TCMB PARA VE KUR POLİTİKASI TOPLANTISI DEĞERLENDİRME VE ÖZET

TCMB 2021’de sıkı para politikasının sürdürüleceğini ve rezervlerin güçlendirileceğini vurguladı.

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, 2021 yılı Para ve Kur Politikası toplantısında şu başlıkları öne çıkarttı:

  • TCMB’nin temel politika aracı bir hafta vadeli repo ihale faiz oranıdır.
  • Dalgalı döviz kuru rejimi devam edecek, kurlar serbest piyasa koşullarında arz ve talep dengesine göre oluşacaktır. TCMB’nin nominal ya da reel bir kur hedefi bulunmamaktadır.
  • TCMB kurların düzeyini ya da yönünü belirleme amaçlı döviz alım ya da satım işlemi yapmayacaktır.

  • Para politikasının etkinliği ve finansal istikrar açısından TCMB döviz rezervlerinin güçlendirilmesi amaçlanacak ve buna yönelik araçlar şeffaf bir şekilde, belirli bir plan dâhilinde, uygun koşullarda kullanılacaktır.

Öncelik enflasyon hedeflemesine bağlı kalarak, para politikası duruşunun enflasyondaki riskleri dikkate alarak, enflasyonu düşürmek ve fiyat istikrarına ulaşmak bunu yaparken de sıkı ve kararlı para politikası duruşuna devam edileceği belirtildi.

Hükümetle birlikte belirlenen enflasyon hedeflemesi çerçevesinde orta vadeli (2023) %5 enflasyon hedefi korunuyor. Kısa vadeli ara hedef olarak, 2021 yılı sonu için Ekim Enflasyon Raporunda öngörülen %9,4 enflasyon tahminine ulaşılması bekleniyor. Bu noktada bir güncellenme yapılmaması Ekim Raporu temellerine dayalı bir senaryo dahilinde çalışıldığı görülüyor.

2021 yılında enflasyonu düşürmek için zorlu bir yol görünüyor.  Bu yıl kurlarda yaşanan sert yükselişlerin döviz kuru-enflasyon geçişkenliği nedeniyle birikimli maliyet baskısı kasım ayında kendini gösterdi. Ayrıca petrol ve demir-çelik gibi emtia fiyatlarındaki yükseliş ve fiyatlama beklentilerinde yaşanan bozulma enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırıyor.

2021 yılında para politikası duruşunun sıkılığı, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar kararlıkla sürdürülecek denildi. Raporda yazılmasa da Merkez Bankası Başkanı Ağbal toplantıda enflasyon hedefine ulaşmak için gerekli görülmesi durumunda ilave sıkılaşmaya gidileceğini vurguladı.

Para Kur Politikası raporu metninde 2021 yılında faizi dışı araçların kullanımında da normalleşmeye işaret ediliyor. Piyasayı TCMB 567 Milyar TL fonluyor. Bu fonlamada SWAP ve APİ işlemleri kullanılıyor. Swap işlemlerinin payı 2020 yılında %60 düzeyinde olup, 2021 yılında Swap fonlamasının bankaların talebine de bağlı olarak kademeli bir şekilde azaltılması hedefleniyor (tersine dolarizasyon beklentisi dahilinde). Toplam nominal tutarı 80 milyar lira değerinde olan TCMB APİ portföyündeki 16 milyar liralık menkul kıymet itfasının ardından alım yapılmayacağı belirtildi. 2021 yılında TCMB APİ portföyünün işsizlik sigortasından alınan kaynak dahil azami 64 milyar lira seviyesini geçmemesi öngörülüyor. Reeskont geri dönüşlerinin katkısı (21 miyar dolar) ve Ocak 2021’de planlı bir şekilde duyurulacağı açıklanan döviz alım ihaleleri ile döviz rezervlerinin desteklenmesi amaçlanıyor.


Naci Ağbal’ın açıklamalarında 24 Aralık’ta yapılacak PPK toplantısında ilave faiz artışına gidileceğine yönelik net bir mesaj görülmedi. Enflasyon tahmini ya da patikasıyla ilgili sorular Ocak ayı Enflasyon Raporunda paylaşılacağı gerekçesiyle paylaşılmadı. Merkez Bankası enflasyon görünümüne yönelik son verileri kullanarak ilave sıkılaşmaya gidip gitmeyeceğine karar verecek.

