HAFTANIN ARDINDAN VE GELEN HAFTAYA BAKIŞ…

Geçtiğimiz haftanın en önemli konu başlıkları ABD’de onaylanan 1,9 Trilyon dolarlık yardım paketi ve
ABD Hazinesinin 3/10 ve 30 yıllık tahvil ihaleleriydi. Salı günü gerçekleşen 3 yıllık ihalede piyasa
fiyatına yakın seviyeden 58 milyar dolarlık satış yapıldı. Çarşamba günü 10 yıllık tahvil ihalesinde 38
milyar dolarlık satış olurken ihraç getirisi seviyesi yüzde 1,523 olurken talep karşılama oranı 2,37 oldu. Perşembe günü gerçekleşen ABD 30 yıllık tahvil ihracı yüzde 2,295 seviyesinden gerçekleşirken, talep karşılama oranı 2,28 ile bir önceki ihraca göre daha güçlü oldu. Ayrıca perşembe günkü ECB toplantısında, piyasa beklentileri doğrultusunda, faiz oranları ve Pandemi Acil Varlık Alım Programı’nın (PEPP) toplam büyüklüğünde değişikliğe gitmezken, karar metni ve sözle
yönlendirmelerle güvercin tutumunu devam etti. Buna rağmen maalesef cuma günü ikinci elde bu
hafta yapılan 10 yıllık ve 30 yıllık tahvillerde faizler sırasıyla 1,6350 ve 2,410’a yükseldiler Aşağıdaki
tabloda gelişmekte olan para birimlerinin ABD doları karşısındaki performanslarını görebilirsiniz. TL
geçen hafta 7,53 seviyesinden 7,56’ya yükselirken haftalık bazda diğer gelişen ülke kurlarına göre
negatif performans sergiledi. Küresel piyasalarda gözler bu hafta 6-17 Mart’ta gerçekleştirilecek Fed
‘in Açık Piyasa Komitesi toplantısında alınacak faiz kararı ve karar metni ile Fed Başkanı Jerome
Powell’ın toplantı sonrası yapacağı açıklamaların ABD 10 yıllık faizlerinin yükseliş eğilimini
sürdürmesinin ardından oldukça önemli hale geldi. Piyasanın Fed ’den beklentisi olan operation twist yani kısa vadeli kâğıt satıp uzun vadeli kağıtları alma yönünde açıklamaların gelip gelmeyeceği
konusunu takip edeceğiz. Ayrıca bu hafta perşembe günü TCMB PPK toplantısı yapılacak.
Emtia Tarafında Son Veriler
Geçtiğimiz hafta Brent petrolün varil fiyatı haftalık bazda yüzde 0,7 gerileyerek 68,9 dolara inerken,
altının ons fiyatında 3 hafta süren düşüş eğilimi ile yüzde 7 değer kaybeden ons altın, bu hafta
gördüğü 1.676 dolar seviyesinden gelen alımlarla teknik alımlarla yükselişe geçerek yüzde 1,4 değer
kazanarak 1.724 dolara çıktı.
ABD’de petrol sondaj kulesi sayısı 310 oldu. ABD’de Baker Hughes’in yayımladığı, petrol sondaj kulesi sayısı 27 Şubat-5 Mart haftasında bir önceki haftaya göre 1 artarak 310’a yükseldi. Ülkedeki petrol sondaj kulesi sayısı son 1 yılda ise toplam 372 adet azaldı.
ABD’de haftalık ham petrol stokları 12.8 milyon varil oldu Amerikan Petrol Enstitüsü (API)’den gelen verilere göre ABD ham petrol stokları, 5 Mart’ta sona eren haftada, bir önceki haftaya göre 12 milyon 800 bin varil yükseldi. Benzin stokları da, aynı haftada 8 milyon 500,000 varil geriledi. ABD’de damıtılmış petrol ürünü rezervleri ise 4 milyon 800,000 varil ile, beklentilerden çok fazla azaldı. ABD’de ham petrol stokları 13 milyon 800 bin varil arttı (EIA) ABD Enerji Enformasyon İdaresi verilerine göre:
HAM PETROL STOKLARI: 13 milyon 800 bin varil arttı, totalde 498 milyon 400 bin varil oldu, beklenti ise 833 bin varil azalış yönündeydi. STRATEJİK HAM PETROL STOKLARI: değişmeyerek, 637 milyon 800bin varilde kaldı BENZİN STOKLARI: 11 milyon 900 bin varil azalarak, totalde 231 milyon 600 bin varil oldu, beklenti 3 milyon 500 bin varil azalış olması yönündeydi.
OPEC: Petrol talebi günlük 5,9 milyon varil artacak Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), küresel petrol talebinin bu yıl geçen yıla göre günlük bazda yaklaşık 5 milyon 900 bin varil artışla 96 milyon 300 bin varil olacağını açıkladı. Dünya genelinde sondaj kulesi sayısı, şubat ayında bir önceki aya göre 62 adet artarak 1386 adet oldu.
