HAFTANIN ARDINDAN VE GELEN HAFTAYA BAKIŞ…
BIST 100 endeksi, Ekim’in son haftasından bu yana en hızlı düşüşünü kaydetti.
Geçtiğimiz haftanın majör olayı ABD 10 yıllıklarıydı. Bütün piyasaları negatif etkiledi. BIST 100
endeksi de küresel piyasalardaki düşüşten nasibini almış oldu. Doların gelişmekte olan ülke
para birimlerine karşı değer kazandığı haftada dolar/TL 7,4862 seviyesini görmesinin
ardından haftayı yüzde 5,50 yükselişle 7,4226’dan tamamladı.
Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) zorunlu karşılık oranlarını Türk
lirası yükümlülükler için artırdı. Bu sıkılaştırma adımı ile Türk lirasının maliyetini artıramaya
yönelik girişimlerde acaba eski yan uygulamalara dönüldü mü sorusu uyandırdı. Böylece
TCMB’nin Mart ayı PPK toplantısı yine önem kazanmış oldu.
Borsa İstanbul gösterge endeksi BIST 100’de yüzde 5,70’lik düşüş ile Endeks, haftayı 1.471,39
puandan tamamladı. Bist30 endeksi yüzde 4,09, bankacılık endeksi yüzde 6,39 Holding
endeksi yüzde 7,12, sanayi endeksi yüzde 6,81 düşerken, ulaştırma endeksi açık ara pozitif
ayrışarak yüzde 9,78’lik yükselişle 1845,28’den kapandı.
AA Finans’ın anketlerine katılan ekonomistler, GSYH’nin 4 çeyrekte yüzde 7 artmasını,
TÜFE’nin ise şubatta yüzde 0,77 yükselmesini bekliyor.
ABD
FED ’in ekonomideki toparlanmanın yarattığı enflasyonist baskılardan ötürü faiz artırımlarına
tahminlerden önce başlayacağına ilişkin endişelerdi. Bu nedenle yılbaşından beri ABD 10 yıllık
tahvilinde yükseliş görülmekteydi. Geçtiğimiz hafta bu yükseliş ivme kazanarak 10 yıllık
tahvilinin 1,3260 ile 1,6140 arasında dalgalandırdı ve haftayı 1,4560’tan tamamladı. ABD 10
yıllık tahvil faizlerinde sert yükseliş, fonların zarar kesme emirlerine gitmesine yol açtı. Bu da
bütün piyasalara damga vurdu. Powell’ın geçtiğimiz hafta yaptığı sunumlarda bu ateşi
söndürmeye yetmedi. Bu yükselişin etkisiyle Küresel hisse senedi piyasalarında ve gelişmekte
olan ülke para birimlerinde sert dalgalanmalara yaşandı. Yatırımcıların gündeminde gelecek
hafta Enflasyon korkusu beklentileri ışığında ABD’deki 1,9 trilyon dolarlık kurtarma destek
paketine ilişkin gelişmeler, emtia fiyatları, tahvil piyasasının seyri ve ayın ilk haftası
olunmasının nedeniyle yoğun veri takviminde olacak.
Tahvil piyasasında, yaşanan türbülans gelecek hafta yeni stop-loss satışlarına neden olursa,
piyasalarda panik satışların devamı beklenebilir. Bu durumda Fed’in uzun vadeli tahvil
alımlarını artırması ya da getiri eğrisi kontrolü gibi yeni uygulamalar piyasaların beklentisi
içinde olacaktır. Öte yandan, ABD’de açıklanan verilere göre 2020’nin dördüncü çeyreğine
ilişkin büyüme verisi yüzde 4’ten yüzde 4,1’e yenilendi. Dayanıklı mal siparişleri ise yüzde 3,4
artarak beklentileri aştı. ABD’de endeksler haftalık bazda Dow Jones endeksi yüzde -1,78,
S&P 500 endeksi yüzde -2,45 ve Nasdaq endeksi yüzde -4,92 değer kaybetti.
