Washington’da çalkantılı bir hafta şimdilik geride kaldı…

Geçtiğimiz üç gün, ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarında keskin manevralarla doluydu. Özellikle ithalata getirilen yeni tarifeler ve bu tarifelerin ani şekilde geri çekilmesi piyasaları sarsarken, Beyaz Saray’daki çelişkili açıklamalar dünya genelinde belirsizliğe yol açtı.

Başkan Trump 2 Nisan’ı “Kurtuluş Günü” ilan ederek ABD’nin ticaret açığını kapatmak ve “adaletsiz uygulamalara” karşı koymak amacıyla tüm ithalata %10 genel gümrük vergisi getirdiğini açıkladı. Çin’e yönelik bu oran daha da yükseltilerek %145’e çıkarıldı. Beyaz Saray bu hamleyi bir ulusal acil durum kapsamında değerlendirdi.

Geri Adım: 90 Günlük Askıya Alma Kararı

Sadece birkaç gün sonra, 9 Nisan’da Başkan Trump ani bir karar alarak Çin hariç tüm yeni tarifeleri 90 günlüğüne askıya aldığını duyurdu. Bu karar, yeni Hazine Bakanı Scott Bessent ile yapılan değerlendirmeler sonrası alındı. Amaç, tarifeleri pazarlık aracı olarak kullanmak ve diğer ülkelerle anlaşmaları hızlandırmaktı.

Piyasalarda Tarihi Dalgalanma

Askıya alma haberi sonrası 9 Nisan’da borsalar tarihi yükseliş yaşadı. Ancak bu iyimser hava uzun sürmedi. 10 Nisan sabahı Dow Jones endeksi bir günde 1000 puandan fazla (%2.5) değer kaybetti. S&P 500 ve Nasdaq da benzer düşüşler yaşadı. Ekonomistler, belirsizliklerin artmasıyla birlikte ABD ekonomisinin resesyona girme ihtimalini %50 olarak değerlendiriyor.

Çin’den Sert Yanıt

Çin Ticaret Bakanlığı, ABD’nin yeni tarifelerini “tek taraflı ve zorbalık içeren” adımlar olarak nitelendirdi ve misilleme yapılacağını açıkladı. Çin’in bu tavrı, iki ülke arasında tam kapsamlı bir ekonomik savaşın başlayabileceği endişesini güçlendirdi.

Avrupa’dan Hayal Kırıklığı

Avrupalı liderler de Trump’ın dengesiz ve öngörülemeyen ticaret politikalarından rahatsız. İngiltere gibi ülkeler küreselleşmenin hâlâ güçlü şekilde devam ettiğini vurgularken, Trump’ın attığı adımların ters yönde olduğu yorumları yapılıyor.

Önümüzdeki Günlerde Ne Bekleniyor?

Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett, %10’luk genel tarifenin şimdilik yürürlükte kalacağını ve sadece “olağanüstü ticaret anlaşmaları” yapılırsa kaldırılabileceğini açıkladı. Çin ile gerginlik sürerken, diğer ülkelerle müzakereler devam ediyor. Ancak Beyaz Saray’ın tutarsız açıklamaları, belirsizliğin sürmesine neden oluyor.

Önümüzdeki haftalar, bu müzakerelerin sonucuna ve Başkan Trump’ın tarifeleri nasıl yöneteceğine odaklanacak. Küresel ticaret sistemi, ya daha büyük çatışmalara sahne olacak ya da geçici bir uzlaşı dönemi başlayacak.

Ancak şu kesin: Tüm dünya Trump’ın bir sonraki adımını endişeyle bekliyor.

16 Yıl Sonra Bir İlk: Amerikan Başkanı, Türkiye’yi Ziyaret Edecek!

ABD Başkanı Donald J. Trump, gelecek ay planladığı Orta Doğu turu kapsamında Türkiye’yi ziyaret etmeyi değerlendiriyor. Beyaz Saray kaynaklarına göre henüz nihai karar verilmiş değil, ancak Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) kapsayan resmi temaslara Türkiye’nin de eklenmesi güçlü bir ihtimal olarak görülüyor.

