Türkiye’nin ikinci astronotunun uçuş tarihi belli oldu, hangi deneyler gerçekleştirilecek?

Astronot Alper Gezeravcı’nın 19 Ocak’ta başlayan ve 14 gün süren uzay görevinin ardından Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever de 8 Haziran 2024’te yörünge altı uzay uçuşunu gerçekleştirecek.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin astronotları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile Ankara’da “Türk Uzay Bilim Misyonu Yörünge Altı Araştırma Uçuşu” konulu basın toplantısı düzenledi.

Kacır, Atasever’in yörünge altı araştırma uçuşunun 8 Haziran 2024 tarihi için planlandığını duyurdu.

Kacır’ın açıklamasına göre Atasever’in görevini gerçekleştireceği aracın adı “VSS Unity”.

Bu araç, Gezeravcı’nın görevinde olduğu gibi yerden fırlatılan bir araç olmayacak. Bir taşıyı uçak ise önce 45 bin fitlik yüksekliğe çıkacak. Ardından hibrit yakıtlı roket motorunu ateşleyerek yaklaşık 90 kilometre irtifaya ulaşacak.

Gezeravcı’nın görev yaptığı Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) ise yerden yaklaşık 400 kilometre yukarıda.

Atasever’in uçuşunun gerçekleşeceği yer ise ABD’nin New Mexico eyaletinde bulunan Spaceport tesisleri olacak. Spaceport, milyarder Richard Branson’ın sahibi olduğu uzay turizmi şirketi Virgin Galactic tarafından işletiliyor.

Uçuşun yaklaşık 1,5 saat sürmesi planlanıyor. 90 kilometre yüksekliğe çıktıktan sonra yaklaşık 3 dakikalık bir serbest düşme fazı olacak. Bu fazda mikro yerçekimi ortamında, biyolojik moleküllerden gen analizlerine, metabolizma değişimlerinden baskılayıcı hücrelere, insülin kaleminden radyasyon analizine kadar 7 deney icra edilecek.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, basın toplantısında yaptığı açıklamada Gezeravcı’nın ocak ayında gerçekleşen uçuşu ile ilgili olarak “Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonu kapsamında önce Alper Gezeravcı’nın uzay göreviyle ortak gururun zirveye yükseldiği zamanları yaşadık” değerlendirmesini yaptı.

Bakan Kacır konuşmasında her iki astronotun da Axiom Space, Space X ve NASA tarafından verilen temel astronot eğitimi ile yaşam ve güvenlik prosedürleri, modül ve deney ekipmanları kullanımı, hayatta kalma eğitimlerini aldığını anımsattı.

Kacır, “Alper Gezeravcı’nın görevi icra etmesine mâni bir durum ortaya çıkmadı. Gezeravcı, insanlı ilk uzay bilim misyonumuzu başarıyla tamamladı. Bu da en başından proje anlaşmalarında kararlaştırdığımız üzere, ilave bir maliyet oluşturmaksızın ikinci astronotumuz Atasever’in yörünge altı araştırma uçuşu yaparak uzay deneyimi gerçekleştirmesi imkanını ortaya çıkardı. Böylelikle uzay sınırını geçen ve mikro yerçekimi ortamında bilimsel çalışmalara katkı sunan ikinci vatandaşımız Atasever olacak” değerlendirmesinde bulundu.

“Axiom-3 görev ekibi ülkemizde bir araya gelecek”

Fatih Kacır’ın açıklamasına göre Gezeravcı’nın uçuşunda işbirliği yapılan Axiom-3’ün görev ekibi haziran ayının başında Türkiye’ye geliyor.

Ekip, uzay alanındaki tecrübelerini ve gelecek döneme ilişkin projelerini üniversitelerde gençlerle paylaşacak.

Kacır, Milli Uzay Programı kapsamında, Ankara’da uzay teknoloji geliştirme bölgesi kuracaklarını, uzay sanayini geliştireceklerini aktararak, 2035’te yılda 1,8 trilyon dolara erişmesi tahmin edilen küresel uzay ekonomisinden daha fazla pay alınacağını belirtti.

Kacır’ın açıklamasına göre fırlatma roketi geliştirme çalışmalar devam ediyor. 2030’a kadar ise uluslararası işbirlikleriyle bir uzay limanı kurulacak. Bu süreçte Ay Programı gerçekleştirilecek.

İnsansız gerçekleşecek Ay misyonu için ise itki sistemine sahip, Türk mühendisler ve bilim insanlarının tasarlayıp ürettiği uzay araçları kullanılacak.

**

Fatih Kacır’ın açıklamalarının ardından sıra, Alper Gezeravcı’daydı.

Gezeravcı, genetikten biyolojiye, fizyolojiden bağışıklık sistemine kadar gerçekleştirdiği 13 deneyin detaylarını, uzay yolculuğu sonrası gençler ve üniversite öğrencileriyle gerçekleşen buluşmaları anlattı.

Hazirandaki görevinin detaylarını anlatmak üzere söz alan Tuva Cihangir Atasever, gerçekleştireceği 7 deneyi, basın mensuplarıyla paylaştı. Atasever’in açıklamalarına göre planlanan deneyler şu şekilde:

Harvard Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi İşbirliği ile hazırlanan BEACON Beyin Görüntüleme Deneyi.

Bu deney kapsamında ölçümleme cihazı, uçuşun tüm fazlarında Atasever’in üzerindeki tulumuna yerleştirilmiş olacak. Bu tulum aynı zamanda aşağıda belirtilen IvmeRad ve Uzikat deneylerini de taşıyacak.

