TCMB risklere işaret etti: Bozuk fiyatlama davranışı nasıl düzelir?

TCMB

TCMB’nin PPK toplantı özetinde, enflasyon beklentilerinin yüksekliği ve fiyatlama davranışlarındaki bozukluklar ele alındı. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, bozuk fiyatlama davranışlarının yüksek enflasyon beklentileri ve belirsizlikten kaynaklandığını belirtti. Ayrıca, Merkez Bankası’nın güvenilirliğinin ve devletin regülasyonlarla piyasa dinamiklerine müdahale etmesinin önemini vurguladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) eylül ayına ilişkin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, enflasyon gelişmeleri ve fiyatlama davranışları detaylı bir şekilde ele alındı.

Enflasyon beklentilerinin yüksek kalmasından ötürü dezenflasyon sürecinin zorlaştığı belirtilirken, fiyatlama davranışlarındaki bozukluklara da dikkat çekildi.

Piyasa dinamiklerinden saparak aşırı fiyat artışlarına neden olan bir süreci ifade eden bozuk fiyatlama davranışı; enflasyonda atalet riskine, beklentilerin kötüleşmesine, gelir dağılımında bozulmaya ve dezenflasyon sürecinin yavaşlamasına yol açabiliyor.

DEZENFLASYON SÜRECİ İÇİN RİSK OLUŞTURUYOR

PPK özetinde, fiyatlama davranışlarının geçmiş enflasyona endeksli olduğu, bu endeksleme davranışının da fiyatlarda atalet yarattığı ve enflasyon üzerinde uzun süreli etkiler oluşturduğu vurgulandı.

Piyasa katılımcılarının ve reel sektörün enflasyon beklentilerinin halen yüksek seviyelerde olmasının fiyatlama davranışlarında dezenflasyon sürecine yönelik risk unsuru oluşturduğu aktarıldı.

İKİ TEMEL NEDEN DAYANDIRILDI

Konuya dair Ekotürk’e değerlendirmelerde bulunan Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, ekonomik istikrar için ciddi riskler barındıran bozuk fiyatlama davranışını, yüksek enflasyon beklentileri ve belirsizlik olarak iki temel nedene dayandırdı.

Üreticilerin karamsar bir beklentiyle hareket ettiklerini belirten Prof. Dr. Selva Demiralp, şunları kaydetti:

“2021 sonrasında enflasyonun beklentilerin çok üzerinde hızla artması, üreticilerin maliyet artışlarını öngörememesine ve bu yüzden gelecekteki şokları öngörerek önceden yüksek fiyat belirleme yoluna gitmesine neden oldu. Üreticiler, fiyatlarını belirlerken gelecekteki enflasyon oranlarını dikkate almak zorunda kalıyorlar.”

“MERKEZ BANKASI’NIN KREDİBİLİTESİ ÖNEMLİ”

Fiyatlama davranışlarındaki bozulmalarda beklentilerin büyük bir rolü olduğunu vurgulayan Demiralp, “Şirketlerin ve hanehalkının geleceğe yönelik belirsizlikleri, fiyatlama stratejilerini önemli ölçüde etkiliyor. Bu noktada Merkez Bankası’nın kredibilitesi önemli. Ayrıca TCMB, enflasyon beklentilerini düşürerek piyasadaki güveni tesis etmek için ciddi çaba sarf ediyor. Enflasyon hedeflerine büyük ölçüde yaklaşıyor ve bu da gelecekteki enflasyon beklentilerinin daha gerçekçi olmasını sağlıyor.” diye konuştu.

“DEVLET REGÜLASYONLARLA DEVREYE GİREBİLİR”

Serbest piyasa mekanizmasına zarar vermeden doğru müdahalelerle aşırı fiyat artışlarının önlenebileceğinin altını çizen Demiralp, “Fiyatlama davranışlarındaki bozukluğun düzenlenmesi için yalnızca Merkez Bankası politikaları yeterli olmayabilir. Devletin regülasyonlarla devreye girmesi, piyasalardaki aşırı fiyat artışlarına karşı önemli bir rol oynayabilir. Ancak bu noktada ince bir denge kurulması gerekir. Serbest piyasa dinamiklerini zedelemeden fırsatçı fiyat artışlarının tespit edilmesi ve gerektiğinde müdahale edilir.” ifadelerini kullandı.

FİYATLAMA DAVRANIŞI NASIL DÜZELİR?

Enflasyonun düşmesiyle birlikte fiyatlama davranışlarının da düzelme eğilimine girebileceğini söyleyen Demiralp, “Enflasyon beklentileri geriledikçe, üreticiler de daha istikrarlı ve öngörülebilir fiyatlama stratejilerine yönelecektir.” dedi.

Prof. Dr. Selva Demiralp, bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için TCMB’nin enflasyon hedeflerini kararlı bir biçimde sürdürmesi ve piyasalarda güvenin tesis edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Haber: Remzi Akkök