Kasım ayı sürpriz enflasyon verisinden sonra, Merkez Bankası’nın 24 Aralık toplantısından piyasa beklentileri 100-200bp arasında faiz artışı yapılacağı yönündedir. Bizim görüşümüz 125-150 baz puanlık bir artıştır. Beklentimizin dayanağı; geçen PPK toplantısı sonrasında bilindiği üzere politika faizi %15,00’e yükseltilmişti. O esnada piyasada kasım ayı tüketici enflasyon beklentisi %12,71 idi. Bu beklentiler dahilinde, piyasada genel kabul TCMB’nin aralık toplantısını pas geçmesi şeklindeydi. Ancak tüketici enflasyonunda gerçekleşme %14,01 oldu. Beklenti ile politika faizi arasında ki 230 baz puanlık farkın bu toplantı sonrasında da korunması piyasa için yeterli olacaktır. Bu nedenle 24 Aralık PPK toplantısında politika faizinin 16,25-16,50 bandında gerçekleşmesini beklemekteyiz. 

2020 YILI – 2021 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI RAPORLARI ÖZETLERİNİ SİZLERLE AŞAĞIDA PAYLAŞIYORUZ.

2020 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI (5 Aralık 2019)

Genel Değerlendirme:

  • TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaktadır. Para politikası kararları, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer tüm unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak oluşturulmaktadır. TCMB, fiyat istikrarı açısından tamamlayıcı bir unsur olan finansal istikrarı da gözetmeye devam ederken, başta enflasyon ve iktisadi faaliyet olmak üzere makroekonomik göstergelerin tamamını dikkate alan veri odaklı bir yaklaşım ile hareket edecektir.
  • Enflasyon hedefi, Hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 olarak korunmuştur. Para politikası, enflasyonu bu hedefe kademeli olarak yaklaştıracak şekilde oluşturulacaktır. Enflasyonun hedeflerden belirgin olarak saptığı dönemlerde TCMB’nin Enflasyon Raporlarında yayımladığı enflasyon tahminleri ara hedef işlevini görmektedir. Dolayısıyla enflasyonun gelecek dönemdeki seyri konusunda iktisadi birimlere rehberlik etmesi öngörülen değerler, kısa vadede enflasyon tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefleridir. 2019 yılı Ekim ayı Enflasyon Raporunda yayımlanan dezenflasyon patikası ile enflasyonun, öncelikle tek hanelere indirilmesi; daha sonra ise kademeli olarak azalarak yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanması hedeflenmektedir.
  • Enflasyon hedefine ilişkin belirsizlik aralığı, önceki yıllarda olduğu gibi hedef etrafında her iki yönde 2 yüzde puan olarak korunmuştur. Yıl içinde enflasyon gelişmelerine ilişkin kapsamlı değerlendirmeler Enflasyon Raporu aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılacaktır. Yıl sonunda gerçekleşen enflasyonun belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise hesap verebilirlik ilkesi gereği Hükümet’e “Açık Mektup” yazılacaktır.
  • Dalgalı döviz kuru rejimi uygulaması devam edecektir. Uygulanmakta olan kur rejiminde, döviz kuru bir politika aracı olarak kullanılmamaktadır. İktisadi temeller, uygulanmakta olan para ve maliye politikaları, uluslararası gelişmeler ve beklentiler döviz arz ve talebinin temel belirleyicileridir. TCMB’nin nominal ya da reel olarak herhangi bir kur hedefi bulunmamaktadır. Ancak, döviz kurunun iktisadi temellerden belirgin şekilde kopması ve döviz kurundaki hareketlerin fiyat istikrarını kalıcı olarak etkilemesi veya finansal istikrara dair risk oluşturması halinde TCMB, bu duruma kayıtsız kalmayacak ve sahip olduğu araçlarla gerekli tepkiyi verecektir. TCMB, döviz piyasalarının etkin bir şekilde çalışabilmesi için döviz kuru gelişmelerini ve buna dair her türlü risk faktörünü yakından takip etmeye, gerekli önlemleri almaya ve TCMB rezervlerinin etkin kullanımı esasıyla ilgili araçları kullanmaya devam edecektir.

    Para Politikası Gelişmeleri:

  • 2019 yılında TCMB, finansal piyasalarda gözlenen oynaklıklar ve sağlıksız fiyat oluşumlarına karşı piyasaların ve aktarım mekanizmasının etkin işleyişini desteklemek amacıyla politika faizi dışında sahip olduğu araç setini genişleterek kullanmayı sürdürmüştür. Bu kapsamda, Mart ayının son haftasında yurt dışı swap piyasasındaki arz ve talep dengesizliğinin swap faizleri üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak amacıylaTCMB bünyesindeki Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasasında vadesi gelmemiş toplam swap (TCMB tarafından spotta döviz alınıp vadede döviz satılan swapişlem miktarı kademeli olarak artırılarak, Döviz ve Efektif Piyasaları işlem limitlerinin yüzde 40’ına yükseltilmiştir.

