Türkiye’de normalleşme adımları denizcilik sektörünü hareketlendirdi

Türkiye’de yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele sürecinde normalleşme adımlarının atılmaya başlaması, önemli tatil merkezlerinden Bodrum’da denizcilik sektörünü hareketlendirdi.

Türkiye’de Kovid-19 salgınının yayılma hızındaki düşüş ve iyileşen hasta sayısındaki artışın ortaya çıkardığı olumlu tablo ile birlikte her alanda “kontrollü sosyal hayat”a geçiş çalışmaları başladı. Normalleşme sürecine hazırlanan sektörlerin başında ise ekonominin can damarlarından olan turizm sektörü geliyor. Ramazan Bayramı sonrası yetkililerin bildirdiği tedbirler doğrultusunda sezonu açmayı hedefleyen turistik işletmelerde heyecanlı bir bekleyiş hakim.

“Yeni bir başlangıç yapacağız”

Tüm Yat İşletmeleri, Brokerları, Acenteleri ve Yatırımcıları Derneği (TYBA) Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Sevi, yat turizminin Kovid-19’dan en çok etkilenen sektörlerden biri olduğunu söyledi. Turizmin dünya çapında salgından etkilendiğini vurgulayan Sevi, “Alınan önlemlerle birlikte yeni bir başlangıç yapacağız. Biz hazırlandık, sektörümüzde bunun hazırlığını yapıyor. Tekneye gelenlerin, misafirlerimizin güvenli bir şekilde tatillerini yapabilmeleri için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Sevi, yat işletmecilerinin 20 ile 40 metre arasındaki değişik teknelerde turizme hizmet ettiklerini kaydetti.

“Alınan tedbirlerle tekneye güvenle adım atacaklar”

Teknede müşterilere her zaman mesafeli olduklarını, bu mesafenin şimdi kendilerine avantaj sağlayacağını belirten Sevi, şöyle konuştu:

“Dışarıdan gelişlerle tekneye mikrop taşınmasın diye büyük bir dezenfekte işlemi yapacağız. Arkadaşlarımız müşteriler gelmeden bu hazırlığı yapacaklar, daha sonra da onları karşılayacağız. Müşterilerimizin eşyalarını, valizlerini, giysilerini dezenfekte edeceğiz. Tabii bunu bir saygı çerçevesinde yapacağız. Böylece bir sıkıntı olmadan tekneye güvenle adım atacaklar. Eğer yurt dışı uçuşlara izin verilir ve uçaklarımız bu turistleri de bize getirirlerse yabancı turistleri de çok büyük bir keyifle teknelerimize kabul edeceğiz. İç turizmde çok büyük hareketlilik başlamış durumda. Tekne soranlar var. Biz kendi içimizdeki doğal müşterilerimizle yolumuza devam edeceğiz. 1 Temmuz’da sezonumuz başlar diye düşünüyorum.”

“Yalıkavak Marina’nın pazar payı yüksek”

Yalıkavak Marina Direktörü Deniz Akaltan da pandemiyle ilgili devletin verdiği yönergelerle, her türlü önlemi aldıklarını kaydetti.

Yeni başlayan normalleşme süreciyle birlikte misafirlerin gelmesinin operasyonları hızlandıracağını anlatan Akaltan, şunları kaydetti:

“Pandemiyle beraber özellikle ticari yatların seyirleri yasaklanmıştı. Haziran’da gelişmelere bağlı olarak bunun tekrar serbest bırakılmasını bekliyoruz. Bu da bulunduğumuz bölgedeki deniz turizminin, yat turizminin başlaması ve gelen tekne sayısının da artması anlamına geliyor. Marinamız Avrupa ülkelerinden, Orta Doğu’dan, Rusya, Ukrayna ve Azerbaycan’dan tercih ediliyor. Bodrum ve Türkiye kıyıları çok önemli ve özel. Türkiye’deki ilk süper yat marinası olarak Yalıkavak Marina’nın buradaki pazar payı çok daha büyük. Dolayısıyla her yıl yabancı yatçıyı ülkemizde, marinamızda ağırlıyoruz.”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un turizm sezonunun başlaması için haziran ayını işaret ettiğini anımsatan Akaltan, “Sezonun başlamasını ve misafirlerimizin ülkeye gelmesini bekliyoruz. Yalıkavak Marina 2018-2019 yılında Uluslararası Marinalar Birliği tarafından Türkiye’de ilk kez dünyanın en iyi süper yat marinası seçilmişti. Bu yıl yeniden unvanımızı korumak istiyoruz. Herkesin oylarına ihtiyacımız var.” diye konuştu.

İnsanların artık daha çok izole tatil tercih ettiğine vurgu yapan Akaltan, bununla birlikte tekne kiralama, çadır kampı, karavan turizminde de gözle görülür bir artış olduğuna değindi.

Sezonun iç turizm ağırlıklı olması bekleniyor

Yalıkavak Marina Beach Otel ve Yalıkavak Marina Boutique Otel Genel Müdürü Zafer Canbaz ise misafirlerin sağlığı ve hijyeni için yapılması gerekenleri hem marina hem de oteller bünyesinde gerçekleştirdiklerini aktardı.

İç turizmin daha ağırlıkta olacağı bir sezon beklediklerini kaydeden Canbaz, “Bizim endüstrimiz daha çok havacılığa bağlı. Uçuşların başlamasıyla beraber otellerin de doluluk anlamında ciddi şekilde artış göstereceğini düşünüyoruz. Bizim en büyük avantajımız, izole alanımız, kendimize ait plajımız olması ve misafirlerimizin lüksten ve konfordan ödün vermeden servis alabilmeleridir.” değerlendirmesi yaptı.