Turgut Özal’ın ölümünün üzerinden 32 yıl geçti! Türkiye ekonomisinde ‘Özallı yıllar’

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Türk siyasi tarihinde önemli bir yere sahip isimlerden biri olarak anılmaya devam ediyor. Ölümünün üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen, Özal’ın politikaları ve vizyonu hala büyük ilgi görüyor. Peki Turgut Özal Türkiye için ne anlam ifade ediyor?

Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, vefatının üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen bıraktığı izlerle hatırlanmaya devam ediyor. Özal, Türkiye’nin modernleşme sürecinde önemli adımlar atan bir lider olarak tarihe geçti. Ekonomik reformlarla piyasa ekonomisine geçişin önünü açarken, terörle mücadelede de stratejik yaklaşımlar geliştirdi.

Özal döneminde gerçekleştirilen ekonomik dönüşümler, Türkiye’nin uluslararası arenada daha rekabetçi bir hale gelmesini sağladı. Özelleştirme politikaları ve serbest piyasa ekonomisi uygulamaları, ülke ekonomisine dinamizm kazandırdı. Tarım ve sanayi alanında yapılan yenilikler de üretim kapasitesinin artmasına katkı sağladı.

Demokratikleşme sürecinde önemli adımlar atan Özal, ifade özgürlüğü ve insan hakları konularında da reformlar gerçekleştirdi. Ulaşım alanındaki yatırımlarla Türkiye’nin altyapısını güçlendiren Özal, köprüler ve otoyollar gibi projelerle ulaşımı kolaylaştırdı.

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ‘ÖZALLI YILLAR’

Türkiye siyasi tarihinin önemli figürlerinden biri olan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ülkenin ekonomik yapısını dönüştüren birçok kalıcı projeye imza attı.

Başbakan Turgut Özal’ın liderliğinde 1980-1990 yılları arasında Türkiye ekonomisinde önemli değişiklikler yaşandı. “Özal Dönemi” olarak adlandırılan dönem Özal’ı 1980 kararlarındaki etkisi ve 1983’te Başbakan olması, bu dönemi ekonomi tarihinde özel bir yere taşıdı.

1980 öncesinde Türkiye, korumacı politikalarla yerli üretimi desteklemeye odaklanırken, 1980 sonrasında liberal politikalarla rekabete açık bir ekonomik yapı benimsendi. Verimlilik artışı ve dış ticaretin teşviki, kalkınmanın ana hedefleri oldu. Özal hükümeti, ihracatı teşvik eden politikalarla başarı elde etti. Ancak denetim sistemindeki eksiklikler nedeniyle “hayali ihracat” gibi sorunlar da ortaya çıktı.

Bu dönemde Türkiye ekonomisi, dışa açılma yolunda önemli adımlar attı. Özal’ın politikaları, ekonomik yapının dönüşümünde etkili oldu ve Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki konumunu güçlendirdi. Ancak bazı olumsuzluklar, bu süreçte dikkat çekti ve ekonomideki denetim mekanizmalarının önemini bir kez daha gösterdi.

TURGUT ÖZAL KİMDİR?

  • Malatya’da doğdu.
  • İTÜ Elektrik Mühendisliği bölümünü bitirdi. Uzmanlık eğitimi için ABD’ye gönderildi.
  • Türkiye’ye döndükten sonra Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı.
  • Bir süre Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini yürüttü.
  • Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Para ve Kredi Kurulu, RCD Koordinasyon Kurulu ve AET Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında bulundu.
  • 1971-1973 arasında Dünya Bankası’nda danışman olarak görev yaptı.
  • Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı.
  • 12 Eylül askeri müdahalesinden sonra Ekonomik İşlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atandı.
  • Başbakan Yardımcılığı görevinden istifa etti.
  • Anavatan Partisi’ni kurdu ve aynı yıl yapılan genel seçimlerin ardından başbakan oldu.
  • Seçimler sonrasında tekrar başbakan olarak görev yaptı.
  • 31 Ekim’de TBMM tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı seçildi.
  • 17 Nisan’da geçirdiği bir rahatsızlık sonucu görevi sırasında vefat etti.

 TÜRKİYE, ÖZAL DÖNEMİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN HİZMETLER:

Özelleştirmeler, KDV, vergi iadesi, döviz-alım satımı…

  • Özelleştirmeler,
  • Katma Değer Vergisi (KDV),
  • Vergi iadesi,
  • Döviz alım-satımının serbestleşmesi,
  • İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) gibi yeni uygulama ve kurumlarla tanıştı.

 “ÖZAL DÖNEMİ” EKONOMİK GÖSTERGELER (1980-1990):

    • 9 milyar dolar olan ihracat, 1987’de 10 milyar dolar sınırını aştı.
    • 1983-1991 döneminde Türkiye, ortalama yüzde 5.2 büyüdü.
    • KDV kabul edildi.
    • İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 81,1 oldu.

