Türkiye enerji merkezi olma hedefine ne kadar yakın?

Avrupa’nın doğalgaz güvenliğinde Türkiye’nin rolü, özellikle Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte giderek daha önemli hale gelirken, Türkiye’nin “enerjide bir merkez” olma hedefi uzun zamandır gündemde. Söz konusu hedef, Rusya’nın Türkiye’de bir doğal gaz ticaret merkezi kurma planlarını ortaya koyduğu geçen yıldan bu yana sıkça konuşuluyor.

İki ülke, Türkiye’de kurulması planlanan bir doğal gaz merkezinin ayrıntıları konusunda halen anlaşma arayışındayken, Rusya Devlet Başkanı Putin’in önümüzdeki aylar içerisinde yapması beklenen Türkiye ziyareti de konuyu gündemde tutmaya devam ediyor.

Peki, Türkiye’nin enerji merkezi olma hedefi nasıl ortaya çıktı ve evrildi? Söz konusu hedef ne kadar gerçekçi? Bu doğrultuda neler yapılması gerek? Hedefe ulaşıldığı takdirde enerji piyasasına ve fiyatlara yansıması nasıl olur?

Uzman görüşleriyle hazırladığımız dosyada bu sorulara yanıt bulmaya çalıştık…

Hedef nasıl ve neden ortaya çıktı?

Rusya-Ukrayna savaşında her iki tarafın da itidalli davranması gerektiğini ve gerekirse bu savaşı bitirmek için arabulucu olabileceğini dile getiren Türkiye, Rusya ve Avrupa ülkeleri arasında enerjide kilit rol oynayabileceğini, Ekim 2022’de Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı Zirvesi’nde göstermişti.

PUTİN’DEN ”TÜRKİYE’DE GAZ MERKEZİ KURABİLİRİZ” MESAJI 

Kazakistan’daki zirvenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşmesi sonrası her iki liderden de “Türkiye’de bir doğal gaz merkezi kurulabilir” mesajı gelmişti.

2023 yılında yaptırımlara rağmen petrol ve doğal gazdan 9 trilyon Ruble (Yaklaşık 98 milyar dolar) gelir elde eden Rusya, doğal gaz ihracatını Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine ulaştırmak istiyordu. Putin’in ”Türkiye’de büyük bir gaz ikmal merkezi kurabiliriz” sözleri bunu destekler nitelikteyken, Cumhurbaşkanı Erdoğan Trakya bölgesini işaret ederek gaz merkezinin burada kurulabileceğini ifade ediyordu.

TÜRKİYE ENERJİ MERKEZİ OLMAYI HEDEFLİYOR

4 Eylül 2023’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’daki temasları sonrası yaptığı açıklamada ”Türkiye’yi, bölgesinin küresel enerji merkezi haline getirme hedefine yaklaşıyoruz” ifadeleri dikkat çekerken, İstanbul Finans Merkezi işaret edildi. Erdoğan o dönem, ’’Enerji, doğal gaz, madencilik gibi konularda kim ne yapmak istiyorsa bu merkeze gelsin’’ diye konuşmuştu.

Söz konusu merkezle ilgili önemli bir diğer açıklamaysa hemen ardından, Ekim ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’dan gelmişti. Bakan Bayraktar, Rus Enerji Haftası kapsamında Moskova’ya yaptığı ziyaret sonrası Gazprom’la gerçekleştirdikleri görüşmelerde doğal gaz merkezi konusunda yol haritasını mutabakat altına alma konusunda anlaştıklarını kaydetmişti.

Bakan, “Türkiye’de bizim hedefimiz esas itibarıyla hem doğal gazın hem elektriğin, madenlerin içerisinde olduğu daha büyük bir ticaret merkezini, özellikle İstanbul Finans Merkezi’ni gerçekleştirmek. Bu kapsamda çalışmalarımıza devam ediyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

TÜRKİYE, NEDEN ENERJİDE BİR MERKEZ OLMAK İSTİYOR?

Türkiye coğrafi konumuyla, Batı ile Kafkasya, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz arasında siyasi ve ticari birçok alanda köprü görevi görürken enerji alanında da gerçekleştirmeyi hedeflediği projelerle bölge ülkelerindeki ilişkilerini güçlendirmek istiyor.

Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Enerji Zirvesi Başkanı Mustafa Karahan, Türkiye’nin enerji merkezi olma hedefinde öncelikli olarak coğrafi konuma dikkat çekerek şunları söylüyor:

“Türkiye coğrafi olarak, batısında gelişmiş ekonomileri ile net enerji tüketicisi olan Avrupa ülkeleri ile doğusunda enerji kaynakları zengin, ileriye yönelik olarak hızlı gelişme potansiyeli olan ülkeler arasında stratejik bir konuma sahiptir. Ayrıca kendi tüketim miktarı açısından da bölgenin en büyük pazarıdır.’’

“CİDDİ BİR POTANSİYEL VAR”

Bir ülkenin enerji merkezi olabilmesi için belli şartlara sahip olması gerektiğini vurgulayan Global Resuorces CEO’su Mehmet Öğütçü ise Türkiye’nin, bölgesinde en büyük enerji tüketicilerinden biri olduğunu ve üretimle tüketim bölgelerinin tam ortasında kaldığını belirterek, ’’Görünen manzarada Türkiye’nin bir enerji merkezi olmasına yönelik geleceğe dönük ciddi bir potansiyeli var’’ değerlendirmesini yapıyor.

Türkiye’nin Kafkaslar, Rusya, İran, Irak ve henüz kaynakları kullanılmaya başlanmayan Doğu Akdeniz’deki enerji potansiyeline vurgu yapan Öğütçü, dünyanın en büyük enerji ithalatçısı Avrupa Birliği’nin “hemen yanı başında” olduğunu hatırlatıyor.

ENERJİDE FİZİKİ BİR MERKEZ Mİ YOKSA “SANAL” MI?

Peki Türkiye enerjide fiziki bir merkez mi olacak yoksa “sanal” mı? Türkiye Enerji Zirvesi Başkanı Mustafa Karahan bu soruya yanıt vermeden önce “enerji merkezi” kavramına açıklık getiriyor:

“Enerji merkezi kavramı aslında iki boyutludur. Bunlardan bir tanesi transit hatların toplandığı lojistik bir merkez olma, yani sadece fiziki bir merkez ve geçiş noktası olma, diğeri ise bölgedeki enerji fiyatlarının belirlendiği ve referans teşkil ettiği bir piyasa merkezi olma durumudur.”

Global Resources CEO’su Mehmet Öğütçü ise dünyanın hatırı sayılır enerji ihracatçısı konumunda olan Rusya’nın, “Türkiye’nin enerjide fiziki bir merkez olmasını istemediği” görüşünü savunuyor.

Öğütçü şunları söylüyor:

“Rusya, Türkiye’nin enerjide sanal merkez olmasını istiyor, fiziki bir merkez olmasını istemiyor. Bunun çok fazla bir ağırlığı olmayabilir. Önemli olan Türkiye’nin fiziki bir merkez haline gelmesidir. Daha sonrasında sanal merkez olunabilir. Avrupa, Rusya üzerinden gazı almazken neden Türkiye üzerinden alsın? Keşke Rusya Devlet Başkanı Putin bu öneriyi, Avrupa’ya her yıl 180 milyar metreküp gaz satarken almış olsaydı.”

TÜRKİYE’NİN ENERJİ MERKEZİ OLMASI İÇİN YETERLİ KAPASİTESİ VE ALTYAPISI VAR MI?

Enerji merkezi olma iddiasıyla ilgili en önemli unsurlardan biri de elbette yeterli kapasitenin ve altyapının olup olmayışı.

Global Resources CEO’su Öğütçü, Türkiye’nin son yıllardaki FSRU (Yüzen Sıvılaştırılmış Doğal Gaz Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi),  LNG (Sıvılaştırılmış doğal gaz) ve doğal gaz depolama tesislerinde önemli bir rezerv biriktirme kapasitesi yakaladağını söylüyor, ancak sadece bu altyapının güçlü olmasının yeterli olmadığına, hukukun üstünlüğüne ve insan sermayesine de dikkat çekiyor.