Avrupa
Kovid-19 ile ilgili açılma beklentileri ve beklentilerden iyi gelen makro ekonomik veriler
nedeniyle düşüşler sınırlı kaldı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı (ECB) Christine Lagarde, hafta
içinde yaptığı konuşmada ECB’nin, finansman koşullarının ekonomiyi destekleyecek kadar
elverişli olup olmadığını değerlendirebilmek için tahvil getirilerini yakından takip ettiğini
söyledi.
Almanya ekonomisi 2020 yılının son çeyreğinde inşaat ve ihracat sektörlerinin desteği ile
yüzde 0,3 büyüyerek tahminleri aştı. Almanya’da sanayi üretimi, özellikle otomotiv ve yedek
parça üretimindeki gerileme ile 2020’de bir önceki yıla göre yüzde 10,8 azalırken, IFO İş
Dünyası Endeksi, şubatta beklentileri aşarak 92,4 puana yükseldi.
Avro Bölgesi’nde, ocak ayında yıllık enflasyon beklentilere paralel yüzde 0,9 seviyesinde kaldı.
Bu gelişmelerle dalgalı bir seyir izleyen avro/dolar paritesi bir önceki haftaya göre yüzde 0,3
azalışla 1,2076’ya geriledi. Haftalık bazda Almanya’da DAX endeksi yüzde -1,48, İngiltere’de
FTSE 100 endeksi yüzde -2,34, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde -1,38 ve İtalya’da MIB 30
endeksi yüzde -1,41 düşüş kaydetti.
Asya
ABD’nin tahvil piyasasının negatif etkisi Asya borsalarını da negatif etkiledi. Beklentilerden iyi
gelen makro ekonomik veriler piyasaları tutmaya yetmedi. Hong Kong kendi özelinde hisse
senedi işlemlerinden alınan damga vergisinin yükseltilmesinin planlandığı haberleri nedeniyle
sert satışlardan nasibini aldı.
Japonya’da sanayi üretimi ocakta yüzde 4,2 artışla beklentileri aşarken, ocakta yıllık yüzde
2,4 azalan perakende satışlar ve şubatta yıllık yüzde 0,3 gerileyen TÜFE beklentilerin üzerinde
kaldı. Geçtiğimiz hafta, Japonya’da Topix endeksi yüzde 3,34, Çin’de Şanghay CSI300 endeksi
yüzde 7,65, Hong Kong Hang Seng endeksi yüzde -5,43, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde
3,05 azalış kaydetti.
Gelecek hafta, Asya kıtasında pazartesi imalat sanayi PMI, salı Japonya’da işsizlik, çarşamba
bölge genelinde hizmet sektörü ve bileşik PMI verileri takip edilecek.
1/5 Mart Haftası Ekonomik Veri Takvimi:
Fitch’ten Türk Ekonomisine “Durağan” notu
20 Şubat Cuma gecesi piyasalar kapandıktan sonra açıklanan Fitch Ratings’in Türkiye
değerlendirmesi yeni hafta açılışı ile yatırımcıların moralini yükseltti. Fitch Ratings,
Türkiye’nin kredi notunu “BB-” olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü “negatif”ten
“durağan”a çevirdi. Bu gelişmeyle uluslararası piyasalarda Türk ekonomisine olan güvenin
son çeyrekte güçlenen bir ivme yakaladığını izlemiş olduk. Tabi kısa vadede gelecek olan
enflasyon verisi ve uzun vadede diğer küresel derecelendirme kuruluşlarının Türk ekonomisi
için 2021 öngörüleri ilerleyen süreç için daha belirgin bir yol haritası tayin edecektir. Diğer
kuruluşların 2021 takvimi; S&P Global 28 Mayıs – 22 Ekim, Moody’s 4 Haziran – 3 Aralık ve
Fitch Ratings 13 Ağustos olarak belirlenmiş görünüyor. Buralardan alacağımız notlar ülke
ekonomisi anlamında uzun projeksiyonda gösterge olacaktır.
ŞUBAT AYI ENFLASYON BEKLENTİLERİ
Reuters beklenti anketine göre aylık tüketici enflasyonunun yüzde 0,7olması beklenirken,
yıllık bazda oranın yüzde 15,3’e yükselmesi beklenmektedir. Ankete katılan kurum sayısı 16
olurken, aylıkta en yüksek tahmin TSKB’den geldiğini görüyoruz. 2 kurum en düşük artış
beklentisi olan yüzde 0,5 artışı ön görmüştür. Yıllık enflasyon açısından baktığımızda en
yüksek beklenti yüzde 15,7 olurken en düşük beklenti yüzde 15,1 ile Tacirlerden gelmiştir.