Hisse Senetleri Piyasası
BIST 100 endeksi
BIST 100 endeksi hafta genelinde döviz kurlarındaki dalgalanmaya karşın haftayı yüzde 1 yükselişle
1557,39 puandan tamamladı. Endeksi öncelikli taşıyan sektörler spor ve sanayi endeksleri oldu. Bu
hafta spor endeksi yüzde 3,47; sanayi endeksi yüzde 2,74 yükseldi. Küresel piyasalarda artan dolar
talebine bağlı olarak yükseliş eğiliminde hareket eden dolar/TL ise, hafta içinde en yüksek 7,7814’ü
görmesinin ardından 7,4210’a kadar gevşemesine rağmen haftayı 7,5586 seviyesinden tamamladı. Bu hafta yurt içinde Pazartesi günü konut satışları ve bütçe dengesi, Salı günü konut fiyat endeksi,
perşembe günü TCMB’nin faiz kararı takip edilecek.
Geçtiğimiz Hafta Yurtiçi Veri Akışı
Şubat Ayı Reel Getiri Oranlarına Mevduat Faizi Damgası Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, en yüksek aylık reel getiri, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 0,25 oranında mevduat faizinde (brüt) gerçekleşirken, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde mevduat faizi (brüt) yüzde 0,06 oranında yatırımcısına kaybettirdi. Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 0,11, BIST 100 endeksi yüzde 1,20, Amerikan doları yüzde 5,40, Euro yüzde 6,00 ve külçe altın yüzde 8,16 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde DİBS yüzde 0,20 oranında yatırımcısına kazandırırken; BIST 100 yüzde 0,89, Amerikan doları yüzde 5,11, Euro yüzde 5,71 ve
külçe altın yüzde 7,88 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hane halkı İşgücü Araştırması’nda Ocak 2021’den itibaren, Avrupa
Birliği (AB) ülkeleri ile eş zamanlı olarak; Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 19 Çalışma İstatistikçileri
Konferansı (ICLS) kararlarına ve ilgili Avrupa Birliği (AB) tüzüğüne uyum sağlamak amacıyla yeni
düzenlemelere geçti. 19 ICLS ile iş gücü piyasasındaki gelişmeleri daha iyi takip edebilmek amacıyla, istihdam ve işsizliğe ek olarak tamamlayıcı göstergeler tanımlandı. AB İstatistik Ofisi (Euro stat) tarafından yayımlanmakta olan bu tamamlayıcı göstergelere bültende yer verilmeye başlandı.
Böylece üçer aylık hareketli ortalamalar olarak aylık yayımlanan iş gücü istatistikleri, 2021 Ocak
ayından itibaren bağımsız aylık tahminler olarak yayımlanmaya başlandı. Buna göre, Türkiye
genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2021 yılı ocak ayında bir önceki aya göre 1000 kişi azalarak 3 milyon 861 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,4 puanlık azalışla yüzde 12,2 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı geçen yılın aynı ayına göre 0,6 puan azaldı.
Sanayi Üretim Endeksi %11,4 arttı
TÜİK, Sanayi Üretim Endeksi’nin ocak ayı verisini açıkladı. Buna göre, sanayi üretimi geçen ocak
ayında bir önceki aya göre yüzde 1; bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 11,4 artış kaydetti. Ocak ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,4 veimalat sanayi sektörü endeksi yüzde 12,1 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,1 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2021 yılı Ocak
ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 6,8 ve imalat sanayi
sektörü endeksi yüzde 1,1 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,6 azaldı.
TCMB’nin yıl sonu enflasyon beklentisi 11,54’e yükseldi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Beklenti Anketinde cari yıl sonu tüketici enflasyonu
(TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 11,23 iken, bu anket döneminde 11,54 oldu. 12 ve 24 ay sonrası TÜFE beklentilerinde de yükseliş izlendi. Buna göre 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bu anket döneminde yüzde 10,47 olarak belirlendi. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise Mart anketinde yüzde 9,18 olarak kaydedildi. Şubat anketinde 24 ay sonrası için TÜFE beklentisi yüzde 9,03 olarak açıklanmıştı. TCMB’nin yıl sonu Dolar/TL beklentisi ise 7,79’dan 7,95’e çıktı.