Doğal gaz ve petrolün sadece transit olarak değil, dahili ve arz talebin de artan hacimleri ile fiyat oluşumuna destek vereceğini belirten Türkiye Enerji Zirvesi Başkanı Mustafa Karahan ise altyapı konusunda şu değerlendirmeyi yapıyor:

”Doğalgaz ticaretine kurgusal anlamda bakıldığında, piyasamızın altyapısı son birkaç yılda EPİAŞ tarafından açılan doğal gaz ticaret platformu ile neredeyse bütünüyle hazır hale gelmiştir. Doğalgaz ticaretinde fiziki koşullar, maliyet avantajı nedeni ile boru hatlarının önemini öne çıkardığından, yeni bir ticaret merkezi oluşması potansiyel olarak daha olasıdır. Ancak, maalesef kurgulanmış olan altyapının etkin bir piyasa işleyişini sağlayabildiğini söylemek pek mümkün değildir. Doğalgaz ticareti piyasasına bakıldığında serbestleşme yönündeki gelişimin maalesef oldukça yavaş olduğunu görmekteyiz.”

Karahan, bölgesel olarak merkezi bir piyasa haline gelebilmek için hem elektrik hem de doğal gazda yeterli altyapıyla birlikte hacim ve derinliği olan bir piyasaya da sahip olunması gerektiğinin altını çiziyor.

“ELEKTRİĞİN TAŞINMASI YÖNTEMİYLE BÖLGESEL BİR MERKEZ OLABİLİR”

Mehmet Öğütçü de günümüzde sadece doğal gaza odaklanılmaması gerektiğini ifade ederek, Türkiye enterkonnekte (Üretim noktasından tüketicilere kaliteli ve güvenilir bir enerji iletmek için kullanılan bir bağlantı tekniği) sistemle Bulgaristan, İran, Rusya, Irak, Suriye ve Gürcistan’daki elektriğin taşınmasıyla küresel olmasa bile bölgesel bir merkez olabilir.’’ diyor.

”MEVCUT SÖZLEŞMELERDE ÜÇÜNCÜ ÜLKELERE İHRACATA İZİN YOK”

Öğütçü ayrıca Türkiye’nin enerjide iş birliği yaptığı ülkelerle imzalanan sözleşmelerde, üçüncü ülkelere ihracat izni olmadığını da hatırlatıyor.

“Rusya, İran ve Azerbaycan’la olan sözleşmeler sadece kendi tüketimi için yapılan sözleşmelerdir. Üçüncü ülkelere ihracata izin verilmiyor. Rusya ve Azerbaycan’la belirli istisnalar getirilmeye çalışıldı ancak henüz hukuki temeller oluşturulmadı.”

“ENERJİ MERKEZİ TÜRKİYE MAHREÇLİ BİR FİYAT OLUŞMASINA KATKI SAĞLAYABİLİR”

Enerjide merkez olmanın fiyatlara nasıl etki edebileceği de merak edilen bir diğer konu.

Global Resources CEO’su Mehmet Öğütçü, uluslararası enerji piyasasında en çok tüketilen ve ihraç edilen doğal gaz, petrol gibi ürünlerin fiyatlarının belirlenmesinde rol üstlenen ülkelerde olduğu gibi Türkiye’nin de fiyat belirlemede rol üstlenebileceğini söylüyor:

“Türkiye’nin kendi tüketiminin çok ötesinde bir arzın fiziki olarak depolanması ve ihraç edilmesi, Türkiye mahreçli bir fiyat oluşmasına katkı sunabilir; tıpkı Viyana yakınlarındaki Baumgarten’de olduğu gibi.”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen ise uluslararası enerji piyasasında doğal gaz fiyatlarının Hollanda, ABD ve Çin’de, petrol fiyatlarınınsa ABD, Suudi Arabistan ve Rusya’da belirlendiğini anımsatıyor.

Türkiye’de bu fiyatların belirlenmesinin zor olduğunu söyleyen Ergezen, ”Türkiye, fiyat belirlemede yenilenebilir enerji tarafında önemli bir güç olabilir.’’ diyor.

”TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİLERDE HUB ROLÜ OYNAYABİLİR”

Bu noktada Türkiye’nin enerjideki kurulu gücünün yüzde 54’ünün yenilenebilir enerjilerden oluşmaya başladığına dikkat çeken Mehmet Öğütçü, ”Türkiye, yenilenebilir enerjiyle birlikte, ileride yeşil hidrojenin Batı pazarlarına akmasında bir merkez (hub) rolü oynayabilir” yorumunu yapıyor.

Haber: Mücahit Enes Sevinç