Miçotakis’ten BM kürsüsünde Ankara’ya açık tehdit

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’yi hedef aldı. Konuşmasında Ankara’dan 1995’te alınan TBMM kararını “geri çekmesi” gerektiğini ileri süren Miçotakis, açıkça “casus belli” söylemini gündeme taşıdı. Atina’nın Doğu Akdeniz’deki pozisyonunu güçlendirmek için Fransa’dan aldığı destek ise dikkat çekti.
MİÇOTAKİS’TEN SERT ÇIKIŞ: “SAVAŞ TEHDİDİYLE AB’YE GİREMEZSİN”
Miçotakis, ülkesini “istikrarın direği” olarak nitelendirerek, Ankara’ya karşı oldukça sert ifadeler kullandı. “SAFE’ye (Avrupa Gelecek Topluluğu) dahil olmak isteyip bir AB ülkesine savaş tehdidinde bulunamazsın.” diyen Miçotakis, Yunanistan’ın pasif bir aktör değil, kuralların uygulanmasını isteyen bir güç olduğunu savundu. BM kürsüsünden ilk kez “casus belli” meselesinin açıkça dile getirilmesi diplomasi çevrelerinde dikkat çekti.
NATO VE AB’YE GÖZ KIRPAN MESAJLAR
Savunma bütçelerinin milli gelirin %3’ünü aştığını vurgulayan Miçotakis, Atina’nın sadece güvenlik talep eden değil, aynı zamanda güvenliğe yatırım yapan bir ülke olduğunu öne sürdü. Yunanistan’ın Avrupa’nın ortak savunma planlamasında “güvenilir bir ortak” olduğunu iddia eden Miçotakis, F-35 programı, Rafale uçakları ve F-16 modernizasyonu gibi askeri projelere işaret etti. Ayrıca Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesini Türkiye’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’yla kıyaslayarak, Ankara’yı uluslararası kamuoyunda baskı altına almaya çalıştı.
FRANSA’DAN AÇIK DESTEK: “AKDENİZ’DE GARANTÖRÜNÜZ BİZİZ”
Fransız diplomatik kaynaklar, Atina’ya tam destek verdiklerini açıklarken, Fransa’nın Yunanistan’la imzaladığı savunma anlaşmalarına sadık kalacağını vurguladı. Kaynaklara göre, Türkiye’den gelecek olası bir adımda anlaşmalar devreye sokulacak. “Fransa Akdeniz’de garantör güçtür, bize güvenebilirsiniz.” mesajı, Paris’in bölgede daha fazla rol üstlenme arayışını gözler önüne serdi.
SAFE PROGRAMI İLE ANKARA’YA BLOKAJ
Avrupa Birliği’nin 150 milyar euroluk SAFE programı, aday ülkeleri savunma sanayinde AB’ye bağımlı kılmayı hedefliyor. Ancak üçüncü ülkelerin programa katılması için “AB çıkarlarını tehdit etmeme” şartı getirildi. Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Fransa’nın vetosu Ankara’yı saf dışı bırakıyor. Böylece Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki manevra alanı daraltılmak isteniyor.
“CASUS BELLİ” GERÇEĞİ VE TÜRKİYE’NİN POZİSYONU
Batı kamuoyunda sık sık “Türkiye savaş tehdidiyle hareket ediyor” iddiası gündeme getirilse de, gerçek farklı. Türkiye’nin 1995’te aldığı TBMM kararı, Yunanistan’ın karasularını 6 milin üzerine çıkarması halinde ülkenin “hayati çıkarlarını korumak için askeri dahil her türlü tedbiri alma yetkisi” veriyor. Bu karar, uluslararası literatürde “casus belli” olarak anılsa da, aslında bir savaş ilanı değil; caydırıcı bir irade beyanı.
12 MİL KARARI TÜRKİYE İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
Bugün Ege’de açık deniz oranı %49 seviyesinde. Eğer Yunanistan karasularını 12 mile çıkarırsa bu oran %20’nin altına düşecek. Türkiye’nin Ege’den uluslararası denizlere çıkışı neredeyse kapanacak. Bu sadece deniz ulaşımını değil; hava sahası, balıkçılık ve denizaltı kablo/boru döşeme haklarını da Yunanistan’ın tekeline bırakacak. Uzmanlara göre bu adım, Türkiye’yi fiilen Marmara Denizi’ne hapsetmek anlamına geliyor.
TÜRKİYE’NİN CAYDIRICI DENGESİ
1995 TBMM kararı, bugün hâlâ yürürlükte olan ve Ankara’nın Doğu Akdeniz’deki en önemli güvenlik dayanaklarından biri. Türkiye’nin amacı saldırganlık değil, ulusal çıkarların korunması. Dolayısıyla bu karar, Ege’deki dengelerin ve Türkiye’nin stratejik güvenliğinin garantisi olarak öne çıkıyor.