CARİ DENGE Cari denge ocak ayı sonuçları beklentilerin üzerinde cari açığa işaret etti. Cari açık 1,9 milyar dolar (2 milyar dolar 2020) ile piyasanın tahmininin (1,7 milyar dolar) üzerinde gelirken, 12 aylık cari açık 36 milyar 599 milyon dolar oldu. Ama yine de portföy girişinin devamı ve pozitif gelen net hata noksan kalemleriyle dengeli bir tablo çiziyor. Cari dengedeki toparlanma zaman alacak duruyor. Net hata noksan kaleminden gelen desteğin yüksekliği uzun vade ön görüle bilirliği zorlaştırıyor. Ekim ayından beri cari dengede güçlü iç talep ve emtia fiyatlarındaki artış nedeniyle bozulma yaşanmakta. Kanal bazında bakıldığında portföy girişlerinden 4,8 milyar dolar (3,5 milyar doları Euro tahvil, 0,9 milyar doları banka Euro tahvili ihracından) ve doğrudan yatırımlardan 0,2 milyar dolar giriş görüyoruz. Buna karşın ticari kredilerden 1,7 milyar dolar, efektif ve mevduattan 1,6 milyar dolar, kredilerden 0,1 milyar dolar çıkış yaşandığı izlenmektedir. Türk bankaların yabancı bankalara 5,9 milyarlık efektif mevduat aktardığını, buna karşın yabancı bankaların Türk bankalarına 2,9 milyar dolar, Merkez Bankası’na 1,4 milyar dolarlık efektif mevduat girişi olduğunu görüyoruz.
Dış borç çevirme oranına baktığımızda Ocak ayında uzun vadeli dış borç çevirme oranları bankalar için yüzde 58,2 (2020 yılı: yüzde 81,9), şirketler için yüzde 122,2 (2020 yılı yüzde 70,3) oldu.
Genel resme baktığımızda,
*cari açık
(-1,9 milyar dolar)
*finansman girişi
(+1,6 milyar dolar)
* Net hata noksan
(+3,8 milyar dolar)
*Net Rezerv değişimi
(+3,6 milyar dolar)
**Son dört ay rezerv değişimi
(+14 milyar dolar)
Ekonomik Reformlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın piyasa aktörlerince olumlu karşılanan “Ekonomi Reformları” Reform paketiyle birlikte ekonominin bir çok alanında detaylı bir değişikliğe gidilirken,
makroekonomik alanda “kamu maliyesi”, “fiyat istikrarı”, “finansal sektör”, “cari açık”, “istihdam” ve
“yapısal politikalar” başlıklarını kapsayan reformlar; yapısal alanda ise “kurumsal yönetişim”,
“yatırımların teşvik edilmesi”, “iç ticaretin kolaylaştırılması”, “rekabet” ile “piyasa gözetimi ve
denetimi” temelinde oluşturuldu. Erdoğan, reform çalışmasının özünde ekonomiyi yatırım, üretim,
istihdam ve ihracat temelinde büyütme amacı bulunduğunu belirterek, “Üretimde verimlilik artışı
sağlayarak potansiyel büyümemizi artıracağız. Büyümenin toplumun her kesiminin refahını artıracak
istikamette gerçekleşmesi olmazsa olmazımızdır. Bu süreçte tüm politikalarımızı makroekonomik
istikrarı güçlendirecek, verimliliği temel alan rekabetçi yatırımları ve üretimi destekleyecek şeffaf ve
öngörülebilir bir yönetim anlayışıyla hayata geçiriyoruz.” dedi.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DAN EKONOMİ REFORM DÖNEMİNDE YENİ YOL
HARİTASI
– Potansiyel büyümemizi artıracağız, reel ekonomiyi daha da güçlendirerek, ihracatta yeni rekorlar
kıran yerli ve milli bir ekonomi hedefliyoruz.
– Yeni dönem dört temel üzerine oturtulacak, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat.
– Açıklayacağımız reformların omurgasını makroekonomik ve yapısal reformlar oluşturuyor.
– Makroekonomik istikrar kapsamında, kamu maliyesi, enflasyon, finansal sektör, cari açık ve istihdam
alanlarına odaklandık.
– Basit usulde vergilendirilen yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan
yükümlülüklerini kaldırıyoruz.
– Demokratik ve ekonomik kalkınmanın temel şartlarından biri olan siyasi istikrarı kurumsallaştırdık.
– Öncelikli önlemlerimizden biri enflasyonla mücadele, hedefimiz tek haneli düşük enflasyona
ulaşmak.
– Ülkemizin risk primini düşürerek, borçlanma maliyetlerimizi aşağıya çekecek politikaları tahkim
ediyoruz.
– Tarlada ve hallerde kalan taze meyve ve sebzeyi piyasaya kazandıracak mekanizmalar hayata
geçiriyoruz.
– Gıda sektöründe yaşanan israfı yüzde 2 azaltsak 10 milyar TL tasarruf elde etmiş olacağız.
– Sorunlu kredilere yönelik girişim sermayesi fonlarının kurulması amacıyla mevzuat altyapısı
oluşturuyoruz.
– Yeşil tahvil piyasasına dönük alt yapıyı oluşturarak, bu ihraçları teşvik ediyoruz.
– Türkiye Dijital Vergi Dairesi uygulamasını başlatıyoruz.
– Dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturacak adımları atıyoruz.