Anadolu ajansı enflasyon anketi
AA Finans’ın, TÜİK tarafından 3 Mart Çarşamba günü açıklanacak şubat ayı enflasyon
verilerine ilişkin beklenti anketi, 19 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Ankete göre,
ekonomistlerin şubat ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 0,77 oldu. Ankete katılan
ekonomistlerin şubat ayı için enflasyon beklentileri, en düşük yüzde 0,45, en yüksek yüzde
1,8 aralığında yer aldı. Ekonomistlerin şubat ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına
(yüzde 0,77) göre bir önceki ay yüzde 14,97 olan yıllık enflasyonun yüzde 15,45’e çıkacağı
hesaplanıyor.
FOREKS ANKETİ – Ekonomistlerin Şubat ayı TÜFE tahmini yüzde 0,75 artış yönünde oluştu.
Ekonomistlerin Şubat ayı Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE) aylık medyan tahmini yüzde
0,75 artış olacağı yönünde gerçekleşti. Foreks’in 18 banka/kurum ekonomisti ile düzenlediği
ankete göre TÜFE’de Şubat ayı ortalama tahmin yüzde 0,83 artış olurken, yıllık veride ise
medyan tahmin yüzde 15,45 ortalama ise yüzde 15,53 olarak gerçekleşti. TÜFE’de aylık en
yüksek ve en düşük artış beklentileri sırasıyla yüzde 1,80 ve yüzde 0,50 şeklinde oluşurken,
yıllık tahminler aynı sıralama ile yüzde 16,50 ve yüzde 15,10 oldu. Ocak ayı TÜFE verisi, aylık
yüzde 1,53 artış beklenirken, yüzde 1,68 artış yönünde açıklanmış ve yıllık enflasyon yüzde
14,97 seviyesinde gerçekleşmişti. Ankette, 2021 sonu TÜFE medyan tahmini yüzde 11,30
olurken, ortalama tahmin yüzde 11,32; maksimum ve minimum beklentiler yüzde 14,00 ve
yüzde 10,00 olarak gerçekleşti. Ocak ayı anketinde yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 11,40
olarak gerçekleşmişti.
EKOTÜRK ARAŞTIRMA ENFLASYON BEKLENTİSİ
Enflasyon hareketinin teknik görünümüne baktığımızda kanal hareketinin üst bandı yüzde
15,70’ten geçerken ve fibonacci yüzde 38,20 projeksiyon hedefi olan 15,73’te bulunmaktadır.
Kısa vadeli hedefe gelinmiş gibi görünüyor. Ama küresel emtia fiyatları baskısı nedeniyle
sürecin yüzde 16,72 seviyesine kadar önümüzdeki aylarda taşma yaşaması beklenebilir.
Düşüş döneminde 13 ve 21 aylık ortalamalar ve fibo desteği olan 13,10/13,30 bölgesi direnç
oluşturması beklenebilir.
