  etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun  geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve  bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha  dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Dayanıklı  tüketim malları talebi yavaşlarken, dayanıksız tüketim mallarında bir  toparlanma gözlenmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın  geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki  iyileşmenin sürmesi beklenmekte, bu eğilimin güçlenerek devam etmesi  fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir.

Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte  gıda ve başta enerji  olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki  aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen  fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili  olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu  değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın  krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir.
Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde  daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerin  ılımlı seyre dönmesi için güçlendirilen makroihtiyati politika  çerçevesinin olumlu etkileri gözlenmeye başlamıştır. Kurul, para  politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon  gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına  yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede politika faizi 200  baz puan indirilerek yüzde 16 olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte,  arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan  aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı Kurul tarafından değerlendirilmiştir.

Kurul, ayrıca iklim ve diğer çevre kaynaklı riskleri sınırlandırmak  amacıyla, para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe yol  açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika  olarak destekleme kararı almıştır.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı  düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5  hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla  kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak  istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz  rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin  kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal  istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve  istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için  uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede  almaya devam edecektir. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde  yayımlanacaktır.”