– Cari açıkla mücadelede 3 temel politikayı takip edeceğiz, ilki yapısal cari açığa odaklanıyoruz, ikinci
ihracatın tabana yayılmasını sağlıyoruz, üçüncü sanayi yeşil dönüşümü destekliyoruz.
– Sağlık Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz.
– Enerjide dışa bağımlılığı azaltan politikaları etkin şekilde uygulamayı sürdüreceğiz, enerji verimliliği
desteğinin kapsamını genişletiyoruz.
– TÜİK’i ilişkili kuruluş haline dönüştürüyoruz.
– Cumhurbaşkanlığı himayesinde Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz.
– Ekonomi Koordinasyon Kurulu ve Finansal İstikrar Komitesi ile iletişim mekanizmalarımızı
güçlendiriyoruz.
OECD RAPORU
Geçtiğimiz hafta Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) “Mart Ara Dönem Ekonomik
Görünüm Raporu” yayımlandı. Raporda, Kovid-19’a karşı aşıların kademeli uygulanmasının ve ABD
başta olmak üzere bazı ülkelerde ilave mali desteklerin küresel ekonomik görünümde önemli ölçüdeki iyileşmeye yardımcı olduğu kaydedildi. OECD raporunda, “Küresel ekonomik görünüm, etkili Kovid-19 aşıların kademeli olarak uygulanması, bazı ülkelerde ek mali destek açıklanması ve ekonomilerin salgının yayılmaması için uygulanan kısıtlamalarla daha iyi başa çıktığına dair işaretlerin yardımıyla son aylarda önemli ölçüde iyileşti.” ifadesine yer verildi.
Beklentiler Raporda, Kovid-19 kısıtlamalarının bazı ülke ve sektörlerde kısa vadede büyümeyi geciktirdiğine vurgu yapıldı. Ekonomiye yönelik büyük risklerin devam ettiğine yer verilen raporda, ülkelerde aşılamanın daha hızlı ilerlemesinin kısıtlamaların daha çabuk kaldırılmasını, güven ve harcamaların artırılmasını  sağlayacağına işaret edildi.
Raporda, “Aşılamada yavaş ilerleme ve mevcut aşıların etkisiz kaldığı yeni virüs mutasyonlarının
ortaya çıkması daha zayıf bir ekonomik toparlanma, daha büyük istihdam kayıpları ve daha fazla
şirket iflasıyla ile sonuçlanır.” uyarısı yapıldı. Ekonomik toparlanmanın güçlendirilmesi için aşılamada
hıza ihtiyaç olduğunu kaydedilen raporda, fırsatları ortaya çıkarmak, ekonomik dinamizmi geliştirmek ve güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir toparlanmayı teşvik etmek için tüm ülkelerde geniş kapsamlı yapısal reformlara ihtiyaç olduğuna da vurgu yapıldı.
OECD’nin 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin ekonomik büyüme öngörülerine de yer verilen raporda,
aralıkta 2021 için yüzde 4,2 olarak açıklanan küresel ekonomide büyüme tahmini yüzde 5,6’ya
yükseltildi. Bu rakam, 2022 için de yüzde 3,7’den 4’e çıkarıldı. Daha önce 2021 için yüzde 3,2 olarak
açıklanan ABD ekonomisinin büyüme tahmini 6,5’e, 2022’de ülke ekonomisinin büyüme tahmini de
yüzde 3,5’ten 4’e yenilendi. Euro Bölgesi için 2021’de öngörülen yüzde 3,6’lık büyüme tahmini yüzde 3,9’a, gelecek yıl için de yüzde 3,3’ten 3,8’e yükseltildi. İngiltere ekonomisi için 2021 yılı büyüme tahmini yüzde 4,2’den 5,1’e, gelecek yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 4,1’den yüzde 4,7’ye çıkarıldı.
Çin, büyüme tahminine aşağı yönlü revize edildi. Çin ekonomisine yönelik bu yıl için daha önce yüzde 8 olarak açıklanan büyüme tahmininin 0,2 puan aşağı çekilmesi dikkati çekti. Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 7,8, 2022’de yüzde 4,9 büyüyeceği öngörülüyor. Nisanda başlayan mali yıl için büyüme tahmini Hindistan için yüzde 7,9’dan 12,6’ya yenilendi. Meksika için bu yıla yönelik büyüme tahmini 3,6’dan 4,5’e ve Arjantin için 3,7’den yüzde 4,6’ye çıkarıldı.
OECD raporunda, Türk ekonomisine yönelik aralıkta bu yıl için yüzde 2,9 olan büyüme tahmini de
5,9’a yükseltildi. Türk ekonomisinin gelecek yıla ilişkin büyüme tahmini ise yüzde 3,2’den yüzde 3’e
çekildi.
TCMB PPK Toplantısı Beklentileri:
AA Anketi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin AA
Finans’ın 18 Mart Perşembe günü gerçekleştirilecek PPK toplantısına yönelik piyasa beklenti anketi,
24 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Buna göre, 24 ekonomistin büyük çoğunluğu politika faizinin
100 baz puan artırılmasını bekliyor. Ankete katılan ekonomistlerin 1’i değişiklik beklemezken, 1’i 75
baz puan, 20’si 100 baz puan ve 2’si 125 baz puan artış olacağını tahmin ediyor.