Türkiye için 4Ç ve Yıllık Büyüme beklentileri
Reuters anketine göre 16 katılımcıdan alınan verilere göre 4Ç 2020 Türkiye büyüme oranının
yüzde 7,1 olması beklenmektedir. En yüksek beklenti yüzde 8,3 ile Albaraka’dan gelirken, en
düşük tahmin yüzde 3 ile Skand Ensk Banktan geldi. Küresel ekonomilerin çoğunda artık 4
Çeyrek ve yıllık bazda GSYİH rakamları netleşmesiyle beraber gözler 1 Mart Pazartesi günü
açıklanacak Türk ekonomisine ilişkin büyüme rakamlarında oldu. 3 Çeyrekte yüzde 6,7’lik bir
büyüme oranıyla, adını en hızlı büyüyen ekonomiler arasına yazdıran Türkiye’nin 4 Çeyrekte
büyüme rakamında ivme kaybetmesi bekleniyor. TCMB’nin 2020 yılı için ekonomik büyüme
beklentisi yüzde 2,5 olurken, uluslararası finans devlerinin Türk ekonomisine ilişkin 2020 –
2022 döneminde büyüme rakamları şöyle oldu:
Dış Ticaret Açığı ve iç piyasada dikkat çeken veriler
Bu hafta enflasyon rakamları öncesinde, ön gösterge olan Türkiye Dış Ticaret Açığı, Kapasite
kullanımı ve Ekonomik – Reel Sektör Güven Endeksi verilerini izledik. Türkiye’nin ihracatı
ocakta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,3 artarak 15 milyar 45 milyon dolar, ithalatı ise
yüzde 5,9 azalarak 18 milyar 79 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı ocakta geçen
yılın aynı ayına göre yüzde 32,8 azalarak 3 milyar 34 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı
karşılama oranı ise Ocak 2020’de yüzde 76,5 iken geçen ay yüzde 83,2 seviyelerini gördü.
Şubat ayında ekonomik güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,5 düşüşle 95,8 olarak
gerçekleşti. Ekonomik güven endeksindeki düşüş, reel kesim, hizmet ve inşaat sektörü güven
endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Şubatta, Reel kesim güven endeksi 108,7 değerini,
hizmet sektörü güven endeksi 100,4 değerini, inşaat sektörü güven endeksi 83,1 değerini
aldı. Tüketici güven endeksi 84,5 değerini alırken, perakende ticaret sektörü güven endeksi
108,9 oldu. Kasım 2020’den bu yana düşüş eğiliminde olan kapasite kullanım oranı ise Şubat
ayında 74,9’luk oranı ile aşağı yönlü trendini devam ettirdi. Bu veriler ışığında da ekonomiye
olan güveni artış gösterdiğini ancak, toparlanma hususunda pandemi öncesindeki seviyeleri
yakalamamız için zamana ve istikrarlı bir ekonomi politikası izlemeye ihtiyacımızın olduğunu
görmekteyiz.
Bankacılık ve Menkul Kıymet İstatistikleri ve Zorunlu Karşılıklar
12-19 Şubat haftasında Devlet İç Borçlanma Senedi tarafında alım yönündeki 194,5 milyon
dolarlık trend artışı dikkat çekerken, yurt dışı yerleşik yatırımcılar reel olarak 122,8 milyon
dolarlık hisse senedi satışları görüldü.
Bununla birlikte Merkez Bankası, TL zorunlu karşılık oranlarının her vadede 200 baz puan
artırdı. Para politikasında yeni bir sıkılaştırma adımı olan karar Resmî Gazete’de yayımlandı.
Zorunlu karşılıklar faiz oranlarında ise Kasım 2020’deki yüzde 12’lik seviyelerin ardından,
Mart ayında yüzde 13,5 gibi rekor bir seviyeyi karşıladık. Bu sürecin ardından enflasyondaki
gelişmelerle birlikte TCMB’nin bir sonraki PPK toplantısında faiz artırımı konusunda ne yönde
bir karar alacağını piyasalar yakinen takip edecektir.
Yurt Dışı Piyasalarda ABD Tahvil Faizleri ve Teşvik Paketi gelişmeleri
22 Şubat haftasında küresel piyasalarda en dikkat çeken gelişme hafta ortasından itibaren
ABD 10 Yıllık Tahvil Faizlerindeki keskin yükseliş olarak öne çıksa da hafta kapanırken ABD
Temsilciler Meclisi’nden 1,9 trilyonluk teşvik paketine çıkan onay ile kısa vadede birçok
belirsizliğe ışık tutacaktır. 1 Mart haftasından itibaren 1,9 trilyon dolarlık paket için artık
gözler Senato’dan gelecek haberde olacak. Cumhuriyetçi kanattan ve ABD hazine bakanı
Janet Yellen’dan gelen haberler neticesinde bu durum artık 14 Mart öncesinde çözüme
kavuşacak. Lakin son gelişmelerin ardından ABD ekonomisine girecek bu para arzını piyasalar
nasıl karşılayacak, enflasyonist yaklaşımla mı elen alınacak yoksa bir kısmı doğrudan bireysel
yatırımcılara verilecek olan teşvik çekleri ABD piyasalarına hızlı bir giriş mi yapacak bu sorular
gelecek projeksiyonda üzerine düşünmemiz gereken noktalar olarak öne çıkıyor.