ÖZAL DÖNEMİ EKONOMİK REFORMLARI: TÜRKİYE’NİN DÖNÜŞÜM SÜRECİ

  • Türkiye, Özal döneminde ekonomik politikalarında köklü değişiklikler yaptı.
  • İthal ikamesi yerine ihracata yönelik sanayileşme modeli benimsendi.
  • Döviz kuru politikası gerçekçi hale getirildi, radikal devalüasyonlardan kaçınıldı.
  • Faiz oranları devlet tarafından değil, piyasa koşullarına göre belirlendi.
  • Yüksek faiz ve sınırlı para kredi politikası, iç talep ve enflasyonu kontrol etmek için kullanıldı.
  • Fiyat denetimleri büyük ölçüde kaldırıldı, fiyatlar arz-talep dengesi ile belirlendi.

EKONOMİK DÖNÜŞÜM VE ÖZELLEŞTİRME HAMLELERİ

• Özal dönemi ekonomik dönüşüm adımları arasında özelleştirmeler, KDV, vergi iadesi ve döviz-alım satımı yer aldı.
• Devletin küçülmesi ve özel sektörün ağırlığını artırmak amacıyla KİT’lerin özelleştirilmesi gündeme getirildi.
• 1985’ten itibaren kamu hisseleri, yarım kalmış tesisler, taşınmazlar, otoyollar, boğaz köprüleri, tesisler, limanlar, şans oyunları lisans hakkı ve araç muayene istasyonları özelleştirme kapsamına alındı.
• Halka arz yöntemiyle özelleştirilen kuruluşlar arasında Kepez Elektrik, ERDEMİR, POAŞ, Çukurova Elektrik, PETKİM, THY ve TÜPRAŞ gibi kuruluşlar yer aldı.
• Vergi konusunda önemli bir gelişme olarak 1985’te Katma Değer Vergisi’nin (KDV) kabulü gerçekleştirildi.

20 NİSAN KARARLARI

Özal’ın mimarı olduğu ve “24 Ocak Kararları” olarak nitelendirilen tedbirler, ekonomik politikanın yoğun hükümet düzenleme ve kontrolünden ziyade daha etkin piyasa güçlerine, dış rekabete ve dış yatırımlara ağırlık verecek şekilde yeniden düzenlenmesine dayanıyordu. Bunun için kendi kendine yeterlilik düzeyine erişmek için koruma duvarlarının arkasında yerel endüstrilerin hızla gelişmesini öngören geçmiş ekonomik politikalardan kesin bir dönüş yaşandı.

Bu kararların öne çıkan başlıkları şunlardı:

    • İthal ikamesi modelinden ihracata yönelik sanayileşme modeline geçiş yapılması.
    • Aşırı değerlenmiş döviz kuru yerine gerçekçi bir kur politikasının benimsenmesi ve radikal devalüasyonlardan kaçınılması.
    • Faiz oranlarının devlet tarafından değil, piyasa koşullarındaki fon arz ve talebine göre belirlenmesi.
    • Yüksek faiz oranları ve sınırlı para kredi politikaları ile iç talebin ve enflasyonun kontrol altında tutulması.
    • Fiyat denetimlerinin kaldırılması ve fiyatların piyasa arz ve talebine göre belirlenmesi.
    • Kamu kesimi tarafından üretilen temel mallardaki sübvansiyonların kaldırılması veya azaltılması, bu mallarda gerekli fiyat artışlarının yapılabilmesi.
    • Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) reformu ile bu kuruluşların kârsız istihdam depoları olmaktan çıkarılması.
    • Kamu harcamalarının kısılması ve kapsamlı bir vergi reformu ile bütçe denkliğinin sağlanması.
  • Yabancı sermayeyi teşvik etmek için yeni önlemler alınması ve devlet tekelindeki bazı üretim alanlarının yerli ve yabancı özel sermayeye kaydı

SİLAHLI SALDIRIDA ELİNDEN YARALANDI

Başbakan Turgut Özal, 18 Haziran 1988 tarihinde Ankara Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen ANAP 2. Olağan Kongresi sırasında silahlı saldırıya uğradı. Konuşma yaptığı sırada gerçekleşen saldırıda Özal, sağ elinden yaralandı. Yaralanmasına rağmen kürsüye çıkarak konuşmasını sürdüren Özal, “Allah’ın verdiği ömrü, O’nun isteğinden başka alacak yoktur, biz de O’na teslim olmuşuzdur.” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı gerçekleştiren Kartal Demirağ, olayın hemen ardından güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Yapılan yargılama sonucunda Demirağ idam cezasına çarptırıldı. Ancak cezası daha sonra 20 yıl hapse çevrildi. Demirağ, 4 yıl hapis yattıktan sonra dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından 1992 yılında affedildi.

Turgut Özal Türkiye ekonomisini liberalleştirmeyi hedefleyen ve “24 Ocak Kararları” olarak bilinen geniş çaplı programın hazırlanmasında önemli rol oynadı.

“Özal Dönemi” olarak adlandırılan 10 yıllık dönem bugün Türkiye’nin liberal politikalarla rekabete açık bir ekonomik yapıyı ortaya çıkardı.