FOREKS ANKETİ
TCMB’nin bu ayki toplantısından 100 baz puanlık artış bekleniyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) 18 Mart Perşembe günkü toplantısına ilişkin beklenti, haftalık repo faizinin 100 baz puanlık artışla yüzde 18,00 seviyesine yükseltileceği yönünde oluştu. Foreks anketine katılan 24 ekonomistin 19’u faizin 100 baz puan, 1’i 75 baz puan, 2’si 125 baz puan artırılacağı tahmininde bulunurken, 2 ekonomist ise faizin sabit bırakılacağını öngördü. 2021 yıl sonuna ilişkin görüş belirten 16 ekonomistin medyan tahmini yüzde 14,25 seviyesinde gerçekleşti.
Yıl sonu anketine ilişkin en düşük faiz tahmini yüzde 14,00, en yüksek tahmin ise yüzde 20,00
seviyesinde oluştu. Geçen ayki ankette yıl sonu faiz beklentisi yüzde 13,50-13,75 aralığında
gerçekleşmişti.
Reuters Beklenti Anketi
Ankete 20 kurum katılırken en yüksek tahmin 300 baz puan artışla %20’ye çıkmasını
beklerken 1 kurum 125 bp artış beklerken, yine 1 kurum sabit bırakılmasını
beklemektedir. Geri kalan 17 katılımcı ise 100 bp artış beklemektedir.
TCMB’nin geçmiş hareketlerini incelediğimizde 2018 kur şoku öncesinde Mayıs TÜFE yüzde 12,15,
ÜFE yüzde 20,16’iken politika faizinin yüzde 8’den yüzde 16,50’ye yükseldiğini, peşinden de
TÜFE’nin yüzde 15,39’a, ÜFE’nin 23,71’e Politika faizinin yüzde 17,75’e yükseldiğini gözlemliyoruz.
Şubat 2020 TÜFE’nin yüzde 15,61’e yükseldiğini GÖRMEKTEYİZ. Politika faizi için yüzde 16,5/17,75
bandı çok önemli bölge olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bölge daha önce 2007/2009 döneminde
test edildiğini gözlemliyoruz. 17,75 üstünde en yüksek yüzde 24,00 ve daha sonrasında da yüzde
19,75 bölgelerinde kalındığını görüyoruz. Bu bağlamda üç farklı ölçüm tekniğine göre yüzde 15,31
TÜFE’de yüzde 17,75 uygulandığına göre yüzde 15,61’de yüzde 18,00 yükseltilme ihtimaline işaret
etmektedir. İkinci ölçüm yüzde 24’ten yüzde 8,25 düşüşü hareketinin yüzde 61,8 fibonacci düzeltme
seviyesi yüzde 18’e işaret etmektedir. 3 Senaryomuza bakarsak 2018 senaryosunda yaşanan
125bp’lik artışın benzerinin uygulanması söz konusu olacaksa politika faizinin yüzde 18,25’e
yükseltilmesi beklenebilir. 3 senaryonun 2si 100bp’a işaret ettiği için bizim de beklentimiz 100bp’lik
bir artış beklemekteyiz.
ABD
ABD’de bu hafta açıklanan verilere göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) şubatta beklentiler
doğrultusunda yüzde 0,4 artarken, çekirdek TÜFE’deki artış yıllık yüzde 1,3 ile tahminlerin altında
kaldı. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise, şubatta aylık yüzde 0,5 artarak piyasa beklentileri paralelinde
gerçekleşti. ABD’de toptan eşya satışları ocakta yüzde 1,3 artışla beklentilere paralel seyrederken,
haftalık işsizlik başvurularının 712 bin ile beklentilerin altında kaldı. Söz konusu gelişmelerle hafta
genelinde alıcılı seyreden New York borsasında, Dow Jones endeksi yüzde 4,07 değer kazanarak
32.778 puanla tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Haftalık bazda S&P 500
endeksi yüzde 2,64 yükselişle 3.943 puandan kapandı ve Nasdaq endeksi yüzde 3,09 değer kazandı.