Hafta başında ABD Temsilciler Meclisi Bütçe Komisyonu Joe Biden yönetiminin 1,9 trilyon
dolarlık Korona virüs yardım paketini onayladı haberiyle, gözleri yeniden ABD piyasalarına
çevirmiştik. Ardından ABD Senatosu Demokrat Partili Çoğunluk Lideri Chuck Schumer,
Kongre’nin 1,9 trilyon dolar civarında olacağı belirtilen teşvik paketine 14 Mart’tan önce onay
vereceğini söyledi. Öte yandan Temsilciler Meclisi Çoğunluk lideri Steny Hoyer, Temsilciler
Meclisi’nin 1,9 trilyon dolarlık teşvik paketini Cuma günü oylayacağını bildirdi. Sonrasında
küresel piyasalar artık ciddileşen bu teşvik paketi hikayesini analiz etmeye başladılar.
Deutsche Bank AG stratejistleri, ABD’nin yeni koronavirüs paketinde 465 milyar doların
vatandaşlara doğrudan yardım olarak verilmesi öngörüp, bunun üzerinden yapılan
hesaplama bireysel yatırımcıların 170 milyar doları hisse senedi piyasasına
yönlendireceklerine işaret ettiler. Şimdi ise gözler Demokratların çoğunluk olduğu Senato’da,
teşvik paketine karşı Cumhuriyetçilerden nasıl bir karar geleceğinde.
ABD 10 Yıllık Tahvil Faizleri, Kur Sepetini ve Emtia Piyasasını Etkiledi
ABD 10 yıllık tahvil faizleri 2020 yılı şubat ayı sonrasında en yüksek seviyelerini test etti.
Tahvil faizlerinde 1,51 seviyeleri test edildi. Küresel piyasalarda sert satışlar gelirken, ABD
borsalarında düşüşler teknoloji hisseleri öncülüğünde yüzde 3’ü geçti. Getiri eğrisindeki sert
artış sonrası Nasdaq yüzde 3.52, Dow Jones yüzde 1.76 ve S&P 500 yüzde 2.45 değer kaybıyla
günü sonlandırdı. Bozulan risk iştahıyla altın ve petrol fiyatları düştü, emtialar değer kaybetti.
Türk Lirası, Meksika Pezosu ve Güney Afrika Randı başta olmak üzere gelişen ülke kurları
geriledi. İlk olarak ABD Hazine kağıdı getirilerinde yukarı hareketin sürmesi uluslararası
piyasalarda spot altın fiyatını yeniden 1800 dolar/ons seviyesinin altına indirdi. 10 yıl vadeli
ABD Hazine tahvili faizi perşembe günü anlık olarak 10 baz puandan fazla yükselerek yüzde
1,60’ı gördükten sonra petrol fiyatları, yükselen ABD Hazine tahvili faizlerinden dolayı
piyasalardaki genel satıştan etkilense de üst üste dördüncü ayı da kazançla kapatmaya doğru
ilerledi. Vadeli kontratlar, düşüşe rağmen New York piyasasında bu ay hala yüzde 20
yukarıda.
Çin ve diğer gelişmiş ülkelerdeki faiz – enflasyon dengeleri
Haftanın ilk verisi Asya tarafından gelen Çin Merkez Bankası (PBOC)’un refarans temel faiz
oranı olan loan prime rate’i beklenilen üzere sabit tutarak yüzde 3,85 olarak açıkladı. Aynı
zamanda banka, 5 yıllık faiz oranını da yüzde 4,65 olarak bıraktı ve bununla birlikte her iki faiz
oranı da son 9 aydır değişim göstermemiş oldu. Bu veri ışığında gelişmiş ekonomilerde
enflasyon faiz farkına baktığımızda, Çin’in negatif ayrıştığını görmekteyiz. Yine ülkelerin 4Ç ve
2020 yılı için büyüme rakamlarını izlediğimiz bir hafta olurken, Çin ekonomisi son 2 yılda bu
alanda da pozitif bir çizgi yakalamış durumda. Bu gelişmeler çok kutuplu dünyada ABD
hegemonyasından uzaklaşan yeni güç dengeleri mi demek oluyor, bunu da artık uzun vadede
izleyeceğiz.