BEACON için üretilen beyin görüntüleme cihazı, Atasever’in kafasına yerleştirilecek bir başlık şeklinde ve tüm uçuş boyunca Atasever tarafından taşınacak. Uçuşun tüm fazlarında kan yayılımı, oksijen seviyesi ve omurilik sıvısının dinamikleri incelenecek. Dünyayı uzak bir noktadan görmenin yaratacağı psikolojik dönüşümler de bu deneyle takip edilebilecek.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uzay ve Hızlandırıcı Teknolojiler Uygulama ve Araştırma Merkezi (İVMER) tarafından hazırlanan Radyasyon Dozimetresi IvmeRad.

Atasever’in uçuşun tüm fazlarında ne kadarlık bir radyasyona maruz kaldığı bu cihazlarla ölçümlenebilecek. Daha sonraki süreçlerde uzaya giden kişilerin ne kadar radyasyona maruz kaldıklarını ölçebilecek bir

Axiom Space ve Türkiye Uzay Ajansı’nın ortak çalışması Uzayda İnsülin Kalemi Testi UZİKAT.

Özel bir kutu içerisine yerleştirilmiş iki farklı insülin kalemi uzaya taşınacak ve bu ortamdaki doz aktarım verimliliği test edilecek. Mikro yer çekimi koşullarına erişildiği anda, uçuş tulumunda yer alan özel olarak tasarlanmış cep üzerinde bulunacak insülin kalemlerinin dozları ayarlanacak ve mekanizma aktifleştirilecek.

Bu test ile önümüzdeki yıllarda Dünya yörüngesinde inşa edilecek uzay istasyonlarına diyabetli bireylerin gitmesi hâlinde uygulanabilecek tedavi yöntemlerinin etkinliğine yönelik ilk deneme gerçekleştirilmiş olacak. 

Bilkent Üniversitesince geliştirilen Yörünge Altı Uçuşta Vezikül Analizi YUVA.

Bir hücrenin ana duvarından dışarı atılan ve içerisinde çeşitli biyolojik molekülleri taşıyan haberleşme keseciklerine hücre dışı vezikül deniyor.

Atasever’in uçuşu sırasında maruz kalacağı kuvvetler ve mikro yerçekimi ortamının vücudundaki veziküllere olan etkileri incelenecek.

Üsküdar Üniversitesi’nin MESSAGE deneyi

MESSAGE, mikro yer çekimi altında astronot bağışıklık sistemlerinin tepkilerini çözümleyecek. Bu da uzun vadeli uzay görevlerinin sağlık üzerindeki etkilerini anlamak için önemli.

Ankara Üniversitesi tarafından geliştirilen METABOLOM

METABOLOM bilim misyonu kapsamında, astronotlardan toplanacak olan kan, idrar ve tükürük örnekleri üzerinde yapılacak olan moleküler düzeydeki detaylı ile uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin ortaya çıkarılması hedefleniyor.

Hacettepe Üniversitesi tarafından geliştirilen MİYELOİD

Ultraviyole ışınları, yer çekimi değişiklikleri, solunan hava ve ortam, yolculuk ve uzayda kalış boyunca maruz kalınan tüm zorlu faktörlerin astronotların bağışıklık sistemini ve kan yapımı sürecini nasıl etkilediği incelenecek.

Bağışıklık sistemindeki değişiklikler miyeloid tipteki kan hücreleri özelinde araştırılacak, bu hücrelerin özellikleri ve fonksiyonlarındaki değişimler uçuş öncesi ve dönüşte karşılaştırılacak ve uzay yolculuklarının kanser dahil bağışıklık sistemini ilgilendiren pek çok hastalık üzerine olabilecek etkisi hakkında çıkarımlar dünya bilim literatürüne ilk kez kazandırılacak.

Tuva Cihangir Atasever, Ekotürk’ün sorduğu “Sizin için uzay hayali ne şekildeydi? Uzaya çıkmak seviyesinde miydi yoksa sadece bir uzay merakı mıydı?” şeklinde soruya şöyle yanıt verdi:

“Çocukluğumda böyle bir hayalim yoktu. Biraz daha büyüdükten sonra, uzay araştırmalarının, uzaya ve Ay’a gitmenin, dünyayı uzak noktadan görmenin psikolojilerinde yarattığı ev algısının değişimini öğrendikten sonra bende de böyle bir tecrübeyi yaşama arzusu oluştu.

Uzaya çıkmış astronotların söylediği şeylerden biri “ev” algılarının değişmesi. “Ev” artık onlar için bütün bir gezegen, aileleri de o gezegende yaşayan herkes haline geliyor ve çok daha barışçıl, kolektif bir bilinç seviyesine erişiyorlar. “Bir aydınlanma yaşıyorlar” bile diyebilirsiniz. Bu tecrübenin fantastikliğini onların ağzından birebir dinledikçe bunu tecrübe etme hayali bende de gelişmişti.

Ancak hiçbir zaman Türkiye’nin ilk iki astronotundan birisi olarak bu hayali gerçekleştirebileceğim bir patikanın varlığı aklımda yoktu. Türk astronot ve bilim misyonu bu çıtaları kırıyor.

Son birkaç ay içerisinde ben de gençlerle bir araya gelme şansı elde ettim. Gözlerindeki parıltı, insanın gözlerini dolduran bir parıltı. Ona vesile olduğumuzu bilmek muazzam bir gurur.”

Haber: Gökçen Tuncer