Avrupa
12 Mart Kapanış
ECB Başkanı Christina Lagarde, ECB toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda tahvil faizlerindeki son artışın daha geniş finansman koşulları için bir risk teşkil ettiğini belirterek, “PEPP’te alımlar gelecek çeyrekte dikkate değer şekilde daha hızlı olacak” ifadesini kullandı. Ayrıca avro Bölgesi’nin 2021’de yüzde 4, 2022’de 4,1 ve 2023 yılında yüzde 2,1 büyüme kaydetmesinin beklendiğini ifade etti. Geçen hafta açıklanan verilere göre avro Bölgesi 2020’nin dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,7, yıllık bazda ise yüzde 4,9 daraldı. Almanya’da TÜFE şubatta yıllık yüzde 1,3 yükselerek, son 11 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Haftalık bazda Almanya’da DAX endeksi yüzde 4,18, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,97, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 4,56 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 5 değer kazandı. Gelecek haftanın veri gündeminde ise; salı avro Bölgesi’nde büyüme ve Almanya’da dış ticaret dengesi, cuma İngiltere’de büyüme ve sanayi üretimi ile avro Bölgesi’nde sanayi üretimi verileri öne çıkıyor.
Asya
Geçen hafta Çin’in en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi (UHK), Hong Kong Özel İdari
Bölgesi’ndeki seçim sisteminde reform yapılması yönündeki kararı kabul etti. Hong Kong’un seçim
yasasının değiştirilmesi dolayısıyla ABD ile Çin arasında tansiyon yükseldi. Ayrıca Uygur Türkleri
konusu da ABD ilişkileri üzerinde stres yaratmaya devam edince Çin borsaları satıcılı seyretti. Öte
yandan, Çin’de TÜFE şubatta yüzde 0,6 ile beklentilerin üzerinde artarken, ÜFE de artış eğilimini
sürdürdü. Japonya geçen senenin son çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 2,8 büyürken, cari işlemler dengesi ise 647 milyar yen seviyesinde gerçekleşti. Bu iki veride de piyasa beklentilerin altında kalındı. Bu gelişmelerle bu hafta, Japonya’da Topix endeksi yüzde 2,89, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,93 değer kazanırken, Hang Sang endeksi yüzde -1,23, Çin’de Şanghay CSI300 bileşik endeksi yüzde -2,21 değer kaydetti. Gelecek hafta, pazartesi Çin’de sanayi üretimi ve perakende satışlar, salı Japonya’da sanayi üretimi, çarşamba Japonya’da dış ticaret dengesi ve cuma günü Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararı ve TÜFE verileri takip edilecek.
15/19 Mart Haftası Ekonomik Veri Takvimi:
Bankacılık ve Menkul Kıymet İstatistikleri ve Zorunlu Karşılıklar
TCMB verilerine göre, yabancı yatırımcılar 05 Mart 2021 ’de sona eren haftada fiyat ve kur
etkilerinden arındırılmış olarak, Hisse senetlerinde net 10 mln$ satış yaparken, son bir yılda kümülatif 3.76 mlr$ para çıkışı oldu. Devlet iç borçlanma senetlerinde net 50 mln$ alış yaparken, son bir yılda kümülatif 775 mln $ para çıkışı oldu.
BİST100 TEKNİK İNCELEME
HAFTALIK GRAFİK TEKNİK İNCELEME
Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda “Açılışı direkt 1491 yaptık ve hemen 1500 puan üzerine atınca
güçlenmeye başlayan endeks 1553,96/1491,13 arasında geçirip tam direnç bölgesi olan 1541,88
seviyesinden kapattı. Bu hafta normal koşullarda 9 haftadır süre gelen örüntüye göre kırmızı haftası
olması beklenebilir. Ancak piyasamızın yurtdışının negatif olduğu günlere ve dolar/TL’deki yükselişe
rağmen pozitif ayrışması piyasada yukarı gitme isteği olduğuna işaret ediyor. Yabancı tarafından
hisse arzının devam ettiğini izliyoruz. Piyasa için haftanın ilk yarısı önemli. Haftalık grafikte
dirençlerimiz 1547/1577 ve 1618 seviyelerindeyken, destekler sırasıyla 1519/1501/1484’te
bulunmaktadır. Piyasa 10’uncu hafta bakalım yatay banttan çıkmayı başarabilecek mi?” demiştik.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılabileceği üzere geçen hafta için beklentimiz normal örüntüye
göre negatif beklenmesi gereken piyasanın yukarı gitme isteği yönünde olduğunu şeklindeydi. Ve de
öyle de oldu. Endeks haftayı 1580/1537 puan arasında geçirirken haftayı yüzde 1’lik artışla maalesef
bizim için önemli seviye olan 1560 üzerinde kapatamadan kritik eşiğin hemen altında 1557,3’ten
kapattı. Bu hafta TCMB kararı ve FED kararları dolar tarafındaki ateşi söndürmesi durumunda 1560
üstünde kapanış alabilmemiz halinde yeni bir yükseliş bölgesine açılmamız mümkün olacak. O zaman haftalık grafiğin hedefi 1618 ve 1676 seviyeleri olacaktır. Senaryonun olumsuz gelişmesi ve
formasyonun 3’lü tepeye dönüşmesi halinde destekler 1536/1518 ve 1500 olacaktır. 1500 puan kritik eşiktir. Bu seviyenin altında yeniden 1430 puan potaya girmesi gündeme gelecektir.
