Küresel metal savaşları yeniden başlıyor
Veri analizi şirketi Finera, 2026 ve 2027 yıllarını küresel sanayi emtia piyasasında dengelerin köklü biçimde değişeceği kritik bir dönem olarak nitelendirdi. Şirketin analizine göre, jeopolitik korumacılığın yükselişi, arz zincirinde artan kırılganlıklar ve yeşil dönüşüm yatırımlarının hız kazanması, bakır ve düşük karbonlu metallerin stratejik önemini katlayacak.
Finera’nın “Jeopolitik Fırtına ve Yeşil Dönüşümün Kavşağında Küresel Sanayi Emtialarının 2026 Görünümü” başlıklı raporuna göre, emtia piyasaları Eylül 2025 itibarıyla yeni bir stres testinden geçiyor. Tedarik zinciri yöneticileri ve sanayiciler için artık maliyet değil, risk yönetimi ve stratejik esneklik öncelikli hale geldi.
GRASBERG’DEKİ BAKIR ŞOKU: 2026’YA DAMGA VURACAK
Küresel bakır üretiminin yaklaşık %3’ünü sağlayan Endonezya’daki Grasberg madeninde yaşanan toprak kayması, sektörde büyük yankı uyandırdı. Freeport-McMoRan’a ait madenin üretime tam kapasiteyle 2027’de dönebileceği tahmin ediliyor. Bu durum, 2026 boyunca bakırda kronik arz açığı riskini gündemde tutuyor.
Bakır, elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji altyapısında temel bileşen olduğundan, yaşanan bu kesinti yeşil dönüşümün maliyetini artırarak yatırımların hızını da yavaşlatabilir.
DEMİR CEVHERİNDE RİSKLİ BEKLEYİŞ: SİMANDOU PROJESİ KRİTİK EŞİKTE
Batı Afrika’daki Simandou projesi, küresel demir cevheri piyasasının geleceğini belirleyecek. Tam kapasiteye ulaştığında yıllık 120 milyon tonluk üretim potansiyeline sahip olan proje, Ağustos 2025’te yaşanan ölümcül iş kazası nedeniyle sekteye uğradı. Gecikmenin uzaması, arz tarafında ciddi dengesizlik yaratabilir.
Finera, Simandou’daki gecikmenin 2026 çelik fiyatlarını yukarı yönlü baskılayabileceğini, ancak projenin devreye girmesi halinde uzun vadede fiyatların gerileyeceğini öngörüyor.
AB’NİN ÇİFTE DARBE STRATEJİSİ: TARİFE + KARBON VERGİSİ
Avrupa Birliği, Çin’den gelen ucuz çelik ve alüminyum ithalatını sınırlamak için anti-damping önlemlerini sertleştiriyor. AB Komisyonu’nun çelik ithalatında kotaları yarıya indirme ve %50’ye varan ek vergi uygulama planı, ticaret akışlarını bölgelere ayıracak.
Bununla birlikte, 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM), karbon yoğun üretim yapan ülkelerin AB’ye ihracatını maliyetli hale getirecek. İlk aşamada ton başına 20–30 dolar ek karbon maliyeti öngörülüyor.
Bu yeni sistem, yenilenebilir enerjiyle üretim yapan firmalara rekabet avantajı, geleneksel üreticilere ise ciddi maliyet yükü getirecek.
METAL PİYASALARINDA 2026–2027 FİYAT GÖRÜNÜMÜ
Bakır
Finera ve Goldman Sachs verilerine göre Grasberg’deki üretim aksaklığı, küresel arzı daraltacak. 2026 yılında bakırın 11.000–13.000 dolar aralığını test etmesi ihtimal dahilinde.
Alüminyum
Enerji yoğun üretim nedeniyle CBAM’dan en çok etkilenecek metal olarak öne çıkıyor. Yenilenebilir enerjiyle çalışan üreticiler maliyet avantajı yakalayacak.
Çelik
OECD verileri, küresel çelik kapasitesinin 2027’ye kadar 721 milyon tona ulaşacağını gösteriyor. AB’nin yüksek vergileri kısa vadede Avrupalı üreticiyi koruyacak, ancak küresel fiyat dengesini bozacak.
2026–2027 İÇİN STRATEJİK YOL HARİTASI: DAYANIKLILIK ÖN PLANDA
Finera, şirketlerin maliyet azaltma odaklı stratejilerden dayanıklılık ve adaptasyona yönelmesi gerektiğini vurguluyor.
-
Tedarik Çeşitlendirmesi: Bakır, alüminyum ve demir cevheri gibi kritik hammaddelerde 3’ten fazla bölgesel kaynağa dayalı tedarik hattı zorunlu hale geldi.
-
Finansal Koruma: Fiyat dalgalanmalarına karşı vadeli kontratlar, opsiyonlar ve hedge araçları kullanılmalı.
-
Yeşil Üretim: Elektrik Ark Ocakları (EAF) ve hidrojen bazlı Doğrudan İndirgenmiş Demir (DRI) teknolojileriyle üretim yapan firmalar, AB pazarında avantaj sağlayacak.
-
Karbon Raporlaması: 2026 itibarıyla CBAM uyumunu sağlayamayan tedarikçiler, AB pazarından dışlanma riskiyle karşı karşıya kalacak.
Finera’nın değerlendirmesine göre, 2026 ve 2027 yılları küresel sanayi zincirleri için kırılma noktası olacak. Arz şokları, karbon düzenlemeleri ve jeopolitik korumacılık birleşerek bakır ve düşük karbonlu metallerin “yeni stratejik silahlar” haline gelmesine yol açacak.