Emtia Tarafında Petrol Fiyatlamaları Yapıldı
JPMorgan, ham petrol fiyatlarının varil başına 80 veya 90 dolar seviyelerine yükseleceğini
öngörürken, Goldman Sachs, Brent petrolü için ikinci çeyrek tahminini 10 dolar artırarak varil
başına 70 dolara çıkarırken, üçüncü çeyrekte de fiyatın varil başına 75 dolara yükselmesini
bekliyor. Socar Trading’den 70 dolar, Morgan Stanley’den gelen 80 dolar beklentileri petrol
fiyatlarındaki Suudi Arabistan tarafından gönüllü olarak yapılan üretim kesintisi ve ABD petrol
sahalarındaki soğuk havanın etkisi olarak öne çıksa da OPEC’in gelecek toplantısından çıkacak
kararla fiyatlar bir aralığa oturma eğilimine girecektir. Öte yandan, Türkiye üzerinden geçen 4
boru hattıyla taşınan ham petrol miktarı Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,1
düşüşle 39 milyon 769 bin varil oldu. 2020 yılının aynı ayında söz konusu hatlardan 40 milyon
620 varil petrol taşınmıştı.
Petrolde haftalık veriler açısından:
ABD’de petrol sondaj kulesi sayısı, 13-19 Şubat haftasında bir önceki haftaya göre 1 adet
azalarak 305’e geriledi. Ülkedeki petrol sondaj kulesi sayısı son 1 yılda ise toplam 374 adet
azaldı.
Enverus/DrillingInfo verilerine göre ABD’de petrol ve gaz kulelerinin sayısı
bu hafta değişmeyerek 461’de kaldı. Bu hafta da aktif petrol kulesi sayısı 339 adet ve gaz
kulesi sayısı 122 adet oldu. Petrol fiyatlarında stok artışları haftalık bazda düşüş getirdi.
24.02.2021 06:59:51 ABD’DE HAFTALIK DAMITILMIŞ ÜRÜN STOKLARI -4.5 MİLYON VARİL
(BEKLENTİ: -3.7, ÖNCEKİ: -3.5 MİLYON VARİL)-API
24.02.2021 06:59:51 ABD’DE HAFTALIK BENZİN STOKLARI +0.1 MİLYON VARİL (BEKLENTİ: -3.1
ÖNCEKİ: +3.9 MİLYON VARİL)-API
24.02.2021 06:59:50 ABD’DE HAFTALIK HAM PETROL STOKLARI +1 MİLYON VARİL (BEKLENTİ:
-5.2, ÖNCEKİ: -5.8 MİLYON VARİL)-API
BIST100 TEKNİK İNCELEME
HAFTALIK GRAFİK TEKNİK İNCELEME
Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda “Ayın son haftasına giriyoruz bu nedenle kapanış önem arz
edecek. Son 7 haftadır 1 artı bir eksi kapattığımız örüntü bu haftada devam etmiş oldu. Bu
örüntüye göre bu haftanın eksi haftası olması beklenmelidir. Bakalım bu süreci Fitch
desteğiyle kırabilecek miyiz? 1555 bu haftanın trend desteği konumunda. Dirençler 1582’de
bulunan zirvemiz ve fibonacci hedefimiz 1618 Diğer desteklerimiz 1543 / 1529 ve 1459
ağırlıklı ortalamalardan gelirken 1495 fibonacci desteği konumundadır.” demiştik. 1555’te
bulunan trend desteğinde tutunamayan endeks yeşille görünen 1468’den geçen ağırlıklı
ortalamanın altına sarksa da hemen üstünden 1471’den kapandı. Haftalık açıdan endesin
1468’in üzerinde tutunması şart. Altında alınacak kapanışlar 1431/1400 desteklerini
gündeme getirecektir. Hareketin riskli bölgeden kurtulması için 1500 puan üzerinde
kapanışlara ihtiyaç olduğu görülmektedir.