 

  • 2019 yılı boyunca yaşanan gelişmeler sonucunda bankaların TCMB swap imkânlarını yoğun bir şekilde kullandıkları gözlenmiştir. Bu kapsamda sistemin fonlama ihtiyacının büyük kısmının TCMB taraflı swap imkânları ile karşılanması APİ yoluyla fonlamanın kademeli olarak gerilemesine neden olmuştur. 2019 yılında APİ fonlaması, büyük ölçüde bir hafta vadeli repo ihaleleri ile gerçekleştirilmiş ancak finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler dikkate alınarak yıl içinde iki defa haftalık repo ihalelerine ara verilmiştir. Haftalık repo ihalelerine ara verilen her iki dönemde 2 de TCMB fonlamasının tamamı gecelik borç verme faiz oranı üzerinden sağlanmış ve BIST gecelik repo faizleri TCMB faiz koridorunun üst bandına yakınsamıştır. Bankalara PY imkânı çerçevesinde sağlanan likiditenin sistemin fonlama ihtiyacı içindeki payı sınırlı kalmıştır.

2019 Yılı TL ve Döviz Likidite Gelişmeleri:

  • Bu dönemde, sistemin fonlama ihtiyacını temelde para tabanı gelişmeleri, enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerine gerçekleştirilen döviz satımları ve kamu kesimi işlemleri artırıcı yönde, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredileri ile zorunlu karşılık oranlarındaki düşüşler ise azaltıcı yönde etkilemiştir.
  • TCMB taraflı swap imkânları, bankalara döviz kuru riski ve likidite yönetiminde esneklik sağlarken, swap piyasasında ortaya çıkabilen arz talep dengesizliğinin azaltılmasına ve piyasa faizlerinin politika faiz oranlarıyla uyumlu gerçekleşmesine katkı sağlayarak para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğini de artırmaktadır.
  • BIST bünyesinde yapılan tüm repo işlemleri zorunlu karşılık uygulamasından muaf tutulmuştur.
  • TCMB, döviz piyasalarının etkin işleyişine katkı sağlamak amacıyla, 31 Ağustos 2018 tarihinde başladığı BIST nezdinde faaliyet gösteren Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) TL uzlaşmalı vadeli döviz işlemlerine, 2019 yılında da piyasa koşullarına bağlı olarak devam etmiştir.

2020 Yılında TL ve Döviz Likiditesi Yönetimi:

  • 2020 yılında bir hafta vadeli repo ihaleleri temel politika aracı olarak kullanılmaya devam edilecektir.
  • TCMB, 2020 yılında zorunlu karşılık uygulamasını temel para politikası aracı olan kısa vadeli faiz politikasını destekleyici ve ince ayar bir araç olarak etkin ve esnek bir şekilde kullanmaya devam edecektir.
  • Piyasa koşullarına bağlı olarak, BIST VİOP nezdindeki Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz işlemlerine devam edilebilecektir.

2021 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI (16 Aralık 2020)

Enflasyon Gelişmeleri:

 

  • Enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskler 2021 yılında para politikasının sıkı ve kararlı bir duruş sergilemesinzorunlu kılmaktadır.

  • Para politikası kararları fiyat istikrarı önceliği korunarak alınacaktır.

  • Hükûmetle birlikte belirlenen orta vadeli yüzde 5 enflasyon hedefi korunmuştur. TCMB bu hedefe varmada üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olarak, hedef ufku içerisinde kararlı ve azimli bir tutum gösterecektir.

  • TCMB’nin temel politika aracı bir hafta vadeli repo ihale faiz oranıdır.

  • Gecelik faizlerde gün içi oynaklıkların sınırlanması amacıyla kullanılan faiz koridoru ile TCMB’nin nihai kredi mercii işlevini gören Geç Likidite Penceresi, söz konusu fonksiyonları dışında para politikası aracı olarak kullanılmayacaktır.

  • Parasal aktarım mekanizmasının sağlıklı işleyişini sağlamak ve makro finansal istikrara ilişkin riskleri sınırlamak amacıyla, zorunlu karşılıklar ile diğer TL ve döviz likidite araçları etkin olarak kullanılacaktır.

TL ve Döviz Likiditesi Gelişmeleri:

  • Dalgalı döviz kuru rejimi devam edecek, kurlar serbest piyasa koşullarında arz ve talep dengesine göre oluşacaktır. TCMB’nin nominal ya da reel bir kur hedefi bulunmamaktadır.

  • TCMB kurların düzeyini ya da yönünü belirleme amaçlı döviz alım ya da satım işlemi yapmayacaktır.

  • Para politikasının etkinliği ve finansal istikrar açısından TCMB döviz rezervlerinin güçlendirilmesi amaçlanacak ve buna yönelik araçlar şeffaf bir şekilde, belirli bir plan dâhilinde, uygun koşullarda kullanılacaktır.