VOLKSWAGEN PANDEMİDEN SONRA TÜRKİYE KARARINI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRECEK

TAYSAD Başkanı Kanca, ‘Piyasanın bu kadar daraldığı, adetlerin bu kadar düştüğü bir dönemde yeni bir fabrika kurma konusunda ben de zor karar veririm, hatta vermem’ dedi.

Volkwagen’in (VW) Türkiye yerine Slovakya’ya yatırım yapmasına dair yerli tedarik sanayisinden açıklama geldi.

Otomotiv sektöründeki son gelişmeler ve sektörün önümüzdeki dönemden beklentilerine yönelik değerlendirmelerde bulunan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, Alman markanın Slovakya’ya yeni bir yatırım değil, mevcut fabrikasını büyütmek üzerine bir yatırım planladığının altını çizdi.

Edinilen bilgilere göre  Kanca, “Avrupa’da 5 milyon, dünyada 16 milyon araç kaybı var. VW’in kaybına bakınca 3 milyon araç civarında kayıpları var. Yani şu anda büyük miktarda ek kapasiteleri var. Bu dönemde, hiçbir politik etki altında kalmadan, yeni bir yatırım kararını biz veriyor olsak biz de aynı kararı veririz. Piyasanın bu kadar daraldığı, adetlerin bu kadar düştüğü bir dönemde yeni bir fabrika kurma konusunda ben de zor karar veririm, hatta vermem” dedi.

Pandeminin ardından VW’nin yatırım kararını yeniden gözden geçireceğini belirten Kanca, “Üretim adetleri dünyada yeniden 95 milyon araç seviyelerine çıktığında bu ihtiyaç yeniden ortaya çıkacak. Karar verici olarak yine düşünelim, nerede daha ucuz ve kaliteli üretebilirim ona bakarak karar vereceğiz. Türkiye’nin önünde bu anlamda bulunduğumuz coğrafyada rakip yok diyebiliriz. Böyle bir yatırımın Türkiye tedarik sanayiine getireceği yıllık ilave ciro yaklaşık 1,5 milyar euro civarında olur. Bu nedenle bu veya benzer büyüklükte yatırımların ülkemize gelmesini önemsiyoruz” diye konuştu.

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı da, iki üç yıl sonra bu veya benzer yatırım kararlarının yine tartışılıyor olacağını ve Türkiye’de yerleşik mevcut OEM’lerin de araçlarını değiştirecekleri aktararak, “Türkiye’ye yeni modellerin gelmesi için biz hazır mıyız? Yani elektrikli araçlara yönelik teknoloji seviyemiz, yetkin insan kaynağımız, tedarik sanayinin gücü yeterli mi? Biz ülke olarak biraz daha bunları düşünüp bunlara hazırlanmalıyız. Hükümetin de tedarikçilerin de, ana sanayinin de böyle bakması lazım. Beraber el ele vererek iki üç yıl sonra verilecek yeni yatırım veya yeni model kararlarının bizim lehimize verilmesi için uygun ortamı hazırlamalıyız” görüşünü savundu.

KAYIPLARA RAĞMEN KÜÇÜLMEYİ DÜŞÜNMEDİK

Yazıcı, tedarik sanayisinde pandemi kaynaklı yaşanan gelişmelere yönelik de açıklamalarda bulundu.

Tedarik sanayi ihracatında eylülde yüzde 5,4, ekimde yüzde 5,1 kadar dolar bazında artışlar olduğunu belirten Yazıcı, ocak-ekim döneminde tedarik sanayisinde yaşanan ihracat kaybının 1,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği, bu rakamın ihracatta yüzde 15.3’lük bir daralmaya işaret ettiğini vurguladı.

Yazıcı, “Yıl sonunda tedarik sanayisinin ulaşacağı ihracat hacminin 9 milyar dolar ve toplam ihracat kaybımızın 1.6 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Bu olumsuz dönem tedarik sanayisinin cirolarını da etkiledi. Buna göre, tedarik sanayisinin ciro kaybı 2020 yılında toplam 3.4 milyar dolar civarında, yani 25 milyar TL civarında olacak. Bu rakam bizim için büyük bir kayıp. Yaşanan bu kayba rağmen küçülmeyi hiç düşünmedik. Maliyetler pandemi etkisiyle artsa bile çarkların dönmesi için uğraştık” bilgilerini paylaştı.

BÜTÇEYİ 1,5 MİLYON ADETLİK ÜRETİME GÖRE YAPTIK

Otomotiv sektörünün 2020 yılında pandemi nedeniyle küresel olarak ağır darbe aldığını ve ikinci dalga ile bu olumsuz etkinin devam ettiğini kaydeden Yazıcı, “Mart, nisan ve mayıs ayları Çin hariç tüm dünya da çok kötü geçti. Haziran ve temmuz aylarında toparlanmaya başlayan sektör, Kasım ayında tekrar ikinci dalganın etkisi ile karamsar havaya girmeye başladı. 2020 yılında 5 milyon adedi Avrupa’da olmak üzere, araç üretimi küresel olarak 16 milyon adet azalacak. 2021 yılında bir toparlanma olacağı, küresel üretim artışının yüzde 13 ve Avrupa’daki artışın ise yüzde 16 seviyelerinde olacağı öngörülüyor” dedi.

Türkiye’de ise 2018 ve 2019 yıllarındaki araç üretimindeki düşüşün 2020 yılında pandemi etkisiyle artarak devam ettiğini vurgulayan Yazıcı, “Pandemi döneminin ilk üç ayında yani mart-mayıs döneminde tamamen bir çöküş yaşamıştık. Haziran ve temmuz aylarında toparlanma gösteren araç üretimi ağustos-ekim ayları arasında 2019 yılına göre daha yüksek gerçekleşti. Kasım ve aralık aylarında üretim adetlerinin planlandığı şekilde gerçekleşeceğini ve 2020 yılını 150 bin araç kayıp ile 1,3 milyon araç üretim seviyesinde kapatacağımızı düşünüyoruz. Eğer pandemi ikinci dalga etkisi minimum seviyede ve kısa sürede atlatılırsa 2021 yılında üretimin 1.5 milyon araç seviyesinde gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. Bütçelerimizi bu öngörüye göre yapacağız” dedi.

MİLYONLUK PAZAR YENİ FIRSATLAR YARATIR

Yazıcı, Türkiye’de iç pazarın tüm Avrupa ve diğer pazarlardan büyük bir ayrışma gösterdiğini ve pazarın yılı 750 bin veya üzeri araç satışı ile kapanabileceğini belirterek, “Tabi ki Türkiye için olması gereken pazar büyüklüğünden çok uzaktayız. Önümüzdeki yıllarda iç pazarın artışını sağlamamız gerekiyor. İlk aşamada 1 milyon araç ve orta vadede 1,5 milyon araçlık iç pazar Türk otomotiv sektörü için yeni fırsatlar yaratacaktır. Otomotiv tedarik sanayi olarak iç pazarı artırırken ülkemizde üretilen araçların en az yüze 50 pazar payına sahip olmasını da önemsiyoruz. Otomotiv sektörünün, ana sanayi ve tedarik sanayi olarak, toplam ihracatı ocak-ekim döneminde 5,3 milyar dolar yani yüzde 20,9 oranında düştü. Yıl sonunda sektör olarak 25 milyar dolar ihracat seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.