BIST100 Günlük Kapanışlara göre Çizgi grafik incelemesi
Günlük grafik açısından değerlendirdiğimizde; Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda “1558
seviyesi çok önemli bu seviyenin üzerinde kalıcılık şart. Yukarıdaki hedeflerimiz sırasıyla 15,80
ve 1603 seviyeleri olurken. En önemli destekler 1536 ve 1510 seviyelerinde bulunmaktadır. Bu
bölgelerin altında satışların sertleşmesi beklenmelidir.” 1558 altına inince destekler birer
birer kırıldı. 1491’de bulunan 50 günlük ortalama altında kapattık. Mavi ile çizili yükseliş
kanalının alt desteğini test etmekteyiz. 1465 fibo desteği, aynı zamanda önceki büyük
düşüşte bu seviyenin altında kapanış almadığımızı unutmayalım hem de trend desteği bu
bölgede. Bu 3 faktör bakalım bizi tutmaya ve endeksi yukarı taşımaya gücü yetecek mi?
Yukarı hareketlerde kapanışlar için dirençlerimiz sırasıyla 1491/1508/1528’de bulunmaktadır.
1465 altında kapanışlarda satışların derinleşmesi beklenmelidir. Desteklerimiz sırası ile
1405/1365’tedir.
BIST100, 60DK Grafik Analizi
Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda “Saatlik grafik açısından 1555 üstünde kapanış önemliydi
başarılmış oldu. Yukarıda önümüzde bulunan dirençler 1576/1582/1593 ve 1610 seviyeleri
olurken, desteklerimiz ise 1548/1545 seviyesindedir. Bu bölgenin altına inilmemesi gereklidir.
İnilmesi halinde 1521 son kale konumunda olup altında satışlar 1466’ya işaret etmektedir.”
Geçtiğimiz hafta gerçekleşmede 1548/1545 desteği kırılması ile bahsettiğimiz satış
gerçekleşti ve 1466 hedefi alınmış oldu. Cuma günün bu seviyenin altına inilse de gün
sonunda üstünde kapatmayı başardık. 1548 seviyesi kırıldığından beri 8 ve 13 barlık
ortalamaların üstünde kalıcılık sağlayamadık. 1487 ve hatta 1495 üstünde kapanışlar hareketi
güçlendirmeye işaret edebilir. Aşağıda 1465 kritik seviye altında kapanışlar 1431/1395
hedeflerini masaya getirir.
Bist100 DOLAR BAZLI GRAFİK İNCELEME:
Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda “TL’deki güçlenmeye rağmen 220/225 bandında geçirdik.
225,98 bizim hedeflerimizden birisiydi gerçekleşti. Bu seviyeyi aşabilirsek yukarıda geniş bir
alan açılacak hedef 240/245 bölgesi olacaktır. Desteklerimiz 220 ve 215 seviyelerinde
bulunmaktadır.” Demiştik. Maalesef hem TL’nin değer kaybı hem de endeksin düşüşü şubat
ayı kazanımlarını ortadan kaldırdığını gördük. 222,24 seviyesinden başladığımız haftayı 195
seviyesini test ettikten sonra 197,09’dan kapattık. 195 seviyesi oldukça önemli altına
sarkışlarda 100 günlük ortalama olan 190,86 seviyesi destek olarak karşımıza çıkmasını
bekleyebiliriz. Yukarıda 204,49 50 günlükten 206,84 seviyesi hem fibonacciden hem de 5
günlük ortalamadan dolayı direnç konumundadır.
TÜRKİYE ETF’İ TEKNİK İNCELEME
Günlük Grafik:
Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda “günlük grafik açısından incelediğimizde 30,52 fibonacci
direnci olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir sonraki dirençler 31,8/32,34’tedir. Destekler
açısından incelediğimizde 29,45 ve 28,7 bölgeleri karşımıza çıkan ilk önemli desteklerdir. 28,7
altında kapanışlar 27 dolara kadar düşüşü derinleştirebilir.” demiştik. Bizim beklentileri aşan
bir düşüşle 50 günlük ortalamanın da altı test edilerek 26,37 seviyesi görüldükten sonra
26,72’den kapandı. Kısa vadede 27,24 ilk direnç olurken, en önemli direnç bölgesi olarak
28,13/28,46 karşımıza çıkmaktadır. Satışların derinleşmesi durumunda 25,47’de bulunan 100
günlük ortalama gündeme gelecektir.