BİST100 Günlük Kapanışlara göre Çizgi grafik incelemesi
Günlük grafik açısından değerlendirdiğimizde; Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda “Pazartesi koşulların
elvermesiyle piyasa kaçış boşluğu bırakarak kendini 1527 puana attı. Ve haftanın geri kalanında 8
günlük ortalama altına inmeden bu bölgenin üzerinde geçirirken, haftayı da önemli direnç bölgesi
olan 1528 üstünde kapattık. Ayrıca 8 ve 21 günlük ortalamaların al sinyali üretmesi piyasa için olumlu.
Bu grafik için kısa vadede 1563 ve 1570 seviyeleri aşılması gereken dirençler. 1570 üstünde kapanış
alabilirsek senaryo olumluya dönecek ve yukarıda 1620 ve 1712 seviyeleri potaya girecektir. Olumsuzsenaryo için 1495-1500 altında kapanış yani mavi ile çizili trendin kırılışına işaret edeceğinden tehlikelibölge olarak görülmelidir” demiştik.
Çizgi grafik için kritik eşik 1570 seviyesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Mavi yükselen trend çizgisi ile
1570 direnç çizgisi kesişimi bir sıkışmaya işaret etmektedir. İki trendin kesişimi mart sonuna kadar
gerçekleşecektir. Buradan çıkan sonuçla artık sıkışmanın ve yatay bandın sonuna geldiğimize işaret
etmektedir. Bu bağlamda 1570 seviyenin üstünde kapanışlar ocak başından beri süren yatay bant
hareketinin bitmesine işaret edecek ve bir yükseliş trendine girmemizi sağlayacaktır. Bu formasyonunhedefi 1675 seviyesi olacaktır. Bunu başaramamış durumunda 1546/1538 ve 1507 seviyeleri destek olacaktır. Mavi ile çizili bulunan kanalın alt bandı 1507 bölgesinde 50 günlük ortalama ile kesişmektedir.
Bu bölge altında kapanışlar dalga boylarının artmasına yol açması beklenmelidir. Bu
durumda da 1460 ve 1430 seviyeleri gündeme gelecektir.
BİST100, 60DK Grafik Analizi
Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda “2 – 5 Mart arasını 1523/1553 arasında geçiren endeks Cuma
1541’den günü tamamlamıştı. 60dk grafikte 21 barlık ortalama altında kalıcılık göstermiyoruz. Bu
ortalama altında kapanışlar stres doğurur. Yukarıda dirençlerimiz 1550/1566/1580 ve 1592’de
bulunmaktadır. Destek bölgesi 1536 altında 1523 seviyesidir. 1523 altında satışların 1495’e kadar
sürmesi beklenebilir.” Demiştik. 60dklık grafik açısından 1558/1549 arasında sıkılma yaşandığını
gözlemliyoruz.1549 altında kapanışlar 1523 seviyesine işaret etmektedir. Yukarıda 1558 aşılması
durumunda 1565/1578 ve 1591 dirençler olarak görülmektedir.60 dk. grafikte 1577/1590 bölgesinde bırakılmış olan bir kaçış boşluğu bulunmaktadır. 1523 altına inilmesi durumunda bu boşluk (GAP) bölgesinin doldurulması beklenebilir.
BİST100 DOLAR BAZLI GRAFİK İNCELEME:
Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda Maalesef hem TL’nin değer kaybı devam etti bu da dolar bazında
güçlenmeyi baskıladı. Haftayı kritik eşikte kapattığımızı görüyoruz. 206,8/208,8 ve210,23 seviyeleri
direnç konumunu gösterirken tam trend desteğinden kapattığımızı gözlemliyoruz. 206,8 üstüne
atamadığımız taktirde 195 seviyesinin bir tur daha denenme potansiyeli bulunmaktadır” demiştik.
Geçtiğimiz haftayı 209/202 arasında geçirdiğimizi ve haftayı 50 günlük ortalama üstünde ama 21
günlük ortalamanın altında 205,95 seviyesinden kapattık. Hareketin kuvvetlenebilmesi için 208,32
üstüne atmamız gerekmektedir. Arada 207 seviyesi önemli direnç. Destekler 205/202 ve 195
seviyesinde bulunmaktadır.
TÜRKİYE ETF’İ TEKNİK İNCELEME
Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda, “Pazartesi günü yaşanan sert yükselişle 26,72 seviyesinden 28,46
seviyesine sıçradık. Ancak sonrasındaki 4 iş gününde de aşağı yönlü bir hareket sergileyen piyasa
gördük. Düşüşlerde 55 günlük ortalama ve fibonacci 38,2 seviyesinde bulunan 27 seviyesinde destek bulup 27,60 seviyesinde kapattık. 8/21/34 barlık ortalamalar fiyatı baskılıyor ve 50 günlük ortalama destek sağlıyor. Hareketin tekrar yukarı everilebilmesi için 28,5 üstünde fiyatlamaya ihtiyaç var.