Eğer bu ziyaret gerçekleşirse, 2009 yılında Barack Obama’nın başkanlığının hemen ardından gerçekleştirdiği Ankara ziyareti sonrasında Türkiye’yi ziyaret eden ilk Amerikan başkanı Trump olacak. Aradan geçen 16 yılın ardından bu temas, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerde önemli bir dönüm noktası niteliğinde.

Başkan Trump, Pazartesi günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşmede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında olumlu ve övgü dolu ifadeler kullanmıştı. Trump, Erdoğan ile olan “güçlü diyaloglarını” vurgularken, “bölgesel istikrar için iş birliğine devam edeceğiz” mesajı vermişti.

Ziyaretin henüz netleşmeyen ayağı Türkiye olsa da, diplomatik kaynaklar Ankara’nın ciddi bir alternatif olduğunu, ancak İstanbul’un da görüşüldüğünü belirtiyor. Özellikle 2012 yılında İstanbul’da açılışına katıldığı Trump Towers binasının da bu programda sembolik olarak gündeme gelebileceği belirtiliyor. Güvenlik gerekçeleriyle İstanbul programı henüz teyit edilmiş değil.

Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs ayında Beyaz Saray’a resmi ziyaret gerçekleştirmesi için tüm hazırlıklar yapılmıştı. Trump’ın sürpriz bir kararla Türkiye’ye gitme durumu, hem Erdoğan’la yüz yüze görüşme isteğini hem de Orta Doğu’da yeniden şekillenen güç dengelerine verdiği önemi gösteriyor.

Orta Doğu Turu: Yeni Bir Vizyon mu?

Trump’ın gezi programında Suudi Arabistan, Katar ve BAE netleşmiş durumda. Türkiye’nin dahil edilmesi durumunda, bu ziyaretin hem stratejik hem de sembolik yönleri daha da derinleşecek. Türkiye’nin NATO içindeki yeri, Gazze ve Ukrayna krizlerindeki rolü, ve İsrail ile son dönemde yaşanan gerilimler dikkate alındığında, Trump-Erdoğan görüşmesinin gündemi oldukça yüklü olacak gibi görünüyor.

Son Not: Obama’nın İlk Durağı Türkiye’ydi

Hatırlanacağı üzere, dönemin ABD Başkanı Barack Obama, 2009 yılında göreve başladıktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirmişti. Bu tercih, ABD’nin Müslüman dünyasıyla ilişkilerine yeni bir yön verme mesajı olarak görülmüştü.

Amerikan Kongresi’nde Kuzey Kıbrıs Diplomasisi

ABD Kongresi bu hafta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) tanıtan özel bir etkinlik düzenlendi. KKTC Washington Temsilciliği tarafından düzenlenen “North Cyprus is Calling” başlıklı fotoğraf sergisi, Kongre’nin Longworth House ofis binasında gerçekleştirildi. Etkinliğe Teksas Kongre Üyesi Pete Sessions ev sahipliği yaptı.

Sergi, Kuzey Kıbrıs’ın doğal güzelliklerini, tarihi mirasını ve kültürel dokusunu Amerikan kamuoyuna tanıtmayı amaçladı. Aynı zamanda Kıbrıs sorununa dair alternatif bir perspektif sunarak adanın geçmişi ve günümüzdeki siyasi yapısına yönelik farkındalık oluşturulması hedeflendi.

Etkinlik, diplomatik çevrelerin ve Amerikan siyasetçilerin de yoğun ilgisini çekti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Washington Temsilcisi Damla Güçlü, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal ve Azerbaycan’ın Washington Büyükelçisi Khazar İbrahim etkinliğe katılan önemli isimler arasında yer aldı.

Katılımcılar, sergide yer alan görseller aracılığıyla Kuzey Kıbrıs’ın turizm potansiyeli, tarihi zenginlikleri ve kültürel çeşitliliği hakkında bilgi aldı.