Piyasalarda yön değişti: ABD’de TÜFE beklentilerin altında kaldı

ABD’de eylül ayına ilişkin tüketici enflasyonu rakamları açıklandı. Haftanın en kritik verisi olarak değerlendirilen bu açıklama, piyasalarda büyük bir yankı uyandırdı.

BEKLENTİLERİN ALTINDA GELEN ENFLASYON

ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre Eylül ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık bazda %0,3 arttı. Ekonomistlerin beklentisi ise %0,4 düzeyindeydi. Yıllık bazda enflasyon oranı %3 olarak gerçekleşerek %3,1’lik piyasa beklentisinin altında kaldı.

Çekirdek enflasyonda da benzer bir tablo izlendi. Eylülde çekirdek TÜFE aylık bazda %0,2 artarken, yıllık bazda %3 seviyesinde gerçekleşti. Bu oran da %3,1’lik tahminin gerisinde kaldı.

Enerji kaleminde %1,5’lik artış görülürken, gıda fiyatlarında %0,2’lik sınırlı bir yükseliş kaydedildi.

FED’İN FAİZ POLİTİKASINDA YENİ DENGELER

Bu enflasyon verisi, 28-29 Ekim tarihlerinde yapılacak Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında alınacak faiz kararına dair beklentileri yeniden şekillendirdi.
Beklentilerin altında kalan enflasyon, Fed’in faiz artışlarına ara verme olasılığını güçlendirirken, piyasalar “yumuşak iniş” senaryosuna yeniden odaklandı.

DOLAR GERİLEDİ, ALTIN VE KRİPTO YÜKSELDİ

Verilerin ardından dolar endeksi (DXY) hızlı bir düşüş yaşadı. Endeks 98,85 seviyesinden 98,24’e kadar gerilerken, kısa süre sonra 98,60 bandında denge buldu.

Altın fiyatları da enflasyonun ardından yükselişe geçti. Ons altın 4.061 dolardan 4.092 dolara kadar tırmandı; şu sıralarda ise %1 ekside 4.085 dolar civarında işlem görüyor.

Kripto para piyasasında da benzer bir reaksiyon izlendi. Bitcoin, 111 bin dolar seviyesinden 112 bin doların üzerine çıkarak yatırımcı ilgisini artırdı.

BORSA İSTANBUL’DA POZİTİF HAVA

ABD verilerinin ardından Borsa İstanbul’da alım iştahı arttı. Günün ilk yarısında pozitif seyreden endeks, ABD enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla 11.000 puan sınırını test etti. Ancak kar realizasyonlarının ardından yeniden 10.977 seviyesine çekildi.

Uzmanlar, enflasyonun beklentilerin altında kalmasının, küresel risk iştahını artırabileceğini ve gelişmekte olan piyasalara sermaye girişini destekleyebileceğini belirtiyor.

Eylül ayı verileri, ABD ekonomisinin ılımlı bir yavaşlama sürecine girdiğine işaret ediyor. Bu durum, Fed’in faiz patikasında “bekle-gör” stratejisini benimsemesine zemin hazırlayabilir. Piyasalar, yılın son toplantısına kadar açıklanacak yeni istihdam ve büyüme verilerini yakından izleyecek.