Aşağıdaki desteklerimiz sırası ile 27/26,66/26,2/24,83’te bulunmaktadır” demiştik. Geçtiğimiz haftayı
28,25 ile 27,09 arasında geçirip 27,69 seviyesinden kapattı. Hafta boyunca 55 günlük ortalama ve
fibbonacci düzeltme seviyesi olana 27,09’da destek bulduk. 3 ortalama altında olmamız piyasada
zayıflık sinyali olarak görülmektedir. Ancak fiyatlama 27,92 üzerinde kapanış başarılırsa ortalamalar alsinyali üretme potansiyeli sergilemektedir. Hedef 28,48 seviyesi olacaktır. Destekler sırasıyla
27/09/26,65/26,22’de bulunmaktadır. 26,22 altı yeni düşüş trendine işaret eder.
ABD 10 Yıllık Tahvili:
Geçtiğimiz haftaki analizimizde “Haftayı 1,3820/16250 bandı içinde geçirdikten sonra 1,5540’tan
haftayı tamamladık. Haftalık açıdan grafiği daha detaylı incelediğimizde 500 günlük ortalamadan,
fibonacci projeksiyonundan ve de yatay banttan gelen kısa vade hedefin 1,68 seviyesi olduğu
görülmektedir. Bizim için kırmızı çizgimiz 1,50 seviyesiydi bu seviyenin üstünde kalıcılık dolar/TL’de
baskı yaratmaya devam eder. 1,68’in tepe seviye olduğu piyasa tarafından kabul görmesi halinde
piyasalar üzerinde yarattığı stres hafifleyecektir. 1,68 seviyesinin üstünde ise hedefler 1,96 ve 2,10
seviyesine işaret etmektedir” demiştik. Geçtiğimiz hafta 1,4750/1,6420 aralığında geçirip 1,6350’den
kapattı. Kısa vadede 1,69 seviyesi önemli direnç konumunda bulunmaktadır. Yukarıya doğru dirençler sırasıydı 1,7850/1,95 seviyeleridir.
ABD 30 yıllık tahvilinin grafiğini incelediğimizde 2,44 eşiği oldukça önemli bir bölge Cuma günkü
yükseliş hareketinde faiz 2,40 seviyesine geldi. 2,44 seviyesi 2019 Eylül kasım döneminde test
edilmişti. Tekrar bu seviyelere geldik. ABD 10 yıllıkları o dönemde 1,95 seviyesini test etmişken şu an 1,63lerde olması 10 yıllıklar üzerinde baskı unsuru oluşturmaktadır. 2,44 üzerine atılması halinde 2,68 seviyesinin gündeme gelmesi beklenebilir. Destekler 2,29 ve 2,20 de bulunmaktadır.
ABD 10 ve 30 yıllık tahvillerini oranladığımızda oluşturduğumuz paritede 0,78 seviyesinde 0,43
seviyesine düşüş yaşadıktan sonra toparlanma içine girdiğini ve 0,68 seviyesine çıktığını görmekteyiz. Grafikte 2018 yılında başlayan mavi ile çizili düşen trend çizgisinin 0,70 seviyesinden geçmektedir. Aynı zamanda 200 haftalık ortalamada bu seviyede bulunmaktadır. Bu 0,70 seviyesi bu nedenle kısa vadede önemli direnç konumundadır. Bu seviyenin aşılması halinde 0,74 / 0,78 ve 0,825 seviyeleri gündeme gelmeye başlayacaktır. O nedenle bu haftaki FED toplantısından bu noktaya işaret eden açıklamaların gelmesi beklemekteyiz.
DOLAR/TL HAFTALIK GRAFİK TEKNİK İNCELEME
Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda “Haftayı 7,21/7,57 bandında geçirip 7,53’ten tamamladık. Kısa
vadede fibo desteğimiz 7,49 ve 7,37 seviyesinde bulunurken, hafta için dirençlerimiz 7,60/62 ve
7,77’de bulunmaktadır” demiştik. Geçtiğimiz haftayı 7,78/7,42 bandında geçirdik. Yukarıda
Fibbonacci direnci çalışırken, aşağıda 21 haftalık ortalama destek konumunu çalıştırmış oldu ve
haftayı 7,56’dan tamamladık. Bu hafta için 7,62/63 bölgesi ilk önemli direnç olurken bir sonraki hedef 7,78 olmaktadır.
Bu haftaki Fed ve TCMB toplantıları ile ABD tahvil faizleri Dolar/TL’nin seyrini
belirlemeye devam edecektir. ABD 10 yıllık faizinde 1,69 seviyesinin aşılması halinde 7,78 üstüne atak denemesi yaşanabilir. Ancak 10 yıllık faizde Kısa vadeli zirve seviyesinin gerçekleştiği inancı oluşur ve TCMB tarafından faiz artırımı yaşanması halinde tekrardan 7,37 / 7,21 bandının içine girilmesi beklenebilir.