ABD 10 Yıllık Tahvili:
ABD 10 yıllık tahvil faizleri 20 Şubat 2020 sonrasında en yüksek seviyelerini test etti. Tahvil
faizlerin hafta içinde 1,3260-1,6140 aralığında işlem gördü haftayı 1,4560 seviyesinden
tamamladı. Haftalık grafiğin 100 barlık ortalaması 1,3148’de bulunmaktadır. Bu seviyenin
kısa vade için önemli destek olmasını bekleriz. Bizim projeksiyonumuzda 1,4384-1,50 aralığı
hedef konumundaydı. Hafta içi üst fibonacci hedefi olan 1,5819 üstünü test etmesine
rağmen Cuma kapanışı bizim beklenti aralığında tamamladı. Bundan sonraki süreçte teknik
olarak 1,50 üstünde kapanışlar 1,58 ve 1,78 seviyelerini hedefe koyacaktır. Günlük grafik
açısından incelediğimizde Tahvil faizleri sonrasında aşağı yönlü bir harekete geçse de 1,38’ler
önemli bir destek olarak karşımıza çıkıyor.10 yıllık tahvillerde 1,38/1,50 bandı dengelenme
için öne çıkıyor.
DOLAR/TL HAFTALIK GRAFİK TEKNİK İNCELEME
Gelecek hafta açıklanacak enflasyon verisi ve ABD 10 yıllıkları verileri grafiğin şekillenmesinde
önemli rol oynayacak. Geçtiğimiz haftalarda Dolar/TL’de 6,95 hedefi gerçekleştikten sonra
8,58’den başlayan düşen trendin kırılmasıyla sert yukarı tepki verdiğini gözlemliyoruz. Daha
önceki yorumlarımızda 50 haftalık ortalama altında çok uzun süre kalınamadığını. Aylık
grafikler açısından değerlendirdiğimizde 2001 ve 2008 krizlerinden sonrada yaşanan 4’er
değerlenme süreçlerinin ardından Dolar/TL’de toparlanmalar görüldüğünü belirtmiştik.
Kasım ayı başında başlayan süreci değerlendirdiğimizde 4 aylık sürecin sonuna geldiğimizi
gördüğümüz için bir tepki hareketinin yaşanması çok doğal. Bu hareket global çalkantının da
etkisiyle sert bir şekilde gerçekleşerek fibonacci yüzde 50 düzeltme hedefimiz olan 7,48’e
kadar gerçekleşerek haftayı 7,4226’dan tamamladık. Kısa vadede Fibo yüzde 50 hedefimizin
üzerine taşmalar yaşansa da 7,56/7,61 bölgesinde dirençle karşılaşmasını bekleriz. Geri
çekilmelerde 7,35/7,29 bölgeleri ilk önemli destek seviyesi olması beklenmelidir. ABD
faizlerinde normalleşme yaşanması halinde geri çekilmelerin 7,15-20 bandına kadar olması
beklenebilir.
DÖVİZ SEPETİ TEKNİK İNCELEME
Sepet kur, geçtiğimiz haftalarda 50 haftalık ortalamanın altına 3 hafta geçirip fibonacci
hedefimiz olan 7,63 hedefini test ettikten sonra bu hafta sert bir tepki ile 50 haftalığın
üzerine attı hem de düşen trendini kırdığını gözlemledik. Bizim kısa vade tepki hedefimiz olan
8,11 – 8,15 aralığının da üstüne taşarak fibonacci yüzde 50 düzeltme seviyesi olan 8,25’i test
etti. Haftayı 8,1929’dan kapattı. Teknik olarak beklentimiz 8,25 üstüne ataklar olsa da 8,35-
8,40 seviyesinde dirençle karşılaşıp tekrar 8,15 – 8,25 bandına gerilemesidir. Aşağı
hareketlerde 8,11 ve 8 seviyeleri önemli destek konumundadır.